Coğrafya ve iklim koşullarının fizyolojimize etkisi

Coğrafya ve iklim koşullarının fizyolojimize etkisi

Doğanın, hayvanların, bitkilerin, iklimIerin, şehirlerin, coğrafyanın da doshası vardır. Örneğin İstanbul‘u ele alalım. İki yönü çok belirgin: aşırı yoğunluk ve hareketlilik, gürültülü oluşu ve zamana karşı yarışıyla bir Vata şehri; serin ve rutubetli havasıyla aynı zamanda Kapha şehri. Pitta beden tipli bir kişilik için İstanbul hem Vata hem Kapha dengeleyici unsurlarıyla güzel bir şehir. Fakat, Kapha veya Vata beden tipleri içinse problemler yaratabilir. Doğu Karadeniz soğuk ve rutubetli oluşuyla Kapha özelliklerine sahiptir. Fakat küçücük ve daracık bir yere sıkışmış, yoğun nüfustan ve hareketli, kıvrımlı, yamaçlı yapısından dolayı, biraz Vata özellikleri de taşıyor. Gerçekten Karadeniz insanında Kapha güzelliğini görebilirsiniz. Dalgalı saçlar ve açık renk, pürüzsüz bir cilt yapısıyla Karadenizliler daha farklı fiziksel özellikler gösterir. Doğu Anadolu'daysa Vata özelliklerini görürsünüz, kuru ve soğuktur., dağlık bir yapısı vardır.

Doğuda yaşayan nüfusta, gerçekten Vata tipi insan veya ona bağlı şikayetler özellikle belirgindir. Daha güneye indiğiniz zaman Pitta özellikleri ön plana çıkar. Öreğin Güneydoğu'nun sıcak yerlerinde, daha sivilceli, apseli bir cilt yapısı; aşırı kalp rahatsızlıkları, mide ülserleri, kızgınlık, hidier, sinir gibi sıcak Pitta duyguları ön plana çıkmaktadır. Doğanın bulunulan yerdeki dosha'yı dengeleyip dengelememesi de önemlidir. Örneğin Antalya'da, Kemer'de de bir Pitta özelliği var. Fakat Pitta ayrıca keyif almaktan, yeşillikler içinde bulunmaktan, suyla iç içe olmaktan dolayı dengeleneceğinden, insanlar orada s ak ortamda bile keyifle kalabiliyor. Oradan suyu alırsanız nega-- Pitta özellikleri ön plana çıkmaktadır. Kışın özellikle soğuğun ileri derecede arttığı dönemlerde, Vata Kapha problemi olan kişilerin kendilerini ısıtabildiği, bol güneş görebildiği bir yere gitmesi daha iyi gelecektir. Bu kişi yaşlıysa bir zaplıcaya gitmesi önerilir.

O zaman yapılan diğer tedavilerin de ha iyi geldiği gözlenir. Vata tipindeki bir kişi kuru, soğuk, Vata özelliklerindeki bir dağ iklimine çıktığı zaman, Vata özellikleri aha da artıyor ve o kişi tatilden dinlenememiş ve ağrılarla dönebiliyor. Bu durumda, orada bol sıcak su içerek, sulu beslenerek, :İrsat buldukça uyuyarak Vata'yı dengeler ve rahat edebilir. Hastalıkların büyük çoğunluğu Vata ağırlıklıdır. Daha önce bahsettiğimiz gibi 4:2: 1 oranı mevsime bağlı olarak, havanın çok soğuk, yaşantının yoğun olduğu dönemlerde değişebilir. Örneğin ilkbaharda, Kapha rahatsızlıkları ön plana çıkmaktadır. Gerçekten mevsimle beraber artan veya azalan rahatsızlıkları görebiliyoruz. Örneğin, Barı tıbbında atriyal taşikardi adı verilen, yani kalbin kulakçık bölgesinden (atrium) kaynaklanan bir rahatsızlık vardır. Kalp normalden çok, dakikada 140 - 160 kez atar. Vata birikmiştir, iyice artmış-ar, artık vücuttan kusulmaktadır. Hava durumunun da etkisiyle birdenbire atağa geçebiliyor. Sonra kendiliğinden doğal dengesine giriyor. Bu süre içerisinde vücut otomatik olarak kendini korumak, Vazz'yı düşürmek için dinlenmek istiyor; sigara, çay, kahve gibi uyarılardan kaçınıyor, sıcağa eğilimi artıyor. Daha sakinleştirici şeylere Vata dengeye girdiğinde, bu tür rahatsızlıklar da bir süre sonra dengeleniyor. Genelde vücutta düzensizlikle ilgili her şey Vata problemidir. Örneğin, ekstra-sistol, düzenli atan kalpte düzensiz atımlar veya aritmi gibi. Bu yüzden kalple ilgili bu rahatsızlıklar vücutta Vata'rın iyice arttığının bir göstergesidir. Kalp hastalıklarında uygulanan klasik, alopatik (ilaçlı) tedavilerde yan etki çok görülebiliyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp