Toplumsal uzlaşımların yeniden üretilmesi Evine, eşine bağlılık ve evlilik miti

Toplumsal uzlaşımların yeniden üretilmesi Evine, eşine bağlılık ve evlilik miti : Bu çalışmada kahve fakılannın toplumda egemen olan mitleri ve değerleri yeniden ürettikleri, böylece fal baktıran bireyin toplumsal uzlaşımları yeniden kabul etmeye davet ettikleri saptanmış-tır. Örneğin kadının evine, eşine bağlı olması gerektiği, başarının ve kariyerizmin toplumda önemsenen bir değer olarak benimsenmesi gerektiği, zengin olmanın mutluluk getireceği, evlilik kurumunun bireylerin yaşamlannda asli bir kurucu öge olduğu vb. egemen toplumsal değerler fal anlatısında üretilmektedir. Falcıların bu verili ve belli muhafazakar ideolojik söylemleri yeniden üretmede kullandıklan öğütler, fal anlatısının içerisine yerleşmiştir. Anlatının akışı içerisinde bu öğütler, fal baktıran bireyi egemen değerleri sorgulamaktan alıkoyar, bu değerleri doğal kılarak bu değerlerin bir kere daha içerimlenmesini sağlar. Örneğin, "

Çocuğunun kocasından ayrılmak istiyor hiçbir sorun yok her şeyi varken bir başka insarıla birlikte olması ... Ben buna diyorum ki yanlış! Senin ekmeğin kocanın yanında ... Bu insandan hayır gelmeyecek diyor. Ben genelde aileleri bir nebze eğer katkım oluyorsa kurtarmaya çalışıyorum. Hele çocukları ... Ben bu yönden bakı-yorum. Ha bu falcılık mı? İnsanlık mı? Ona da siz kararınızı verin."

"Ben bir hanımefendinin öyle bir falına baktım o kadar emin ki kocasından ... Otuz beş yaşında falan bir bayan, iki tane evladı var. Ama beni bir şey dürtüyor, 'söyle söyle' yok ya söyleyeyim söylemeyeyim ... Dedim gerçeği söyleyeyim mi? "E ben onun için geldim zaten X Abla" dedi. -Eşinin hayatındaki bayanı biliyor musun? "Mümkün değil" dedi bana. Hop dedim bir dur, bir otur, bir arkana yaslan. Nasıl mümkün değil? Ben o an onun beyninin içinden bir şimşek, bir yıldırımın geçtiğini hissettim. Ne zamandır varmış dedi kadın. Hemen ben o anda onu hissetim böyle bir iletişim oldu aramızda, e bu üç yılı geçmiş dedim. Aa yapma abla ya dedi üç yıl önce bir bayan vardı bitti. Nereye bitmiş saf salak dedim. Saf salak oturma yani. Bir de 1 yaşında kızı var bu adamın, yarı bir kız, kıvırcık saçlı bir kız ... Kadın iyice gitti ödüm koptu yani, Allah korusun elinde kalır bayılır ayılır bu da sorumluluk işi çocuğum. Dedimki kocana hiçbir şey söyleme, hiçbir şey söyleme! Gayet güzel davran, söylersen kadını kaçırır, saklar bir yerlere bulamazsın. Sor, araştır, tak peşine birini, kendin takı!. .. On gün sonra bana geldi o kadın, ağlayarak, gözleri şişmiş, "abla ben şimdi ne yapacağım? Bebeği de gördüm,I yaşında sarı bir kızı var, doğru o kadın. –Karar senin. Bundan sonrası beni hiç ilgilendirmez. Yani kadınlara evet ... Söylemediklerimiz de oluyor, çok böyle şeyolmasın diye ama erkeklere hiç söylemem onu."

Nelere dikkat ediyorum. Kişi eğer yanlış bir yoldaysa, bilinçli bir şekilde, ahlaksız bir şekilde, inançsız ve imansız bir şekilde, doğruluğu, dürüstlüğü. ahlakı, inancı ve imanı bir tarafa iterek yanlışın peşine düşüp de hala onda diretiyorsa onlarla çok uğraşı-yorum. Mesela evli erkeklerle ilişki yaşayan bayanlara kesinlikle bu yolun sonunun olmadığını -ki gerçekten de olmuyor yani- istisnalar da çıkıyor gerçekten. Evliliği küçük yaşlarda olmuş, çok iyi niyetli, çok temiz, düzgün beyefendiler var. Burıların aile kurbanı, töre kurbanı, küçük yaşta saf ve tecrübesizlikle alınan evlilik kararlarından sonra o insanla hiç yıldızı barışmamış ama töre kurbanı, aile kurbanı olmuş, sevrneden, aşık olmadan evlenmiş, aradan belli bir zaman geçmiş, arada üç çocuk olmuş, adam ister istemez gönlünün, yüreğinin istediği kadını seviyor. Arada hiçbir çıkar ve menfaat yok. Karşılıklı büyük bir aşk yaşanıyor. Bu aşkları destekliyorum ama bir şartla, o adam o zaman saftı ama şimdi tecrübeli. Gider boşanır, ayrılır, gelir bu kadınla mutlu bir yuva kurar. Buna da gelmiyor beyefendiler maalesef. Evdeki dursun, biz döner dola- .şır oraya gideriz. Yani burada her şekilde zararlı çıkan, yine kadınlarırnız oluyor. Bu konularda çok vurguluyum, çok acımasızımıİhanette çok acımasızım.

"Dünkü gelen adamı anlatayım ben. Adamın bana gelişi tamamen çapkırılığından kaynaklıydı. Fal baktırmak değil amaç. Amaç, güzel bir kadırıla muhabbet etmekti. Adamı karşıma aldım, falına baktım güzelce. İlk defa fal baktırdığını söyledi. İnanılmaz şoklaryaşadı. "Ben bu kadarını beklemiyordum" dedi. "Ben sizi çok be-ğendim" dedi. "Haftaya birkaç arkadaşımla beraber geleceğim" dedi. Ama kapanışı yaparken de şöyle dedim: "Eşinize dikkat edin! Bir daha aldatırsan eşin seni bırakır" dedim. "Çapkınlığı bırakıyorsun, işine gücüne bak" dedim adama. Bunu da rahatlıkla söyleyebildim. Cüldü, Erkek milleti ne yapacak ki! Aaa yok, hayır falan mı diyecek"

Görüldüğü üzere, araştırmaya katılan falcıların büyük çoğunluğu fal arılatısında evine, eşine bağlılık teması ile evlilik mitini olumlayan söylemsel pratikler üretmektedir. Türkiye' de televizyorılardaki yarışma programları, evlilik veya çöpçaranlık program- -ları, İnternetteki çöpçatanlık siteleri, melodram türündeki sinema filmleri gibi popüler kültür ürünlerinde beslenen ve yetiştirilen erkek egemen cinsiyet rejiminin fal anlatısı ile de desteklendiğini, erkek egemen cinsiyet rejiminin böylece metinlerarası üretildiğini görebiliriz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp