Ayurveda’nın Şişmanlığa Bakışı Ve Şişmanlığın Nedenleri
Ayurveda’nın Şişmanlığa Bakışı Ve Şişmanlığın Nedenleri : Şişmanlığın pek çok nedeni vardır. Bu nedenleri araştırırken çocukluk, hatta bebeklik dönemlerine göz atmak gerekir. Vücuttaki yağ hücrelerinin sayısı, daha bebeklik ve çocukluk dönemlerinde edinilen beslenme alışkanlıklarıyla belirlenir. Ailesinde yağlı ve ağır gıdalarla beslenme alışkanlığı olan kişilerde, yağ hücrelerinin sayısı artar, yağ dokusu genişler ve yağ hücreleri büyür. Kolay ve hızlı zayıflama veya normal kilosunu koruma söz konusu olduğunda, yağ hücresi sayısı az olan kişi, yağ hücresi sayısı fazla olana göre daha şanslıdır.
Yağ hücresi sayısı fazla olan kişiler de başarılı bir şekilde zayıflayıp, normal kilolarını koruyabilirler, ancak önemli olan, bunu istemeleri ve sağlıklı yaşam biçimine uzun süre sabırla sadık kalabilmeleridir.Kilo almada çevrenin etkisi de önemlidir. Kişiler çok iştahlı ve fazla besin tüketen bir aileye sahip iseler, budurumdan etkilenirler ve sonuç olarak kilo alırlar. Üstelik yakın akraba çevresindekiler de kilolu olduğu için, şişmanlığı sorun olarak görmezler. Ruhsal gerginlik dönemlerinde vücut, iştahın açılmasını sağlayan bazı hormonlar salgılar. Bunu önlemenin en iyi yolu, ılık bir bitki çayı içmek ve kendimizi sakinleştirmek için bir gevşeme yöntemi veya meditasyon denemek olacaktır.insanlar genellikle, günlük enerji girdi ve çıktılarının ne kadar olması gerektiğini bilmedikleri için, az yediklerini, yeterince bedensel hareket yaptıklarını sanırlar ve dolayısıyla da fazla besin tüketip kilo alırlar.Şişmanlığın başlıca nedenleri:
1. Ergenlik çağı sorunları.
2. Evlilik.
3. Doğum kontrol hapları.
4. Hamilelik.
5. Emzirme.
6. Menopoz.
7. Menopoz sırasında kullanılan hormonlar.
8. Histerektomi (kadında rahmin alınması ameliyatı).
9. Ovariyektomi (kadında yumurtalıkların alınması ameliyatı).
10. Boşanma.
11. Duygusal stresler.
12. Sigara ve tütün alışkanlığının bırakılması.
13. Psikolojik travmalar.
14. Depresyon.
15. Psikiyatrik tedaviler (nöroleptikler, sedatifler, trankilizanlar, anksiyolitikler, lityum).
16. Gece çalışması.
17. Emeklilik.
18. işsizlik.
19. Göç.
20. Migren ve tansiyon tedavisinde kullanılan betablokörler.
21. Kortizon türü ilaçlar.
22. Non-sterold antlenflamatuarlar.
23. Uyarıcı birtakım tonikler, dopingler.
Zayıflama konusunda çok acele edilirse, süratle verilen kilolar, süratle geri alınır. Ayurveda, şok diyet programlarını, sağlıkla ilgili çok özel ve acil problemler dışında önermemektedir. Onun yerine, zaman içerisinde basamak basamak kilo almaya yol açan nedenleri ortadan kaldırmayı, yaşama ve beslenme tarzında değişiklikler yaparak daha sağlıklı kilo verdirmeyi amaçlar. Başka bir şekilde kilo kaybı gerçekleşmiş olsa da, hayat tarzında değişiklik yapılarak şişmanlamaya yol açan nedenler ortadan kaldırılmadıkça, süratle verilen kilolar bir müddet sonra geri alınacak, çok büyük bir iştah baskısı ortaya çıkacaktır. Eğer kişi iradesini zorlayarak kilo vermeye devam ederse, depresyon, saç dökülmesi, sinirlilik, bayanlarda âdet düzensizliği gibi pek çok olumsuzluk ortaya çıkabilir.Sağlıklı yaşam planları yaparken, yaşam tarzında yapılacak köklü değişikliklerin yaşantıyı bozmaması ve ağır diyet programlarına maruz kalınmaması için besinlerin çok akıllıca seçilmesi gerektiğinden, konunun uzmanı profesyonel kişilerin yardımı alınmalıdır.
Yağ hücresi sayısı fazla olan kişiler de başarılı bir şekilde zayıflayıp, normal kilolarını koruyabilirler, ancak önemli olan, bunu istemeleri ve sağlıklı yaşam biçimine uzun süre sabırla sadık kalabilmeleridir.Kilo almada çevrenin etkisi de önemlidir. Kişiler çok iştahlı ve fazla besin tüketen bir aileye sahip iseler, budurumdan etkilenirler ve sonuç olarak kilo alırlar. Üstelik yakın akraba çevresindekiler de kilolu olduğu için, şişmanlığı sorun olarak görmezler. Ruhsal gerginlik dönemlerinde vücut, iştahın açılmasını sağlayan bazı hormonlar salgılar. Bunu önlemenin en iyi yolu, ılık bir bitki çayı içmek ve kendimizi sakinleştirmek için bir gevşeme yöntemi veya meditasyon denemek olacaktır.insanlar genellikle, günlük enerji girdi ve çıktılarının ne kadar olması gerektiğini bilmedikleri için, az yediklerini, yeterince bedensel hareket yaptıklarını sanırlar ve dolayısıyla da fazla besin tüketip kilo alırlar.Şişmanlığın başlıca nedenleri:
1. Ergenlik çağı sorunları.
2. Evlilik.
3. Doğum kontrol hapları.
4. Hamilelik.
5. Emzirme.
6. Menopoz.
7. Menopoz sırasında kullanılan hormonlar.
8. Histerektomi (kadında rahmin alınması ameliyatı).
9. Ovariyektomi (kadında yumurtalıkların alınması ameliyatı).
10. Boşanma.
11. Duygusal stresler.
12. Sigara ve tütün alışkanlığının bırakılması.
13. Psikolojik travmalar.
14. Depresyon.
15. Psikiyatrik tedaviler (nöroleptikler, sedatifler, trankilizanlar, anksiyolitikler, lityum).
16. Gece çalışması.
17. Emeklilik.
18. işsizlik.
19. Göç.
20. Migren ve tansiyon tedavisinde kullanılan betablokörler.
21. Kortizon türü ilaçlar.
22. Non-sterold antlenflamatuarlar.
23. Uyarıcı birtakım tonikler, dopingler.
Zayıflama konusunda çok acele edilirse, süratle verilen kilolar, süratle geri alınır. Ayurveda, şok diyet programlarını, sağlıkla ilgili çok özel ve acil problemler dışında önermemektedir. Onun yerine, zaman içerisinde basamak basamak kilo almaya yol açan nedenleri ortadan kaldırmayı, yaşama ve beslenme tarzında değişiklikler yaparak daha sağlıklı kilo verdirmeyi amaçlar. Başka bir şekilde kilo kaybı gerçekleşmiş olsa da, hayat tarzında değişiklik yapılarak şişmanlamaya yol açan nedenler ortadan kaldırılmadıkça, süratle verilen kilolar bir müddet sonra geri alınacak, çok büyük bir iştah baskısı ortaya çıkacaktır. Eğer kişi iradesini zorlayarak kilo vermeye devam ederse, depresyon, saç dökülmesi, sinirlilik, bayanlarda âdet düzensizliği gibi pek çok olumsuzluk ortaya çıkabilir.Sağlıklı yaşam planları yaparken, yaşam tarzında yapılacak köklü değişikliklerin yaşantıyı bozmaması ve ağır diyet programlarına maruz kalınmaması için besinlerin çok akıllıca seçilmesi gerektiğinden, konunun uzmanı profesyonel kişilerin yardımı alınmalıdır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
