Yöntemler

Yukarıda saptadığımız doğru hedeflere ulaşabilmek içinse basit yöntemlere gereksinimimiz var: İnsanları kilo sorunlarından koruyan mekanizmaların hazine değerinin anlaşılması, hazine bilincinin geliştirilmesi İnsanları bu hazineden yoksun edebilecek en büyük tehlike olan diyetçi dayatmacı zihniyetin özü ve uzantıları ile iyi tanınması.
Hazine bilincine varılması Ağırlık dengeleme yeteneğinin kullanılması sayesinde görevini yerine getiren enerji terazisi dengeleme mekanizmasının etkinliğini sürdürebilmesi için, doğal beslenme sürecinin devamlılığının sağlanabilmesi ve özetle organizmanın ağırlık dengeleme programını devrede tutarak bir yandan enerji gereksinimlerini karşılarken, bir yandan da enerji stoklarını ve dolayısıyla ağırlığı doğal düzeyinde tutabilmesi için vazgeçilmez öğeler acıkınca, doyma, tolduk sinyalleridir.
Enerji ihtiyaçları ile besin-enerji alımı arasındaki iletişimin ifade yolları olan bu sinyaller, karmaşıklığını artık bildiğimiz, mükemmel ve çok hassas bir programın son derece basit, ama bir yandan da olmazsa olmaz habercileridir.
Yüz milyarlarca hücrenin, bir an bile duraksamayan çabası sonucu elde edilen enerji ihtiyaçlarının olup olmadığını, stokların azaltılması ya da artırılması gerektiğini gösteren hesapların bizler tarafından çok kolay anlaşılır uyarılarıdır acıkınca, doyma, tolduk sinyalleri.
Bir an için, bu sinyallerin var olmadığı bir durum tahayyül etmeye çalışsak, acıkma, doyma, tokluk uyarılarının neden beslenme alanında sahip olduğumuz en büyük hazine adlandırımını hak ettiği hemen ortaya çıkar.
Acıkınca sinyali yollamayan, enerji ihtiyaçlarını bildirmeyen, harcamaları karşılayamayan ve bu yüzden varlığı sonlanan bir organizma Acıkma sinyali yollamayan, bu yüzden bireyi harcamaların karşılanma kaygısıyla fazla yemeye iten, fazlalıkları depoladıkça da şişip patlayan ... varlığı sonlanan bir organizma Doyma sinyali yollamayan ... tokluk sinyali yollamayan bir organizma Düşünülmesi bile insanı korkutan durumlar...
Hatırlarsınız leptin mekanizması bozukluğunda ortaya çıkan durumu, sonuçları ile ele almış incelemiştik.Beslenme alanındaki büyük hazinemizin ne olduğu ortadadır: Acıkma, doyma, tokluk sinyalleri.
Bu hazinenin bilincine varılması, bu sayede elde tutulması kilo sorunlarının ortaya çıkmasını kesin olarak engellemektedir. Biliyorum, benim söylediklerim beslenme piyasasında, yağ pazarında söylenenlerle taban tabana zıt.
Diyetçi dayatmacı zihniyetin tüm temsilcileri, sizlere beslenme duyumlarının varlığını unutturmak,bu duyumların silinip gitmesine yol açacak önlemleri sofranıza, yaşamınıza eklemlemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu amaçlarına bir kez ulaştılar mı da, ağırlık kontrolü için kendilerine ait hiç bir savunma silahı kalmamış insanları tuzaklarına kolaylıkla düşürebiliyorlar.
Benim önerim her zamanki gibi basit: Gözlem yapın, kendinizi, geçmişinizi, bugününüzü yoklayın, sorgulayın. Eğer gerçekten bugüne dek,hiçbir kısıtlama yöntemini beslenmenize bulaştırmadan, doğal ağırlığınızı korumayı başardıysanız, acıkma, doyma, tokluk sinyallerinin besinlerle olan ilişkinizi nasıl ustalıkla yönlendirmekte olduğunu fark etmekte gecikmeyeceksiniz.
Beslenme sürecinizi elinizdeki kitaptaki yorumlarla karşılaştırın, söylediklerimin sizin deneyimlerinizle çakışıp çakışmadığını kontrol edin Benzer gözlem ve araştırmaları çevrenizde de yürütün: Kilo sorunları ile tanışmamış olanların beslenmesinin acıkma, doyma, tokluk duyumları güdümünde olduğunu, Kilo sorunları ile boğuşanlarda ise bu duyumların ya silinmiş, yada dikkate alınmamakta olduğunu kontrol edin Ve her zamanki gibi tüm bulgularınızı akıl süzgeçlerinizden geçirin.
Önerilerimi ve saptamalarımı kendi gözlemlerinizle kontrol etmeniz hazine bilincinizi güçlendirmenizi ve acıkma, doyma, tokluk sinyallerine sıkı sıkıya sarılmanızı sağlayacaktır.
O zaman da çok uzun ve mutlu olmasını içtenlikle dilediğim ömrünüzün sonuna kadar, kilo sorunlarından, şişmanlamadan uzak, keyifli ve huzurlu bir beslenmeyi güvence altına aldınız demektir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp