Osman Müftüoğlu Bu Demir Altın Değerinde!

Osman Müftüoğlu Bu Demir Altın Değerinde! : ÇOK SINIRLI BİR REZERV

Simyacılar, insanlık tarihi boyunca kurşun, bakır gibi değersiz maddeleri altına çevirmeye çalıştılar. Bugün, vücudunuzdaki demir rezervi ile simyacıların yapamadığını yapmak sizin elinizde. O demiri dengeli kullanır, varlığını koruyabilirseniz, belki onu altın yapamazsınız ama altından bile değerli bir şeye dönüştürebilirsiniz.Dünyadaki tüm minerallere baktığınızda, neredeyse yerkürenin bir kopyası olduğumuzu görürsünüz; toplam 94 elementin 84 u insan vücudunda mevcut. Bunların arasında kalsiyum, stronsiyum, lityum, molibden, krom ve daha niceleri var.Fakat hepsinin içinde bir tanesi var ki çok önemli: Demir... Vücudun demir rezervi son derece sınırlıdır. Seksen kiloluk bir yetişkinin vücudunda ortalama 5 gram demir bulunur.

Kalsiyum rezervinin bir kilodan fazla olduğunu düşündüğünüzde, bu miktarın ne kadar az olduğunu anlarsınız. Zaten bu değerli mineralle ilgili en önemli sorun, bu denli sınırlı bir rezerve sahip olmamızdan kaynaklanıyor. Eğer şu ya da bu nedenle ihtiyacınız olan demiri besinlerle alamazsanız, demir noksanlığına yakalanmanız, hatta demir eksikliği yüzünden kansızlık problemi yaşamanız kaçınılmaz hale geliyor.Demir, genellikle kanla ilgili bir mineral olarak düşünülür. Fakat demirin bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasından sinir sisteminin fonksiyonlarına kadar pek çok önemli görevi vardır. Dışarıdan aldığımız demir ise, ihtiyacımızı karşılamaktan çok sadece günlük kaybınızı yerine koymaya yarar. Çünkü cilt yoluyla ve bağırsaklardaki hücrelerden her gün ortalama 1 -2 gram demir kaybı yaşarız.

KADINLAR TEHLİKE ALTINDA

Kadınlar, âdet görmeye başladıkları günden menopoza girene kadar herdıkları demirin neredeyse tamamı atılır. Periyotları biraz fazla sürer, biraz da ağır geçerse, birkaç ay içinde demir eksikliğinin oluşması kaçınılmazdır.Ayrıca kadınlar, erkeklerden farklı olarak, çocuk dünyaya getirirler. Bir kadın hamile kaldığı zaman, ana karnındaki bebek annenin demir eksikliği varmış yokmuş dinlemez ve ihtiyacı olan tüm demiri alır. Bu, neslimizin devamı için zorunludur. O nedenle, hamilelik döneminde ihtiyacı yaklaşık iki katma çıkan kadının, demir tüketimi açısından ciddi bir planlama yapması gerekir.

Demir rezervleri çok sınırlı olan kadınlarda düşüklere ve erken doğumlara çok sık rastlanır. Doğan çocuk da alması gereken demiri almadan dünyaya gelmiş olur. Sık doğum yapan kadınlarda hem kadın hem de bebek, demir eksikliği bakımından yüksek risk altındadır. Bütün bunların dışında, besinler yoluyla alınan demirin sadece az bir miktarı vücut tarafından emilebilir.

Demir açısından en zengin besin kaynaklarından biri ciğerdir. Ciğerdeki demirin bile ancak yüzde 20 sinden faydalanabiliriz. Temel Reis efsanesine konu olan ıspanaktaki demirin ise ancak yüzde 5’i emilir. Koca bir tabak ıspanak yediğinizde, vücudunuzun yararlanacağı demir miktarı bir miligramı bile bulmaz. Özetle, kadınlar doğurganlık çağında, hamilelikte, emzirme döneminde ve çocuk büyütürken demir konusuna çok dikkat etmeliler.

SORUN DEMİR EKSİKLİĞİ Mİ?

Demir eksikliği, küçük çocuklar ile bebeklerde gelişme ve öğrenme geriliğine neden olur. Yürüyen çocuk yürüyemez, oturan çocuk oturamazhalegelir. Nedensiz yere ağlamaya başlar, katılma nöbetleri ve huy değişikleri yaşarlar. Sık sık enfeksiyonlara yakalanırlar, çünkü demir bağışıklık sisteminin de başrol oyuncularından biridir.Büyüme çağındaki çocuklarda ise demir eksikliği daha çok solgunluk, yorgunluk, okula uyumsuzluk, başarının düşmesi, derslere ilgisizlik ya da çalışkan bir çocuğun tembelleşmesi olarak kendini gösterir. Çocuğun çabuk yorgun düşmesi ve zamansız uyuklaması da demir eksikliğine işaret edebilir.Yerleşmiş bir demir eksikliği kendini çok farklı şekillerde gösterebilir. En çok rastlanan belirtiler solgunluk, saçlarda kırılma ve dökülme, tırnaklarda çukurlaşmadır.

Dildeki pütürler kaybolur, dil dümdüz bir hale gelirken tatlara karşı hassaslaşır. Ağız köşelerinde çatlaklar oluşur ve yutma güçlüğü görülebilir. Bu tabloya, kansızlığa bağlı baş ağrıları ve sindirim sorunları eşlik eder.Gördüğünüz gibi, demir eksikliğinin belirtileri son derece geniş bir spektruma yayılıyor. Kadınlarda, özellikle de doğurganlık çağındaki kadınlarda genel bir yorgunluk hali, keyifsizlik, isteksizlik, bitkinlik, uyku eğilimi, iştahsızlık gibi belirtiler söz konusu ise, demir eksikliklerinin olup olmadığı mutlaka araştırılmalı. Ayrıca demir rezerviniz azalırken, uzun süre hiçbir belirti vermez. Vücut önce kemik iliğindeki demir deposunu kullanmaya başladığı için, demir eksikliği belirtileri daha sonra ortaya çıkar.

SAKATATTAN KORMAYIN

En zengin demir kaynaklan hayvansal gıdalardır. Bitkisel besinler hem daha az demir içerirler, hem de vücut bu bitkisel kaynaklı demirin ancak çok azından faydalanabilir.Sakatatlar hem ucuz, hem de son derece değerli demir kaynaklarıdır. Biz hekimler, insanları sakatatlardan bu kadar korkutarak hata yaptık. Kararında ve sağlıklı kaynaklardan temin edildiğinden emin olmak koşuluyla, her şeyi yemek mümkün.Ciğer zengin demir içeriği ile sakatatlar içinde öne çıkar. Kolesterol sorununuz yoksa ayda iki üç defa Arnavut ciğeri olarak ya da ızgarada pişirerek yemenizi öneriyorum. Çocuklarınızı da bu değerli besinden mahrum bırakmayın. Ciğer hem protein hem de mineraller açısından son derece zengin bir besindir. 150 gram ciğerde ortalama 13-14 miligram demir bulunur.

Aynı miktarda demir alabilmeniz için yarım kilo kırmızı et, 10 yumurta yemeniz gerekir.Özellikle büyüme çağındakilerin haftada iki üç defa et yemelerini öneriyorum. Etin kırmızı rengini veren içindeki demirdir. Tavuk ve balığın etlerinin beyaz olması ise demir oranlarının düşük olmasından kaynaklanıyor. Fakat her ikisinin de sırt bölümlerindeki esmer kısımlarının demir yüklü olduğunu belirtmek istiyorum.Yumurta, yoğurt, peynir gibi süt ürünlerinde de demir bulunur. Fakat süt ürünlerinden aldığınız demire fazla güvenmeyin, çünkü içlerindeki kalsiyum demir emilimini bozar.Ciddi demir eksikliği olanlara ayran ve yoğurt gibi süt ürünlerini yemekle beraber değil, yemek aralarında tüketmelerini öneriyoruz. Demir içeren bir gıdanın yanında çay, kahve ya da kolalı içecekler tüketmek de benzer bir etki gösterir

AZI KARAR ÇOĞU ZARAR

Demirin yapısına girdiği, oksijen taşıyan bir protein olan hemoglobindeki azalma, demir eksikliğine işaret eder. Kanın toplam hücresel hacminin azalması da demir eksikliğinin belirtilerinden biridir. Kesin teşhis için,kandaki demir seviyesinin ölçülmesi gerekir. Bu değerin 50’nin üzerinde olması yerinde olur. Ancak laboratuar değerleri oynak olabildiğinden, ferritin depo demiri ve transferin satürasyonu indeksine de bakılması gerekir.Bir kadının günlük demir ihtiyacı 20, erkeğin ise 10 miligramdır.

Hamilelik sırasında kadınların demir ihtiyacı 50 miligrama kadar çıkar. Emzirirken günde 30-40 miligram yeterlidir.Erkeklerde demir ihtiyacının arttığı dönemler yoktur. Eğer bir erkekte demir eksikliği varsa, bağırsakta tümör, polip ya da damar çatlamasına bağlı bir kan kaçağı ya da kemik iliğinde bir üretim bozukluğundan endişe edilmelidir. Menopoz çağındaki kadınlarda da artık periyotlar yüzünden oluşan bir kayıp olmadığı için, kan değerlerinde demir eksikliği gözlendiğinde çok daha hassas davranmak gerekir.

Demir açısından zengin gıdalarla beslenmeye özen göstersek de, eğer eksiklik bir kova kadarsa bunu çay kaşığı ile doldurmak mümkün değildir. Bu durumda demir takviyesi alınması gerekiyor. Fakat bunun mutlaka bir doktor kontrolünde yapılması lazım, çünkü demirin azı kadar çoğu da tehlikelidir. Vücutta depolanan demir, karaciğer, kemik iliği, pankreas hastalıklarına yol açabilir. Dolayısıyla, demiri D vitamini gibi sağlıklı olmak adına keyfi olarak yutamazsınız. Demir haplarını aç karnına, önerilen dozu ikiye üçe bölerek yutmaya çalışın ve doktorunuzun önerdiği süreden önce kesmeyin.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp