Osman Müftüoğlu İle Efsaneler Bazen Tehlikeli Olabilir, Dikkatli Olun

Osman Müftüoğlu İle Efsaneler Bazen Tehlikeli Olabilir, Dikkatli Olun : Hızlı kilo verdiren reçetelerle de sağlıklı bir şekilde zayıflayabilirim: en tehlikeli efsaneOrtalıkta düşük karbonhidrat diyeti, yüksek protein diyeti, ayırma diyeti, birleştirme diyeti, olmadı kavuşturma diyeti, yeşil çay diyeti, lahana çorbası, İsveç, Norveç, Hollywood, kan grubu, Montignac diyeti, manken diyeti, artist diyeti, Kari van Perfecty diyeti gibi birçok zayıflama reçetesi ve ürünü vardır.

Bunlar beslenme ve diyet konusundaki bulanıklığı bir kat daha artırabilir. Eğer sağlığınız konusunda doğru davranmak niyetindeyseniz, bu sorularınızı en doğru şekilde bir tıp doktorunun yanıtlayacağım, sizi en doğru programlara bir diyet uzmanı, fizyoterapist ya da egzersiz fizyolojisti ve psikologdan oluşmuş eğitimli sağlık ekibinin yönlendirebileceğini unutmamalısınız. Hekiminiz, diyet uzmanı ve diğer sağlık görevlileri, sağlıklı beslenmeniz, güvenli bir şekilde kilo vermeniz için size en uygun önerilerde bulunacaktır. Zayıflamanın sadece bir yolu vardır. O da aldığınız kalori miktarını azaltmak, yani daha az yemek ve harcadığınız kalori miktarını artırmak, yani daha çok hareket etmektir. Bunu çok kısa bir cümleyle özetlemek mümkündür: zayıflamak istiyorsanız midenizin yarısını doldurun, günde yaptığınız egzersizin iki katını yapın.

Kısa süreli ve hızlı yapılan diyetler daha kalıcı bir zayıflama sağlar: çok sık söylenen bir yalan

Gerçek bunun tam tersidir. Kısa süreli diyetlerle, kısa sürede çok kilo verebilirsiniz. Ama bu diyetler zayıflamanın en yanlış yollarıdır, onlardan uzak durmalısınız. Bu rejim planları genellikle ve bazı yiyecekleri keserek kolayca zayıflatacaklarını, fazla miktarda kilo verdireceklerini iddia ederler. Bu diyetleri uyguladığınızda başlangıçta gerçekten kilo verebilirsiniz ama vücudunuz ihtiyaç duyduğu besinlerin pek çoğunu alamadığından kısa sürede sağlıksız bir hale gelir.Siz kilo vermiş ama yorgun, sarkmış, bitkin, kötü görünüşlü, toksik birine dönüşürsünüz. Çünkü bu kısa süreli diyetler çoğu kez, çok değerli besin gruplarını aşırı bir biçimde kısıtlar ya da yasaklar. Aslında çoğu kişi bu diyetlerden çabucak usanır, verdiği kiloları da kısa bir süre sonra geri alır.

Araştırmalar daha iyi beslenerek ama daha fazla egzersiz yaparak haftada 1 kiloya kadar kilo vermenizin mümkün ve uygun olduğunu göstermiştir. Böyle bir yöntem aslında zayıflamanın da, verilen kiloyu korumanın da en iyi ve en güvenli yoludur. Beslenme ve egzersiz alışkanlıklarınızda bilimsel değişiklikler yaparak, yanlışlarınızdan vazgeçip olumlu davranışlar geliştirerek daha sağlıklı bir yaşam sürebilir, indiğiniz kiloyu da rahatlıkla koruyabilirsiniz. Yani kilo denetiminiz sizin elinize geçer.

Öğün atlarsam daha kolay kilo veririm: olanaksız ve tehlikeli

Gerçek bunun tamamen tersidir. Vücudunuzun doğru ve eksiksiz çalışma için her gün, belirli ölçüde kalori ve besini, belirli aralıklarla alması zorunludur. Gün içinde herhangi bir öğünü atlarsanız, sofrada almadığınız kalorileri arada atıştırarak ya da bir sonraki mönüde fazlasıyla tüketerek alacağınızdan kuşkunuz olmasın.Araştırmalar kahvaltı etmeyen kişilerin besleyici bir kahvaltı yapanlardan daha ağır olma eğiliminde olduklarını ortaya koymuştur. Zayıflamak için sağlıklı yol, günde pek çok kez ama azar azar yemek, az yağlı, düşük kalorili, düşük glisemik indeksli ama bol çeşitli besin tüketmektir.

İstediğimi yerim, yine de kilo veririm: keşke doğru olsaydı

Bu da pek doğru bir yaklaşım değildir. İstediğiniz her şeyi yiyerek kilo verebilirsiniz, ama aldığınız toplam günlük kalori miktarında belirli bir ölçüde sınırlama yapmanız koşuluyla. Yani istediğiniz her şeyi küçük küçük miktarlarda yemek şartıyla. Çünkü zayıflamak için sadece ve sadece aldığınızdan fazla kalori harcamanız, almanız gerekenden daha az besin tüketmeniz gerekmektedir.

Akşam 8'den sonra yemek yemek kilo yapar: belki en akla yatkını

Kilo alıp vermek konusunda günün hangi saatinde yediğinizden çok, bütün gün ne kadar yediğiniz ve ne kadar egzersiz yaptığınız daha önemlidir. Yemeği ne zaman yerseniz yiyin, fazla kalori aslında vücudunuzda yağ olarak depolanacaktır. Eğer öğle yemeğinde yemeniz gerekenin iki katı kalori alırsanız, kahvaltıda iki katı besin tüketirseniz, akşam yemeğini az da yeseniz aldığınız bu fazla kaloriler vücudunuzda yağ olarak depolanacaktır, unutmayın! Yatmadan önce biraz atıştırıyor, bunu gün boyu aldığınız kalorilere ekliyorsanız, tabii ki kolay kilo alırsınız.Yine de prensip olarak akşam evde oturmayı ve daha az hareketli olmayı planlayarak, akşam yemeğinizi daha düşük kalorili oluşturmaya ve mümkünse erken saatlerde yemek yemeye dikkat etmelisiniz.Televizyon seyrederken, bilgisayar oynarken ya da çalışırken atıştırmamaya özellikle özen gösterin. Mutfakta ve sofrada yediğinizde daha denetimli olacağınızı, ne yediğinizi, yediğinizin miktarını ve toplam kalorilerini daha iyi izleyebileceğinizi unutmayın. Televizyon seyrederken, eğer bir şey atıştıracaksanız yanınıza paketin tamamını değil, çok az miktarda yiyecek alın.

Limon, greyfurt gibi meyveler ve kereviz ya da lahana çorbası gibibazı besinler yağları hızla yakarak zayıflamaya yardımcı olur: eneski palavra

Kendi başına yağ yakan hiçbir besin yoktur. Kafeinli bazı besinlerin metabolizmanızı, yani vücudunuzun enerji (kalori) kullanma sürecini bir süre hızlandırabileceğini düşünebilirsiniz ve bu doğrudur. Ama kafeinli bir besinle metabolizmanızın hızlanması hiçbir zaman zayıflamanıza yol açmaz. Yağ yakan besinlere güvenerek ya da böyle bir besinin olduğunu hayal ederek kilo veremezsiniz. Yedikçe zayıflatan besini henüz hiç kimse bulamadı!

Sert kabuklu yemişler kilo aldırır, şişmanlatır: doğru ama eksik bir yakıştırma

Sert kabuklu yemişlerin yağ düzeylerinin yüksek ve kalori içeriklerinin fazla olduğu doğrudur ama bu, hepsi için geçerli bir doğru da değildir. Bu yiyeceklerin çoğu az miktarda doymuş yağ da içerir. Doymuş yağlar kan kolesterolünü yükseltebilir, kalp hastalığı riskini artırabilir.Fındık ve ceviz gibi sert kabuklu yemişlerse, iyi birer protein ve lif kaynağıdır, üstelik kolesterol içermezler. Bu tür yemişleri az miktarda olmak koşuluyla yediğinizde sağlıklı bir zayıflama programında pek zarar görmezsiniz. 30 g karışık sert kabuklu bir yemiş porsiyonunun (bu ortalama, bir kâsenin üçte biri kadardır) 170-200 civarında kalori içerdiğini hatırlamalısınız. 100 g ceviz, fındık ya da badem yaklaşık 600-650 kalori vermektedir.

Nişasta, şişmanlatıcı bir besin unsurudur: pek de haksız değil

Zayıflamaya çalışılırken çok az tüketilmelidir. Patates, pirinç, makarna, ekmek, şalgam ve havuç gibi kompleks karbonhidratlarda bulunan nişasta önemli bir enerji kaynağıdır. Ama nişastası fazla olan bazı besinlerde yağ ve kalori miktarı sanıldığından az olabilir. Nişastalı besinler, fazla miktarda tüketildiklerinde ya da ağır soslar, yağlar, ekşi krema ve mayonezle hazırlanmışsa, yağ ve kalori miktarları yükseleceğinden sorun ortaya çıkar. Fazla yağlı soslardan kaçınılarak hazırlanmış kepekli tahıl, fasulye ve bakla gibi lif miktarı yüksek nişastalı besinler ise zayıflama rejimlerinde her zaman yer alabilir. Günde 6 ila 10 porsiyon kadar kepekli ekmek, tahıl, pirinç ya da makarna grubu ürün tüketilebilir. Bir porsiyonu, ekmek için bir dilim, tahıl gevreği için 30 g, makarna ve pilav ya da bulgur için yarım kâse olarak kabul edebilirsiniz.

Fast food restoranlar daima sağlıksız seçimlerdir ve rejim yaparken mutlaka dışlanmalıdır: akla en uygun olanı

Doğrudur! Fast food besinler kilo aldırır, zararları fazladır. Eğer fast food ürünlere çok fazla ilginiz varsa, bu ilgiyi tamamen kesmek sizi mutsuz edecekse, zaman zaman bu tür restoranlarda da bir şeyler yiyebileceğinizi haber verelim. Fast food restoranlar iyi bir beslenme bilgisiyle, sağlıklı bir zayıflama programının içinde yer alabilir. Buralarda salataları, yüksek yağ ve kalori içeren kızartmalar yerine ızgaraları seçerseniz, tam yağlı mayonezleri ve salata soslarını kullanmaz, salatalara soslarınızı kendiniz ilave ederseniz, patates kızartması, sıcak çikolata gibi özel besinleri bir kenara bırakır ya da çok az tüketirseniz, yiyeceklerinizi yanınızdakilerle bölüşür ve porsiyonları küçültürseniz, bu tür beslenme noktalarından da faydalanmanız mümkündür. Balık yağsız ve kolesterolsüz bir besindir, kilo aldırmaz: siz yine dedikkatli olun

Bütün balıklarda bir ölçüde yağ ve kolesterol bulunduğunu unutmamalısınız, ama balıkların asla sığır, kuzu, tavuk, hindi kadar fazla yağ içermediğini, daha az doymuş yağ ve daha az kolesterol taşıdığını da bilmelisiniz. Balıkların güvenli ve iyi birer protein kaynağı olduğunu unutmamalısınız. Sombalığı, uskumru, sardalye, ringa ve hamsi gibi yağlı balıkların, omega-3 yağ asidi denilen yararlı yağ asitleri bakımından zengin olduğunu bilmelisiniz. Bu yağ asitlerinin kalp ve damar hastalığı riskini de azalttığını pek çok kez belirtmiştik. Yağda yapılan kızartmaları bir tarafa bırakırsak, ızgarada, fırında ya da buğulanarak yapılan balıklar sağlıklı bir zayıflama planının her zaman demirbaşıdır.

Bu arada kırmızı etle ilgili küçük bir hatırlatma:Doymuş yağ ve kolesterol miktarının fazla olması nedeniyle diyette tavuk, hindi eti gibi kırmızı et tüketimine de dikkat edilmelidir. Protein, demir ve çinko gibi önemli mineralleri içerdiği için, kırmızı etin güvenli bir kaynak olduğu da doğrudur. Yüzey yağları da mümkün olduğunca temizlenmiş yağsız et az miktarda yenildiğinde, sağlıklı bir zayıflama planı için sorun oluşturmaz. Bir porsiyon et ortalama 60 ila 90 g pişirilmiş etten oluşur. Bu miktarda bir et yaklaşıkbir deste oyun kâğıdı büyüklüğündedir. Eğer seçtiğiniz et az yağlı bir bonfile, kontrfile ya da nuar ise ve görünürdeki yağları da alınmışsa, zayıflama programlarınıza kırmızı eti ilave etmeniz sakınca oluşturmaz.

Süt ürünleri şişmanlatır: yağsız ve az yağlıları hariç

Süt ürünleri vücudumuza gerekli olan pek çok yaşamsal maddeyi bulundurur. Süt ürünlerinde bulunan kalsiyum, güçlü kemik gelişmesine yardım ederken, kemiklerin sağlamlığını korumasını da mümkün kılar. Ayrıca bu ürünlerde bulunan B vitamini vücudumuzun kalsiyum kullanmasına katkıda bulunur. Süt ve süt ürünlerinde bol miktarda bulunan hayvansal protein, kas yapımını artırır, organların düzgün çalışmasına yardım eder. Az yağlı ya da yağsız süt ürünleri tam yağlı süt ürünleri kadar besleyicidir, sadece daha az yağ ve daha az kalori içerirler.

Eğer seçimlerinizi az yağlı ya da yağsız süt, peynir, yoğurt veya yağı azaltılmış dondurmadan yana yaparsanız, hem daha az kalori almış, hem de süt ürünlerinde bulunan doymuş yağlardan bedeninizi korumuş olursunuz. (Süt ve süt ürünlerinde bulunan bir şeker olan laktozu sindiremeyen kişilerin, laktozsuz süt kullanmaları mümkündür. Laktozsuz sütler de tabii ki iyi bir protein ve kalsiyum kaynağıdır.) Süt ürünleri içerisinde yoğurt, sert peynir, süttozu ve ayrandan da yararlanabilirsiniz.

Az yağlı ya da yağsız demek, kalorisiz demektir: ya karbonhidratve proteinlerden gelen kalorilerBu doğru bir şey değildir. Meyve ve sebzelerin içerdiği yağ ve kalori miktarı az ise de, tamamen kalorisiz oldukları söylenemez. Diğer az yağlı ya da yağsız besinlerde bol miktarda kalori bulunabilir. Bu tür besinlerde genellikle lezzet artırıcı olarak şeker, un ya da nişasta da vardır.

Bu nedenle söz konusu maddelerden gelen ek kaloriler ve yağ az olsa bile şişmanlamayı kolaylaştırabilir. Az yağlı ya da yağsız besinler, çoğu zaman tam yağlı ürünlere göre muhakkak ki daha az kalori içerir. Kalori miktarı, besinlerde bulunan karbonhidrat, protein ve yağ oranıyla ilişkilidir. Karbonhidrat ve proteinin her bir gramından 4 kalori, yağın her bir gramından ise 9 kalori alacaksınız. Az yağlı diye bir ürünü iki katı tüketirseniz, daha çok kilo alabilirsiniz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp