Meditasyon Türleri

Meditasyon Türleri

Meditasyon çeşitlerini şu şekilde sıralayabiliriz.

1. Transandantal Meditasyon (T.M.)

2. Yoga Solunum Kontrolleri ve Zen

3. Görsel Meditasyon

4. Dinleme ile Meditasyon

5. Hareketli Meditasyon

6. Sufı Metodları (yukarıdaki metotların her birinin özelliklerine benzer yöntemleri vardır). Bu metodlar içinde en kolayı ve en yaygın olarak uygulananı T.m'dir.Çünkü T.M.

1) Bilimsel çalışmalar ile yararlan kanıtlanmış olan tek meditasyon yöntemidir. 2) En etkilisi ve öğrenilmesi en kolay olanıdır. 3) Günlük yaşamı etkilemez. 4) Her yerde (vapur, otobüs, tren, park, gibi) kolayca uygulanabilir. 5) Dünyanın her ülkesinde T.M. öğreten merkezler vardır. Türkiye de buna dahildir.

Ülkemizde İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da T.M. öğreten dernekler vardır. Sonuç olarak, meditasyon yöntemleri içinde bugün için sadece T.M. 10 yaşından büyük olan her normal insanın kolayca öğrenebileceği, basit ama, zevkli ve bilimsel bir zihin tekniğidir. T.M -. aynı zamanda Ayurveda'un da temelidir.

ilerideki bölümlerde detaylı bir şekilde anlatılacak olan Ayurveda, 5.000 yıl önce eski Hindistan'da oluşmuş korucuyu hekimlik sisteminin orijinal adıdır. Anlamı da: "Yaşam Bilimi"dir.

T.M. ile ilgili ilk çalışmalar 1971 yılında A.B.D.'de yapılmıştır. A.B.D'de, Benson ve Wallace meditasyonun fizyolojisini ilk açıklayanlar arasında yer alırlar. T.M.'nin fizyolojiyi düzelttiğini gösteren bu ilk çalışmaları takip eden son 30 yılda 500'den fazla bilimsel çalışma yayınlanmıştır. Bu çalışmaların sonuçları T.M. 'nin insan sağlığına yararlı olduğunu ve stresi yenmesine yardım ettiğini kanıtlamıştır.

T.M. iç çatışmalarımızı ve dolayısıyla da stresi azaltarak, bilincimizi genişletir ve özgürce yaşamamızı sağlar. Zihnimizin yarattığı olumsuz karşıt düşünceler, yani ikilemler, T.M. ile gittikçe azalır. Buna paralel olarak bilinçliliğimiz de artar. Kendi zihnimizin yarattığı bu karşıt düşünceler, aslında bizim düşmanımızdır. Bizi karamsarlığa ve mutsuzluğa iterler. Bu ikilemler akıl ile vicdan arasındaki koordinasyon eksikliğinden doğarlar. Bu ikisi arasında bir uyum oluştuğunda, çatışma ve dolayısıyla mutsuzluk da otomatik olarak ortadan kalkar, çünkü çatışma ve mutsuzluk yalnızca ikiliğin olduğu yerde vardır. Çevreden öğrendiğimiz ve yapmamız gerektiğini sandığımız birçok şeyin sadece bir önyargı olduğunu anladığımızda çatışma sona erer. Örneğin, hata yapmanın çok kötü olduğu öğretilmiştir bize. Oysa herkes gibi bizim de hata yapmaya hakkımız var. Bunu idrak ettiğimizde, hem hata yapma korkumuz, hem de hata yapma ihtimalimiz ortadan kalkar. Bu önyargılarımızı T.M. sayesinde kolayca fark edebiliriz. Bilimsel çalışmalarla yararları kanıtlanmış tek meditasyon yöntemi olan T.M. 'yi acaba nasıl öğrenebiliriz?

Bu sorunun cevabına geçmeden önce Tasavvuf ve ilkelerinden kısaca bahsetmek istiyorum. Ayurveda ile kökeni aynı olan i 1'-Tasavvuf, Türk halkına hiç de yabancı değildir. Örneğin Tasavvuf şairlerimiz Mevlana ve Yunus'un şiirlerinden etkilenmeyen insan yoktur. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada tanınmış bu şairlerimiz, şiirlerinde tasavvufun, dolayısıyla da Ayurveda'nın esasını bütün açıklığıyla ortaya koymuşlardır. Tasavvufun uygulanış şeklini gördükten sonra, T.M. yönteminin basitliğini ve önemini anlamak daha da kolay olacaktır. Aslında hem Ayurveda ve hem de Tasavvuf'un amacı bir ve aynıdır: Aklı aşıp, aklın kaynağına ulaşmak, yani kendini bilmek, böylece stresi azaltarak huzur bulmak. Bu amaç diğer inedirasyon yöntemleri için de geçerlidir. Düzenli olarak yapıldığında bütün meditasyon teknikleri benzer etkiler gösterirler. Ancak yapılan çalışmalar T.M. 'in gerek diğer meditasyon yöntemleri, gerekse de gevşeme tekniklerine göre stres üzerinde çok daha etkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca her meditasyon türünün uyguladığı yöntem farklıdır. Bazılarını öğrenmek çok uzun zaman alır ve zahmetlidir. Bazılarını, sağlıklı olmayan kişiler uygulayamazlar, T.M. ise en kolayı ve halen tüm dünyada en çok uygulanmakta alanıdır. Siz eğer farkında değilseniz, yolların çokluğunun hiç bir anlamı yoktur. Nasılsa olduğunuz yerde kalacaksınız. Oysa yedi bin yıl önce Mumon bu yollan fark edip şöyle demiş'.

"Büyük yolun yoktur kapısı, Binlerce yol açılır ona,Bu kapısız yoldan geçerse biri, dünya ve cennet arasında yürür bağımsızca."

Hangi yolu seçerseniz-seçin, amaç bir ve aynıdır: Bütünleşmek, kendini bilmek, stresi yenerek gizli kalmış olan içsel potansiyelini gerçekleştirmek. Böylece bireysel ve toplumsal bilinci genişleterek kavga, dövüş, savaş, cinayet, saldırı ve nefretin olmadığı bir dünya yaratmak. Bunun için tek seçeneğimiz bilinçliliğimizi arttırmaktır. Bilinçte devrim olmadan, yeryüzünde huzuru ve barışı sağlamak mümkün değildir. Dünya tarihi boyunca da sağlanamamıştır zaten. Oysa bilincimizdeki ufak bir gelişme, dünya barışını bir anda sağlayabilir. Bu değişikliği hemen şimdi yapmalıyız. Bunun en kolay yolu da T.M. öğrenip,muntazam olarak uygulamaktır.