Kahvenin Pişirilmesi, İçilmesi

Kahvenin Pişirilmesi, İçilmesi : Türk kahvesini diğer kahvelerden ayıran en büyük özellikler; kahvesi, köpüğü ve telvesidir.
Kahvenin telvesi dibine çöktüğü için filtre edilmesine gerek yoktur. Diğer kahveler gibi acele olarak bir yerlere koşuştururken içilecek bir içecek değildir.
Türk kahvesini içmek damak zevki kadar göz ve gönül işidir. Kavrulması, çekilmesi, ateşinin ayarı, kahve ve şekerin miktarı, köpüğünün zamanlaması, fincanlara taksimi ve sunumu ayrı bir adap ve kültürdür.

Türk kahvesinin hazırlanması kadar içiminin de ayrı bir özelliği vardır. Zevkle bir kahve içmek istiyorsak ince porselenli fincan tercih etmeliyiz.
İnce porselen kahveyi sıcak tutar. Kahve fincanının dibi geniş, ağzı dar olmalıdır. Geniş tabanlı fincanın telvesi dibine rahat çöker.
Ağzının dar olması, kahvenin çabuk soğumaması içindir. Bu özellik, kahve keyfinin son yuduma kadar devam etmesini sağlar.

"Kahvenin telvesine Kapılma hevesine doyulmaz şu dünyada Güzelin cilvesine"

Kahve sunumunda konuklarımız ne kadar çok olursa olsun kahve ikişer ikişer pişirilmeli ve sunulmalıdır.
Hatta her seferinde kişi başına ayrı ayrı tek fincanlık pişirmek daha makbuldür. Nasıl pişirilirse pişirilsin, köpüksüz bir kahve düşünülemez.
Sarayda kahve ikram edilmeden önce konuklara şöyle sorarlarmış:
"Kahvenizi nasıl arzu edersiniz? Normal mi rahatlı mı?
Misafir kahveyi normal istediği zaman kahve güzel, küçük bir fincanda, yanında bir bardak su ile birlikte ikram edilirmiş.
İkram tepsisi ise el sanatı ile işlenmiş bakır ya da pirinçten yuvarlak ya da oval bir tepsiymiş.

Misafir rahatlı kahve istediği zaman ise kahve yine küçük bir fincan içinde ve fincan saplı bir zarfın içine oturtulmuş olarak, yanında gül lokumu ya da damla sakızlı lokum ile servis edilirmiş. Yine tepsi, pirinç ya da bakır işlemeli olurmuş.

Bu ikramlarda önce suyu açıklayalım. Kahveden önce su içerseniz su ağzınızın tadını kahve için ayarlar, temizler.
Kahvenin tadını tam almanızı sağlar. Lokuma gelince, konuk lokumu ya bir parça ısırır sonra kahvesini yudumlar ya da kahve bitene kadar lokumu ağızında tutarak kahvesini içer.
Bazen de kahvenin ağızda bıraktığı acı tadı gidermek için kahveden sonra üzerine su içilir ve lokum yenirmiş.
Söylenenlere göre damla sakızlı lokum ile kahve zevki ikiye katlanırmış.

Günümüzde kahve sunumu saraylardaki kadar görkemli olmasa bile yine de bir adaba ve yönteme sahiptir.

Dünyada en çok huzur verecek içecek kahvedir.

Kahve çeşitleri damak zevkine göre değişiklik gösterir. Kahvenin saraylardan konaklara, konaklardan da evlere girmesi, kaynatılarak pişirilmesi damak zevkini çoğaltmıştır.

Kahve çeşitleri:

- Acı kahve (Eskiden şeker olmadığı için kahve acı olarak yapılırdı. Tatlandırıcı olarak Girit balı ve pekmez kullanılırdı.)

- Az şekerli kahve

- Orta şekerli kahve

- Şekerli kahve

- Yandan çarklı kahve (Şekersiz pişirilir, fincan tabağının yanına kahve ile birlikte kesme şeker ya da akide şekeri konulur.)

- Deve batmaz kahve (Bol köpüklü şekerli kahve.)

- Okkalı kahve (Bol kahve ile yapılan ve büyük fincana konularak ikram edilen kahve.)

Bunlar gibi kahvenin kırka yakın çeşidi bulunur. Toplu ikramlarda, orta şekerli kahve sunulması daha pratiktir.

Kahve pişirirken dikkat edilmesi gereken hususlar:

- Kahve pişirilecek kap, mutlaka içi kalaylı bakır cezve olmalıdır.

- Kısık ateşte yavaş yavaş pişirilmelidir.

- Su iyi bir kaynak suyu olmalıdır, kesinlikle musluk suyu kullanılmamalıdır. Musluk suyundaki klor kahvenin tadını ve lezzetini bozar.

- Su soğuk olmalıdır, ılık suda kahve köpürmez.

- Kahve el değirmeninde taze çekilmiş veya vakumla paketlenmiş taze kahve olmalıdır.

Kahvenin pişirilmesi

- Her bir fincan için iki çay kaşığı kahve, iki çay kaşığı şeker (arzuya göre) konur.

- Kahve iki kişilik olarak da (en fazla) hazırlanabilir.

- Kesme şeker kullanılmamalı. Kesme şekerin küp haline gelmesi için kullanılan fetalin, kahvenin lezzetini bozmaktadır.

- Toz şeker kullanılmalıdır.

- Kahve küçük tahta kaşık ile bir kere karıştırılmalıdır. (Metal kaşık yemeklerde olduğu gibi kahvenin de lezzetini bozar.)
Hızlıca karıştırılarak kaşık çekilir. Cezvede bırakılmaz.

- Karıştırılırken kaşığı dik tutarsanız kahveniz köpüklü olur. Kaşığı yan tutarsanız sonradan köpüğü çabuk söner.

- Kahve cezvesi ateşe sık sık sürülüp çekilmelidir. Üç taşım kaynatılmalıdır.

- Birinci taşım kaynamada, köpük alınır. İki fincana pay edilir.

- İkinci taşım kaynamada, kahvenin ortası alınır. İki fincana pay edilir.

- Üçüncü taşım kaynamada, kalan kahve fincanlara dudak payı bırakılacak biçimde uygun seviyede doldurulur.

- Önce kahve, sonra şeker sonra da bir fincan ya da iki fincan su konur.

- Cezvede tek kişilik pişirmek daha makbuldür.

Kahvenin konuklarımıza sunumu yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.
Eskiden kahvenin değişik güzel koku taşıması isteniyorsa fincanların dibine yerleştirilen bir muhafaza içine kokulu maddelerden bir parça konulurdu. En çok da yasemin tercih edilirdi.

Yaptığımız kahve bizi yansıtmalıdır. Konuğumuza duyduğumuz saygımızı ve sevgimizi göstermelidir.

Misafire bizzat ev sahibinin ikramda bulunması, gelen kişiye bir sevgi ve saygı işaretidir.
Bu, misafiri daha çok memnun eder. Kahve ikramına misafirperverliğimizi de eklersek daha da güzel olur. Sevgili Peygamberimiz ( sav);

"Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ikramda bulunsun." buyurmaktadır. Bu tavsiyeyi yapan Allah'ın elçisi de misafir ağırlamaktan hoşlanırdı.
Hz. Resulullah ( sav) Habeşistan' dan gelen elçilere, sahabenin, (ra) "Siz oturun ey Allah'ın Resulü, biz hizmet ederiz." ısrarına rağmen Hz. Resulullah ( sav);

"Hayır, bunlar benim ashabıma ikramda bulunan kavmin elçileridir. Onlara bizzat kendim hizmet etmek istiyorum." buyurmuştur.
Demek ki misafire bizzat ev sahibinin ikramda bulunması Peygamberimizin bir sünnetidir. Bize düşen görev ise bu sünneti uygulamaktır.
Misafirimize kahvemizi ev sahibi olarak bizzat ikram etmemiz uygundur.

En güzel kahve, mangalda meşe odunu yanarken odunların maşa ile aralanıp ortasına bir avuç fındıkkabuğu atılarak hazırlanan kahvedir.
Fındıkkabuğunun çıtırtısı, kokusu, sıcaklığı eşliğinde ve odun saplı bakır cezvede ağır pişerı kahve en leziz kahvedir.

Kahvenin en büyük düşmanı hava, nem ve keskin kokulardır. Kahve keskin kokuları içine çeker.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp