Osman Müftüoğlu A Dan Z’ye Vitaminler

Osman Müftüoğlu A Dan Z’ye Vitaminler : Vitamin A ve karotenoidler: Vitamin A, gece körlüğü ve diğer göz problemleri yanında, akne gibi bazı cilt bozukluklarını da önler. Bağışıklığı artırır, sindirim sistemi ülserlerini iyileştirebilir, kansere karşı koruyucu etki gösterebilir. Cilt ve mukozaların sağlığının devamı ve tamiri için gerekli bir vitamindir. Diş ve kemiklerin oluşumunda önemlidir, yağ depolanmasına yardım eder; grip, soğuk algınlığı, idrar yolu ve akciğer enfeksiyonlarına karşı koruyucudur. Antioksidan gibi etki eder, kanser ve diğer hastalıklara karşı vücudu koruyucu etki gösterir.

Yaşlanmayı yavaşlatan önemli bir vitamindir. Eğer cilt, göz ve saç kuruluğu, büyümede yavaşlık ve/veya gece körlüğü varsa A vitamini eksikliği olabilir. Vitamin A eksikliğinin diğer muhtemel sonuçları uykusuzluk, yorgunluk, tekrarlayıcı sinüzit, pnö- moni, sık soğuk algınlığı, solunum yolu enfeksiyonları, akne gibi cilt bozuklukları ve kilo kaybı olarak sayılabilir. Karotenoidler, vitamin A ile ilişkili bileşiklerdir. Bazı durumlarda vitamin A’nın öncüsü olarak bazen de antioksidan olarak etki ederler. Karotenoidlerden en iyi bilineni beta karotendir.Son çalışmalar, beta karotenin serbest radikalleri nötralize ederek, kanseri önlediğini bildirmektedir.

Uzun sürede yüksek miktarlarda vitamin A alımı başta karaciğer olmak üzere vücuda zararlı olabilir. Vitamin A’nın aşırı miktarda birikmesi halinde, karın ağrısı, âdet görememe, karaciğer ve/veya dalakta büyüme, sindirim sistemi bozuklukları, saç dökülmesi, kaşıntı, eklem ağrıları, bulantı-kusma, beyin ödemi, ağız kenarlarında ve dudaklarda çatlaklar olabilir. Beta karoten çok alınsa da doz aşımı bulguları olmaz, sadece cilt rengi sarı-turuncu olabilir. Beta ka-roten vücutta vitamin A ile aynı etkiyi göstermez, yüksek dozlarda vücutta vitamin A’ya dönüşmedikçe zararlı etki görülmez.Vitamin A içeren gıdalar: Hayvan karaciğeri, balıkyağı, yeşil-sa- rı sebze ve meyvelerdir.

Önemli miktarda A vitamini içeren sebze ve meyveler: kayısı, kuşkonmaz, brokoli, havuç, sarmısak, papaya, şeftali, balkabağı, lahana, kırmızıbiber, ıspanak, tatlı patates, şalgam otu, yeşil kabaktır. A vitamini bazı bitkilerde de bulunur; rezene, şerbetçiotu, limon ağacı otu, ısırganotu, yulaf sapı, kırmızıbiber, maydanoz, nane, ahududu yaprağı, kuşburnu, adaçayı, menekşe yaprağı, buğday gibi. Karaciğer hastalığı olanlar, hamileler günlük tamamlayıcı vitamin A dozu olarak 10 000 IU’yi, çocuklar günlük 18 000 IU’yi aşmamalıdırlar.

Hipotiroidisi olanlar beta karoten kullanımından kaçınmalıdır, çünkü beta karoteni vitamin A’ya çevire- meyebilirler. A vitamini vücutta birikebilen, depo edilebilen bir vitamindir. Kontrolsüz olarak uzun süre ve yüksek dozlarda kullanılmamalıdır. Doğal kaynaklardan temin edilmesi en iyi yoldur. Vitamin desteği olarak kullanılacağında ticari ürünlerin ihtiva ettikleri dozları dikkate almak gerekir.

B kompleks vitaminleriB vitaminleri sinirlerin cilt, saçlar, karaciğer ve ağız sağlığının, sindirim sistemi ve beyin fonksiyonlarının devamında yardımcıdır. B kompleks vitaminleri enerji üretiminde yardımcı olarak görev yaparlar, depresyon ve anksiyeteyi rahatlatmada faydalı olabilirler.

Yaşlılar için yeterli B vitamini alımı çok önemlidir. Çünkü bu vitaminlerin emilimi yaşlandıkça azalır. Alzheimer tanısı almış kişilerde problemlerin B12 ve B kompleks vitaminlerinin eksikliğinden olduğu bulunmuştur. B vitaminleri daima birlikte alınmalıdır.Vitamin B, (tiamin): Tiamin dolaşımı artırır, kan oluşumuna ve karbonhidrat metabolizmasına yardımcı olur. Kavrama yeteneği ve beyin fonksiyonlarını da optimize eder. Enerji, büyüme, iştah ve öğrenme kapasitesi üzerinde olumlu etkileri vardır. Mide-bağırsak, kalp ve kalp kaslarının tonusu için de gereklidir.

Tiamin antioksidangibi de etki eder, vücudu yaşlanmanın, sigara ve alkolün zararlı etkilerine karşı korur. Bir sinir sistemi hastalığı olan beriberi, tiamin eksikliğiyle oluşur. Tiamin eksikliğinde oluşabilecek diğer bulgular kabızlık, ödem, yorgunluk, unutkanlık, sindirim sistemi bozuklukları, iştah kaybı, kaslarda bozukluk, sinirlilik ve ayaklarda hissizlik, ağrı ve hassasiyet, koordinasyon bozukluğu, çınlama, genel zayıflık, ciddi kilo kaybıdır.

Vitamin B, içeren gıdalar: En zengin vitamin Bj kaynağı gıdalar kahverengi pirinç, yumurta sarısı, balık, bakla, karaciğer, bezelye, yerfıstığı, kümes hayvanları, buğday tohumu, hububatlardır. Diğer B] vitamini içeren gıdalar kuşkonmaz, bira mayası, brokoli, brüksellahanası, fıstık, erik, yulaf ezmesi, kuru üzüm, kuru eriktir. Tiamin içeren bitkiler kaba yonca, sarıpapatya, rezene, çemenotu, şerbetçiotu, ısırganotu, yulaf sapı, maydanoz, nane, ahududu yaprağı, kırmızı yonca, kuşburnu, adaçayı, buğdaydır. Antibiyotikler, sülfonamidler ve doğum kontrol hapları vücuttaki Bj vitamini seviyesini azaltabilir. Karbonhidrattan zengin diyet de B3 vitamini ihtiyacını artırır.Vitamin B2 (riboflavin): B2 vitamini vücutta antikor üretimi ve büyüme için gereklidir.

Göz yorgunluğunu rahatlatır, kataraktın önlenmesi ve tedavisi için önemli bir vitamindir. B2 vitamini cilt, saç ve tırnakların oksijen kullanımını kolaylaştırır ve kepeği önler, demir ve B6 vitaminlerinin emilimine yardımcı olur. Gebelikte yeterli B2 vitamini tüketimi önemlidir, annede bu vitamin eksikliği bulguları olmasa da vitaminin az alımı fetusun gelişimini etkileyebilir.

B2 vitamini eksikliğini gösteren bulgular; ağız kenarlarında çatlaklar, göz bozuklukları, ağız ve dilde iltihaplanmalar, cilt yaralan olarak sayılabilir. Diğer muhtemel B2 vitamini eksikliği bulguları dermatit, sersemlik, saç dökülmesi, uykusuzluk, ışığa hassasiyet, sindirim bozuklukları, büyüme geriliği ve zihinsel cevaplarda yavaşlamadır.

Yüksek vitamin B2 seviyeleri içeren gıdalar: Peynir, yumurta sarısı, balık, baklagiller, et, süt, kümes hayvanları, ıspanak, hububatlar, yoğurt, kuşkonmaz, avokado, brokoli, brüksellahanası, yapraklı yeşil sebzeler, mantar, kabuklu yemişler güvenli kaynaklardır. B2 vitamini içeren bitkiler kaba yonca, yabani sümbül, sarı- papatya, rezene, ginseng otu, şerbetçiotu, ısırganotu, yulaf sapı, maydanoz, nane, ağaç çileği yaprakları, kırmızı yonca, kuşburnu, adaçayı, buğdaydır. Doğum kontrol hapları, aşırı egzersiz, B2 vitamini gereksinimini artırır. B2 vitamini, antibiyotiklerle ve alkolle birlikte alındığında kolayca zarar görür.

Vitamin B3 (niasin, nikotinik asit): B3 vitamini, dolaşım ve sağlıklı cilt için gerekli bir vitamindir. Sinir sisteminin fonksiyonlarına, karbonhidrat, protein ve yağmetabolizmasına yardımcı olur. Safra kesesi ve mide sıvılarının salimim ve seks hormonları sentezine katılır, kolesterolü düşürür, dolaşımı artırır. Şizofreni ve diğer zihinsel hastalıklarda yardımcıdır. Zihin açıcı olarak görülebilir.

Pellegra, B3 vitamini eksikliğiyle oluşan bir hastalıktır. Niasin eksikliğinin diğer bulguları bunama, depresyon, uykusuzluk, kol-bacak ağrıları, iştah kaybı, ishal, sersemlik, yorgunluk, baş ağrıları, kan şekeri düşüklüğü, kaslarda zayıflık, cilt döküntüleridir.Vitamin B3 içeren gıdalar: Sığır karaciğeri, bira mayası, brokoli, havuç, peynir, mısırunu, hurma, yumurta, balık, süt, yerfıstığı, domuz eti, patates, domates, buğday, buğdaygiller en yoğun niasin içeren besinlerdir. Niasin ihtiva eden bitkiler kaba yonca, yabani sümbül, hintbiberi, papatya, rezene, şerbetçiotu, meyankökü, ısırganotu, yulaf sapı, maydanoz, nane, ağaç çileği yaprağı, kırmızı yonca, kuşburnu, buğdaydır.

Niasin içeren vitaminlerin alimim takiben genellikle yüzde zararsız bir kızarıklık, ciltte döküntü ve karıncalanma hissi olabilir. Gebeler veya diyabet, gut, karaciğer hastalığı veya pep- tik ülseri olanlar niasin içeren besinleri dikkatle kullanmalıdır. Günlük 500 mg üzerindeki niasin miktarları uzun süre kullanılırsa karaciğer hasarı yapabilir.Vitamin Bs (pantotenik asit): “Anti-stres hormon” olarak bilinen B5 vitamini adrenal hormonların üretiminde ve antikor oluşumunda rol oynar. Vitamin kullanımında, karbonhidrat, yağ ve proteinlerin enerjiye dönüşümünde yardımcıdır. B5 vitamini dayanıklılık ve kuvvet artırıcı bir vitamindir ve bazı tip kansızlıkları önler. Sindirim sisteminin normal fonksiyonu için gereklidir, depresyon ve anksiyete tedavisinde faydalı olabilir. Pantotenik asit yetmezliği yorgunluk, baş ağrısı, bulantı ve ellerde karıncalanmaya neden olabilir.Vitamin Bs içeren gıdalar: Sığır eti, bira mayası, yumurta, taze sebzeler, böbrek, baklagiller, karaciğer, mantar, domuz eti, sert kabuklu yemişler, jöle, tuzlu su balığı, çavdar unu, buğdaygillerdir.

Vitamin Bğ (piridoksin): B6 vitamini hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı etkiler. Yağ ve protein emilimi için gereklidir. Sodyum-potas- yum dengesinin devamında yardımcıdır. Sinir sistemi ve normal beyin fonksiyonu için, genetik şifreleri içeren RNA ve DNA sentezi içingereklidir. B6 vitamini, B12 vitamininin emiliminde, bağışıklık sisteminin fonksiyonunda, kanser bağışıklığında rol oynar ve damar sertliğini önlemede yardımcıdır. Piridoksin hafif idrar söktürücü olarak da etki ettiğinden âdet öncesi şişkinlik şikâyetlerini hafifletir.

Okzalat böbrek taşlarının oluşumunu önlemede de faydalıdır. Alerji, artrit ve astım tedavisinde yararlıdır.Vitamin B6 eksikliği kansızlık, baş ağrısı, bulantı, kusma, ciltte soyulmalar, dilde acılık gibi bulgularla kendini gösterir. Diğer muhtemel eksiklik belirtileri akne, iştahsızlık, artrit, yorgunluk, baş dönmesi, sersemlik hissi, ağız ve damakta iltihaplanma, yara iyileşmesinde gecikme, öğrenme güçlüğü, hafıza zayıflığı, saç dökülmesi, işitme problemleri, çınlama hissi, yağlı cilt, büyümede gecikme, karpal tünel sendromu da B6 vitamini eksikliğiyle ilişkilendirilmiştir. Tüm yiyeceklerde bir miktar B6 vitamini bulunur, ancak B6 vitaminini en yüksek miktarda içeren gıdalar bira mayası, havuç, tavuk, yumurta, balık, et, bezelye, börülce, ıspanak, ayçiçeği tohumu, ceviz olarak sayılabilir. Diğer B6 vitamini içeren gıdalar avokado, muz, fasulye, brokoli, kahverengi pirinç, diğer tüm hububatlar, lahana, kavun, mısır, patates, kepekli pirinç, soya fasulyesidir. Vitamin B6 içeren otlar kaba yonca, yaban sümbülü, yulaf sapıdır.

Antidepresanlar, östrojen tedavisi ve doğum kontrol ilaçları B6 vitamini gereksinimini artırabilir. İdrar söktürücü ilaçlar ve kortizonlu ilaçlar da vücudun Bg vitamini emilimini engellerler.Vitamin B12 (siyanokobalamin): B12 vitamini kansızlığı önlemek için gereklidir. Kırmızı kan hücreleri oluşumunda, demirin kullanımında yardımcı bir vitamindir. Bu vitamin aynı zamanda sindirim, besinlerin emilimi, proteinlerin sentezi ve kar- bonhidrat-yağ metabolizması için de gereklidir. B12 vitamini sinir hasarını önler. Eksikliğinde kronik yorgunluk, kabızlık, depresyon, sindirim bozuklukları, baş ağrısı, dilde iltihaplanma, sıkıntılı nefes alma, hafıza kaybı, sinirlilik, karamsarlık, kalp çarpıntısı, pernisiyöz anemi, kulakta çınlama gibi şikâyetler olabilir. Sıkı bir vejetaryen diyet uygulayanlarda başlangıçta eksiklik bulguları görülmese de (vücut B12 vitaminini 5 yıllık kadar depolayabilir) er geç ortaya çıkacaktır.

B!2 vitamini içeren gıdalar bira mayası, yumurta, istiridye, karaciğer, böbrek, ringa balığı, uskumru ve diğer deniz ürünleri, süt ve süt ürünleridir. Gut tedavisinde kullanılan ilaçlar, pıhtılaşmayı önleyici ilaçlar ve potasyum içeren tedaviler sindirim sisteminden B12 vitamininin emilimini bloke edebilir. B12 vitamini çoğunlukla hayvansal gıdalarda bulunduğundan, vejetaryenler için ilave B12 vitamini gerekebilir.Biotin: Biotin diğer B kompleks vitaminlerinin kullanımında faydalıdır. Sağlıklı cilt ve saçlar için yeterli biotin alınmalıdır. Bazı erkeklerde günlük 100 mg’lık biotin miktarları saç dökülmesini önleyebilir. Biotin keza, sağlıklı ter bezleri, sinir dokusu ve kemik iliği sağlar, kas ağrılarını rahatlatmada da yardımcıdır. Bebeklerde kuru ve kepekli saç derisiyle karakterize konak veya seboreik dermatit, biotin eksikliği sonucu ortaya çıkabilir.

Erişkinlerde eksikliği nadirdir; çünkü bağırsaklarda gıdalardan oluşturulabilir. Ancak bu vitamin eksikliği gelişirse kansızlık, depresyon, saç dökülmesi, kan şekeri yüksekliği, ciltte solukluk, uykusuzluk, iştah kaybı, karın ağrıları, bulantı, dilde acılık hissi gibi şikâyetlere yol açabilir. Biotin içeren gıdalar bira mayası, pişmiş yumurta sarısı, et, süt, tuzlu su balığı, soya fasulyesi ve tüm hububatlardır. Çiğ yumurtanın beyazı avi- din denen bir protein içerir ve avidin bağırsaklarda biotinle birleşe- rek vücudun biotin miktarını düşürür. Antibiyotikler, sülfonamidler ve sakarin de biotini azaltır.

Kolin: Beyinden gelen uyarıların santral sinir sistemi yoluyla aktarılması için gereklidir, hormon üretiminde yardımcıdır, yağ ve kolesterol metabolizmasına yardım ettiğinden karaciğerde yağlanmayı azaltır. Kolin yokluğunda beyin fonksiyonu ve hafıza etkilenir. Kolin, Parkinson hastalığı gibi sinir sistemi bozukluklarını önlemede gereklidir. Yetmezliğinde karaciğerde yağlanma, mide ülseri, hipertansiyon, böbrek ve karaciğer bozukluğu ve büyümede gerileme olabilir. Önemli miktarda kolin içeren gıdalar yumurta sarısı, baklagiller, et, süt, soya fasulyesi ve tüm hububatlardır.

Folik asit: Beyin gıdası olarak düşünülen folik asit enerji üretimi, kırmızı kan hücrelerinin oluşumu ve fonksiyonuna yardım ederek bağışıklığı güçlendirir. Protein metabolizmasında görev alır ve folik asit anemisinin önlenmesinde ve tedavisinde kullanılır. Folik asit, depresyon ve anksiyeteye de yardımcı olabilir. Gebelikte de çok önemlidir. Çalışmalar göstermiştir ki erken gebelikte günlük 400 mg’lık folik asit alımı nöral defektlerin çoğunu önleyebilir. Keza erken doğumu da önleyebilir. Bu tedavi programının etkili olması için gebelikten önce başlayıp, gebeliğin en az ilk üç ayında kullanılması gerekir. Eğer kadın hamileliğini öğrenene kadar beklerse fetal gelişimdeki kritik gelişmeler ilk 6 haftada olduğundan kullanım açısından geç kalınmış olabilir. Onun için doğurganlık yaşındaki kadınların günlük ilave folik asit alması tavsiye edilmektedir.

Folik asit en iyi vitamin B12 ve C ile kombine edildiğinde etkili olur. Folik asit yetmezliğinin bir bulgusu ağrılı-kırmızı dilin varlığıdır. Diğer yetmezlik bulguları anemi, apati, sindirim bozuklukları, yorgunluk, saçlarda beyazlaşma, büyüme geriliği, nefes alma zorluğu, hafıza-hatırlamaproblemleri, paranoya, zayıflık olarak sayılabilir. Pişirmeyle folik asit zarar gördüğünden, pişmemiş meyve ve sebze tüketilmesi gerekir.

Aksi takdirde folik asit yetmezliği oluşabilir.Folik asit içeren gıdalar arpa, sığır eti, bira mayası, kahverengi pirinç, peynir, tavuk, hurma, yeşil yapraklı sebzeler, kuzu eti, baklagiller, mercimek, karaciğer, süt, mantar, turunçgiller, yarma şeftali, domuz eti, sebze kökleri, somon balığı, tonbalığı, buğday çekirdeği, hububatlar, buğdaygillerdir. Doğum kontrol hapları folik asit gereksinimini artırabilir. Alkol de folik asit emilimine negatif yönde etki eder. Hormonlarla ilişkili kanseri olan veya sara hastalığı olanlar uzun süreli yüksek dozda folik asit almamalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp