Sarayda Kahve İkramı

Sarayda Kahve İkramı : "Bir elinde gül bir elinde cam geldin sakiya Kangısın alsam güli ya camı yahud ki seni"

Kahve, Osmanlı Sarayları'nda, izzet ve ikramla ustalaşmış doğal bir zarafetle ve saray adabına uygun bir edeple misafirlere sunulurdu.

Türk kahvesi Türklerin sosyal yaşantısında yerini almıştır. Zamanla toplumun her kesimine yayılan kahve içme alışkanlığı, kahveyle ilgili birçok eşyanın kullanılmasını sağlamıştır.
Bunların başında özel üretilmiş kahve fincanları ve zarflan gelir.

Bir yudum kahve için bir kültür oluşturan Osmanlı, kahve sunumuna ayrı bir özellik ve zarafet katmıştır.
Kahve sunum törenlerine başlamadan önce en gözde tatlı olarak peynir tatlısı ikram edilirdi.
Tatlılar için özel kapaklı kâseler kullanılırdı. Ayrıca kahvenin yanında gülsuyu ve şerbet ikramı da yapılırdı.

Saraylardaki kahve sunum törenlerinde sitil, fincan, zarf ve puşidelerin gösterişli olanları kullanılırdı.

Kahve ikramı, kulpsuz kupalar, gülabdanlarla yapılan gülsuyu ve çubuk ikramı ile güzelleştirilmişti. Zamanla çubuğun yerini sigara almıştır.

Osmanlı sarayında kullanılan sitil puşideler, kahve sunum törenlerinin vazgeçilmezidir. Sarayda kullanılan bu sitil puşideler, yaklaşık bir metre çapında, dairesel şekilde, lacivert, bordo, koyu kırmızı, kahverengi, pembe, yeşil, mor, leylak ve siyah renkli, kadife ya da atlas satenden yapılırdı.
Kumaşların üzerinin tel kırma, sırma, gümüş işi, kurt işi, tırtıl, inci ve el işlemeleri, hilal ve yıldız motifleriyle süslendiği görülmektedir.

Bu şekilde hazırlanan puşidelere uygun sitil takımları ile sunulan kahve, günün önemini ve gelen misafirin kimliğini açıklamaktadır.

Genç kızların çeyizlerine sitil puşidesi koymak adet halini almıştı. Erkek tarafı ise bu sitil puşidesine uygun sitil takımı alırdı.

Kahve sunumuna gösterilen özen, misafire verilen önemle eş değerdeydi. Kahve sunumuna büyük bir incelik ve zarafet katan bu sitil puşidesi, zamanla konaklarda da kullanılmaya başlanmıştır.
Sitil takımları, ailenin varlık derecesine göre desen ve işlemelerden oluşurdu.

Sarayda ve konakların harem bölümlerinde kahve sunumunu üç genç kız yapardı. Sunuma başlamadan önce, genç kızlar gelen konuklara başlarıyla selam verirler, daha sonra kahve sunum törenine başlanılırdı.
Genç kızlar kahve sunumlarında nezakete oldukça dikkat ederlerdi. Bu konuda aldıkları eğitim, tavır ve hareketlerinden hemen belli olurdu.

Servise misafirlerin en yaşlısından başlanır, sunum töreni bittikten sonra fincanlar toplanır, ikramı yapan üç genç kız tekrar bir araya gelir, misafirleri başlarıyla selamlar, geri geri giderek misafirlerin yanlarından ayrılırlardı.

Sunumu yapan genç kızlar sitil puşidelerine uygun şalvar, üç etek, kadife yelek ve ayaklarına kıyafetlerine uygun işlemeli terlik giyerlerdi.

Osmanlı'dan günümüze toplumumuzda kahve sunumu zamanla değişikliğe uğrasa da bugün yine aynı hatıra ve öneme sahip olduğu bilinmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp