Osman Müftüoğlu Sorun Enerjiyse, Çözüm Alfa Lipoik Asit!

Osman Müftüoğlu Sorun Enerjiyse, Çözüm Alfa Lipoik Asit! : HÜCRE SAVAŞÇISI

Tıp dünyası yaşlanma sürecini etkileyen, hatta belirleyen faktörler arasında glikasyonun önemini yeni keşfetti. Glikasyon sürecinin ilk adımı, kandaki şekerin herhangi bir nedenle fazlalaşması. Bu şeker hücrelere, dokulara yapışarak karamelize oluyor, yani şekerleşerek sakızımsı bir forma giriyor. Herhangi bir molekül şekerle reaksiyona girerek sakızlaşırsa, yapışkan, hücrenin yaşlanmasını hızlandıran bir forma dönüşüyor. Bu da organların, dokuların, dolayısıyla da vücudun beklenenden daha hızlı yaşlanması anlamına geliyor. Glikasyonu önleyen maddelerden biri, benim sık sık önerdiğim bir anti- oksidan olan alfa lipoik asittir (ALA). Bu, mükemmel ve son derece güçlü antioksidan, C ve E vitaminlerinin toplamından 400 kat daha etkili! Hem suda, hem de yağda eriyen bir antioksidan olduğu için hücrenin her orga- nelinde hatta zarında bile bulunuyor ve hücresel yaşlanmayı hızlandıran serbest radikal hasarını azaltıyor.

ORKESTRA ŞEFİ

Çok değil 20-30 yıl evvel tanıştığımız ama yeteneklerini öğrendikçe daha çok sevdiğimiz bu mucize besin ıspanak, pazı, brokoli, karnabahar ve sığır etinde bol miktarda bulunuyor.Alfa lipoik asidin temel görevi, hücrelerdeki şekerin yakılmasını sağlayarak kalp, beyin ve kaslar için gereken enerjiye dönüştürmektir. Vücutta çok az üretilebilen bu mikro besini yiyeceklerle ya da besin desteği olarak mutlaka almanızı öneriyorum. Alfa lipoik asit yetersizliğinde vücudunuzihtiyacı olan enerjiyi sağlayamıyor.

Durum böyle olunca, yaşlanmanıza neden olan hücresel süreç hızlanıyor.Besinlerle aldığınız şekerin enerjiye dönüştürüldüğü yer mitokondrilerdir. Bu enerji üretim merkezleri her hücrede, en çok da kan hücrelerinde bulunurlar. Vücudunuzdaki trilyonlarca mitokondrinin ürettiği enerjinin toplamıysa, yaşam enerjinizin kaynağıdır.Mitokondrilerdeki enerji üretimi ne kadar çok ve ne kadar hızlıysa, açığa o kadar çok enerji çıkar. Alfa lipoik asit işte bu hücresel enerji üretim sürecini hızlandıran ve bir orkestra şefi gibi yöneten ana unsurdur. Kısacası, daha çok alfa lipoik asit, daha çok enerji demek.

ŞEKER HASTALARININ DİKKATİN

EAlfa lipoik asit, şeker hastalarında oluşan sinir sistemi sorunlarını geciktirirken, var olanları da hafifletiyor. Oluşan sinir hasarının yol açtığı dayanılmaz ağrıları ve uyuşukluk hissini azalttığı da biliniyor. Yapılan araştırmalar, şeker hastalarında görülen kalp aritmisinde de alfa lipoik asit ile başarılı sonuçlar alındığı yönünde. Şeker hastalarına mutlaka önerdiğim bu besin takviyesi yaşlanma sonucu oluşan bellek sorunlarını geciktirirken, katarakt ve beyin felci riskini de azaltıyor. Yeni çalışmalar, bu maddenin karaciğer fonksiyonlarını güçlendirerek toksinleri temizleme yeteneğini artırdığına da işaret ediyor.Eğer bu mucize antioksidanı şeker hastalığı tedavinize bir destek olarak kullanmak istiyorsanız, günde 600 miligramlık bir doz öneriyorum.

GENÇLİK PINARI

Alfa lipoik asit, hücre yaşlanmasını geciktirmede ve ciltteki kırışıklık, elastikiyet kaybı ve kuruluk gibi yaşlanma sonucu oluşan belirtileri tedavi etmekte de son derece etkili bir antioksidan. Besin takviyesi olarak alındığında ya da kozmetik ürünlerin içinde cilde uygulandığında yaşlanma belirtilerini yavaşlattığını gösteren pek çok çalışma var. Son yıllarda üretilen pek çok anti-aging kremde karşımıza çıkması hiç şaşırtıcı değil. Berkeley Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre, alfa lipoik asit ve L-carnitinbirlikte kullanıldığında hücrelerin yaşam süresi uzuyor. Kısacası, alfa lipoik asidin on parmağında on marifet var gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde henüz bilmediğimiz yeni faydaları da ortaya çıkarsa hiç şaşırmayın. Bu yetenekli besin takviyesi, Almanya gibi pek çok ülkede reçeteli ilaçlar arasına çoktan girdi bile. Eğer cilt yaşlanmasını geciktirmek ya da anti-aging destek olarak kullanılacaksa günlük doz 200-400 mg civarında olmalı.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp