Mutluluk Bilinci

Mutluluk Bilinci

Bilinçliliği arttıran bir çok yöntemin binlerce yıldır bilinmesine karşın, bizler hala düşük bilinç düzeylerinde; yani birbirimizi sevmekten uzak, itişerek, kakışarak, dövüşerek ve savaşarak yaşıyoruz. Normalde hepimizin yaşadığı üç bilinç durumu var. Bilindiği gibi bunlar; uyku sırasında "uyku bilinci", rüya görürken yaşadığımız "rüya bilinci" ve nihayet gün boyu yaşadığımız "uyanıklık bilinci"dir. Bu "uyanıklılık bilinci"ne bazı filozoflar "yarı uyku" bilinci de demektedirler. Dördüncü bir bilinç durumu olan, "aşkın bilinç" veya "transandantal bilinç" durumunu ise, aslında her normal insan yaşabilecek kapasitededir. Nadiren bazı kişilerin tesadüfen ve geçici olarak yaşadıkları bu "aşkın bilinç"; sabah-akşam yapılan T.M. ile bir süre sonra otomatik olarak kazanılır. Her kişide bunun için gereken süre farklı olur. Başlangıçta yalnızca T.M. sırasında yaşanan istirahat sırasındaki bu "tam uyanıklılık bilinci", kişiye göre değişmekle birlikte, ortalama 2-3 yıl sonra süreklilik kazanabilir, Bunu takiben daha üst düzeyde bilinç durumları da zamanla kişinin hayatına yerleşir. Sonunda "birlik bilinci" de denilen mutluluk bilincine ulaşabiliriz. Artık sürekli ve olağanüstü bir mutluluk bizim olur.

Bu bilinç durumunda, tüm düşünceler ve dolayısıyla tüm hareketler "kendiliğinden doğru" olur. Ken Keyes Jr. bu konuda şöyle söylüyor: "Yüksek bilinçle ilgili güzel bir şey de, sizin için en iyi olanın, baş kalan için de en iyi olmasıdır." Yüksek bilinç durumunda insan, artık tüm gizli kalmış potansiyelini gün yüzüne çıkarıp, gerçekleştirebilir. İşte o zaman, bütün huzursuzluğu ve mutsuzluğu sona erer. Kendini tam olarak gerçekleştiremeyen insan ise, huzursuzdur, hep daha çok şeyin peşinde koşarak ömrünü boşa harcar. Bu durumu Leo Fernando Buscaglia şöyle açıklıyor: "Ancak, ne denli çok şey alırsanız-alın, kendiniz yeterli oluncaya dek, şuan alınan hiç bir şey sizin için yeterli olamayacaktır," Bilinci genişleten tekniklerin önemi ancak son yıllarda anlaşılmaya başlandı. Bunun nedeni de, bu konudaki bilimsel araş-tırmaların hep ihmal edilmiş olmasıdır. İlk bilimsel çalışmalar T.M. ile ilgilidir ve ancak 1971 yılında başlanılabilmiştir.

O günden sonra yine T.M. ile ilgili yapılan birçok araştırma sonuçları, muntazam yapıldığında T.M. 'nin bir süre sonra gizli kalmış tüm potansiyelimizi açığa çıkartabileceği izlenimini vermiştir. Çünkü T.M. ile doğal yoldan ve otomatik olarak beynin elektriksel uyumu artar ve bilinçte bir berraklık oluşur. İnsan, bugünkü haliyle "yarı uykudadır," Çünkü yeterli sevgiden uzak ve düşük bilinç düzeylerinde yaşıyor. İstese bile bazı insanları sevemiyor. Çünkü aşkın bilinci, ancak alkol ve uyuşturucular gibi şeylerle ve geçici olarak yaşamaya çalışıyor. Ara sıra yaşadığı bu aldatıcı sarhoşluğu sürekli hale getirmek isteyenler de, sonunda onun esiri oluyorlar. Çünkü daha önce de bahsedildiği gibi, dışarıdan alınan zevk verici maddeler, vücut için son derecede zararlıdır ve bağımlılık yaparlar. Oysa doğal yoldan, hiç bir ek madde kullanmadan otomatik olarak bu bilinç düzeyine ulaşmak mümkündür. Bu, hepimiz için geçerli ve hepimizin hakkı olan bir şeydir, Çünkü bu, insanın doğal yapısının gereğidir. Ancak, çevresinin etkisiyle doğallığını yitiren insan, kendi içinde bulunan bu sonsuz, sınırsız ve evrensel kaynağı unutur. Bu kaynakla yeniden ilişkiye girmenin en kolay ve bilimsel yolu da, muntazam olarak T.M. yapmaktır. "Sevgi çemberimizin yan çapını sonsuz yapmanın" daha kolay bir yolu yoktur. Ayurveda Doğal Yaşam "Bilincimizi bir kez olsun kaynağına döndürebildiğimizde, yaşamın bütün sorunları çözülür

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp