Yersiz Korku

Yersiz Korku :

"Aldığım gıda miktarını ciddi bir şekilde azaltmak bana zarar vermez mi?"

Fazla kiloluların çoğunun belirttiği korku, aldıkları gıda miktarını ciddi bir şekilde azaltmakla dahili bir tahribata uğrayabilecekleri korkusudur. Bu görüşün ne kadar yanlış olduğunu gösteren örneklerle bir kitap doldurabilirdim.Savaşlar sırasında yarı açlık hatta tamamen açlık sayılabilecek rejimlerle, birkaç tutsak ve bunların dışında birkaç kişi kalp rahatsızlıkları ve gıdasızlıktan ileri gelen hastalıklara yakalanmışlardır. Bunlar sadece kalitesiz yiyeceklerden, aç bırakacak kadar ufak porsiyonlardan o hale gelmediler, kötü yaşam koşullarına, temizlikten yoksun olmak, şiddetli dayak, amansız soruşturmalar, bedensel ve ruhsal işkence gibi durumlara maruz kaldılar.

II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa ülkelerinin çoğundaki nüfusun beslenme durumunda genel bir düşüş oldu. Birçok insan proteinlerden, vitaminlerden et ve yağlardan yoksun kaldı. Zayıf kalacakları yerde erişkinlerin çoğu daha sağlıklı oldu. çoğu kez yüksek tansiyon, nefes darlığı, safrakesesi rahatsızlığı ve birçok kuvvetten düşürücü durumdan kurtuldular. Birçok ülkenin -örneğin Hollanda ve Norveç'in- hastane istatistikleri gıda tüketimindeki şiddetli düşüş ve buna bağlı olan genel kilo kaybıyla birlikte savaş sırasında kalp hastalıklarında % 40'lık bir azalma olduğunu göstermektedir. Savaş bitip gıda maddeleri bollaşınca, birçok kimse eskisi gibi fazla yeme alışkanlığına döndü ve tabii fazla yağ depo etti. Kalp hastalığı ve sözü edilen diğer hastalıkları olanların yüzdesi gıda tüketimindeki artışla birlikte yükseldi. 1949 yılında sık rastlanan koroner hastalıkları ve ciddi fiziksel bozuklukları gösteren grafikler 1941 'lerdeki düzeye çıktı.

Çabuk zayıflama rejimiyle aldığınız gıda miktarını ciddi bir şekilde azaltmakla zarar göreceğiniz konusunda endişeleneceğinize, çok fazla yemek yiyip, o korkunç, takat kesici fazla kiloların yükünü taşımakla kendinize verdiğiniz zararı düşünseniz daha iyi olur.Bir doktor, on bir şişman hastayı sadece su, vitamin ve minerallerden oluşan bir açlık rejimine tabi tutmuştu. Bunlar 12 ila 117 gün arasında rejim yaptılar. Hepsi hastanede devamlı gözlem altında oldukları için hiçbiri "yiyecek aşıramıyordu". Kilo verdikleri zaman hepsi de açlık rejimine başladıkları zamankinden çok daha iyiydiler sağlık bakımından.Gözlem altında yapılan bu oruç rejimi (doktor talimatı olmadan kesinlikle tavsiye edilmez) aşırı derecede şişman kimsenin mürrıkün olduğu kadar çabuk olarak ideal kilosuna inmesine yahut bu kiloya yaklaşmasına, sonra da İnce Kalmak İçin Ye uygulamasına geçmesine yardım için verilmiştir.

YERSİZ KORKU: "Dengesiz rejim yapmak ve yemek yeme alışkanlığımı değiştirmek bana zarar vermeyecek mi?"

Birçok kimse yeme alışkanlıklarını değiştirmenin veya "dengesiz" rejim uygulamasının kendilerine zararlı olacağından korkar. "Dengeli" dedikleri yeme alışkanlıklarının görünümlerini vesağlıklarını mahveden fazla kiloları meydana getirmiş olduğugerçeğini inkar ediyor bunlar. Birçokları bana, "halsiz kalacağım,başım dönecek, açlıktan başım başım ağrıyacak veya daha kötü şeyler olacak diye korkuyorum," demiştir.Herhangi özel bir rejim uygulaması sırasında, böyle istenmeyen belirtiler hissederseniz ve bunlar birkaç günde geçmezse,doktorunuzun durumunuzu kontrol etmesi gerekir. Benim tecrübelerime göre "açlık baş ağrısından" ve diğer arazlardan yakınanların çoğu en az kilo verenler yahut da hiç vermeyenlerdir. Birbaşka deyimle kötü etkileri, daha rejime başlamadan önce vaya rejim sırasında hile yaparken hissetmektedirler.Yeni uyguladığı rejim konusunda arkadaşına acı acı yakınan bir adamın şu öyküsü çok popülerdir. Arkadaşı, "Ne kadar zamandır rejim yapıyorsun?" diye sordu. Adam, "Yarın başlayacağım," diye yanıt verdi Bu tipik olmayan bir örnek değildir. Çabuk Kilo Ver Rejimi'yle ilk hafta 5 kg. daha sonra hafta da 1,5 ila 3,5 kg. veren hastalarımın büyük bir çoğunluğu genellikle, "Hiçbir kötü belirti olmadı. Halsizlik yok, baş ağrısı yok. Ömrümde kendimi hiç bu kadar iyi hissetmedim," demiştir.

Çabuk kilo verme rejimi uygulayanlardan pek azının, her yüz kişiden ıila 3' ünün istenmeyen şikayetleri olduğunu saptadım ki, bu oran "dengeli" rejimieri uygulayanlarda görülen şikayetlere göre çok düşüktür. İster gerçek, ister hayali olsun bu tür reaksiyonların anlayışla tedavisi gerekir. Genellikle şikayetler rejimin ikinci, üçüncü gününden sonra kaybolur.Bununla beraber bir kişi tedirginse, rejim yüzünden serin kanlılığı ve sağlığı tehlikeye giriyorsa, o zaman şişmanlık tercih edilir. Bu, fazla kiloluların büyük bir çoğunluğu için geçerli değildir. Onlar için yeme alışkanlıklarında bir değişiklik ve "dengesiz" sıkı bir rejim son derece sağlıklı bir olaydır, zararlı değildir.Hastalardan birinin yaptığı gibi bazı kimseler: "Ben doğuştan kiloluyum zayıf olmak benim için iyi değildir," diye ısrar ederler. Bu akıllı bir insana yaraşmaz, düpedüz nefsi aldatmadır.

Doktorluk mesleğinde geçen yıllar içinde ideal kilolu veya vasat kiloda olmak yerine fazla kilolu olduğu için daha sağlıklı normal bir insan muayene etmedim. Bir başka hanım, "Çok fazla kilo vermek direncimi azaltıyor daha çok soğuk algınlığına ve diğer hastalıklara yakalanınama neden oluyor", diye itiraz etmişti. Şişman kalmak için bunu mazeret olarak kullanan hastalar birbirini izledi. Yine ısrarla söylüyorum, fazla yağları, mideden, pankreastan, karaciğer, kalp ve diğer organlardan atmak son derece faydalıdır. Tüm sistem çok daha iyi çalışır. Soğuk algınlıkları ve diğer hastalıklar artmaz, aksine azalır.Binlerce hasta üzerindeki deneyimlerim kilo azalttıkça soğuk algınlıkları ve diğer hastalıkların azaldığı sonucuna varmamı sağlamıştır. Kendi sağduyumuz, artı gerçeklere dayanan deliller, bunun böyIe olduğunu size kanıtlamalıdır. Aşırı derecede yüklendiği zaman bir kamyonun motoru daha iyi çalışır mı? Tabii ki çalışmaz. Vınlar, homurdanır, parçaları kırılır ve nihayet moturun çalışması durur. Aynı şey yağla aşırı derecede yüklü insan vücudu için de geçerlidir.

Sık rastlanan bir başka yanılgı da, "Hastalıklar için rezerv olarak vücutta biraz fazla yağ olması iyidir, "düşüncesidir, Gerçekte fazla kiloların her biri vücut mekanizmasına yük verir ve çalışmasını bozar. Organlar o "fazla yağ" tabakasını beslemenin ve taşımanın ekstra yükünü çekerler. Bu, vücudun hastalıklara karşı savaşında ona yardım edeceğine köstek olur. Zararlarına rağmen fazla yiyip pişman kalmayı tercih ederseniz siz bilirsiniz. Yalnız şişman olunca daha sağlıklı olduğunuzu düşünerek kendinizi aldatmayın. Şayet o fazla yağları atıp ideal kilonuza inmeye karar verirseniz o yepyeni sağlıklı olma duygusu, fazladan hafiflik ve zindelik zayıf olduğunuz zaman daha sağlıklı olacağınızın en güzel delili olacaktır.

YERSİZ KORKU: "Rejim yapmak vitamin eksikliği yaratmaz mı?"

Bu tehlikeli vitamin eksikliği korkusu genelolarak rejim yapmaktan özellikle de "Çabuk Kilo Ver" rejiminden korkan kimselerin sık rastlanan mazeretidir. Bu ülkede milyonlarca insan yeterince yiyecekten veya uygun yiyecekten yoksun olduğu halde onlarda gerçek vitamin yetersizliği gösteren pek az delil vardır elimizde. Harward Tıp Fakültesi'nden Dr. William Daniel Herbert, "Bir yılda Amerika Birleşik Devletleri'nde rapor edilen tüm vitamin yetersizliği vakaları toplanacak olursa, 20.000'e varmaz sayıları, onun için yayınlanmış raporlarla bildirildiği gibi klinik olarak tahkik edilebilir vakalar Amerika Birleşik Devletleri nüfusunun % 1 'inden azdır: 180.000.000'da 20.000." (Tam olarak yüzde birin onda biri eder).

"Çabuk Kilo Ver" Rejimi veya bu kitaptaki diğer rejimler nedeniyle vitamin yetersizliğine uğrama riski yoktur. Günde üç öğün yemek yediği halde insanın "vitaminsizlikten öleceğini"söyleyen propagandacılara kanmayın. Bu tür vitamin yetersizlikleri sadece teoriktir. Buna rağmen rejim yaparken günlük vitamin ve mineral tabletlerinden almanızı öneririm. Günde yalmzca 300 ila 400 kalorilik açlık türü rejimleri uygularken daha güçlü "The reapeutic" vitaminlerden alın .

YERSİZ KORKU: "Çabuk kilo verirsem, sıska, bitkin,orantısız görünmez miyim?"

Kilo vermemek için bir başka bahane de, "Şişman olduğum halde şu anda güçlü ve sağlıklı görünüyorum. Rejim yapmaktan korkuyorum çünkü zayıf ve hastalıklı görüneceğirn, Derilerim sarkacak, istenmeyen yerlerden kilo vererek orantısız görürıeceğim," sözleriyle ifade edilen korkudur. Bu tamamen sahte bir mazerettir. Bu mazereti ileri sürerılerin çoğu içlerinin derinliklerinde bunun yanlışlığını bilmektedirler. Hepimiz "sağlık sembolü" gibi görünen sonra ansızın hastalanan veya ölen çok sayıda şişman insan tanırız. Etli ve hatta "hoşa giden dolgunlukta" olmanın sağlıklı görünüm olmadığı istatistiklerle iyice ispatlanmıştı.Hızla kilo verdiğiniz zaman cildirıiz çok geçmeden toparlanıp normal orantıları bulur. Sarkan tek şey size bol gelen giysileriniz olur. İnsanlar zayıfladıkları zaman pırıl pırıl, yeni sağlıklı görünümleri ve güzellikleri konusunda iltifatlar görürler. "Bir dirhem et bin ayıp örter" fikri eski, demode bir görüştür. Daha sonra anlatılacak olan hastalık ve ölümler konusundaki şoke edici gerçekler, şişman olmak = sağlıklı olmaktır gibi herhangi bir inancınız kaldıysa onu silip atacaktır.

"Yağların istenmeyen kısımlardan erimesi" düşüncesine gelince o da bir başka yanılgıdır. Fazla kilo vücudunuzun neresinde yerleşmiş olursa olsun fazla kilodur. Kilo verdiğiniz zaman, zamanla her taraftan kilo verirsiniz. Şayet kilonuzun çoğu ğöğsünüzde veya boynunuzda, karnınızda, pelvis hizasında, bacaklarımzın üst kısımlarında veya baldırlarımzdaysa yine de tüm olarak kilo vermeyi düşünmeniz gerekir. Kilo kaybı sizin, incelmesi üzerinde pek durmadığınız yerlerde olabilir ama sonunda bu doğal yapınızla orantılı olacaktır.

Zayıflayıp kilonuzu bu alçak düzeyde tutarsanız, sonuç olarak istediğiniz yerlerden mümkün olduğu kadar kilo vermekle ödüllenirsiniz. Örneğin bacaklarınız doğuştan etliyse, kilo vermek onları asgari inceliğe indirecektir, ama hiçbir zaman onların gerçekten incecik olmasını bekleyemezsiniz. İdeal kiloda orantınız mümkün olan azami güzellikte olacaktır.

YERSİZ KORKU: "Başaramayacağımdan korkuyorum."

Değişik tipte binlerce fazla kilolu üzerindeki tecrübelerime dayanarak daha önce kilo vermeyi başaramayan birçok kimsenin burada tavsiye edilen Çabuk Kilo Ver rejimiyle başarıya ulaşacağını vaad edebilirim. Daha önce gösterdiğim gibi kilo verip sonra bunun bir kısmını tekrar geri alsanız bile vücudunuz, kalbiniz ve diğer organlarınız nispeten dinlenmenin rahatlığını duyacaktır.En azından zayıf olduğunuz dönemde! Benim tavsiyelerimi denemekle kilodan başka herşey kazanırsınız. Kuşkuyla geçireceğiniz her dakika ziyan olmuş demektir.Özet olarak, daha önce rejimde başarısızlığa uğramış oluruz bile Çabuk Kilo Ver yöntemiyle başarılı olmanız için en önemli avantajınız ilk hafta sağlanacak büyük kilo düşüşüdür. Yağlar eridikçe iştahınızın azalması gerçeği de aynca size yardımcı olmaktadır. Fazla yeme alışkanlığını bırakırsanız, lezzetli yiyeceklere karşı olan aşırı istek genellikle kaybolur. Çünkü yeme alışkanlıklarınııız iyi yönde değişmiştir artık.

ÇABUK KiLO VERMEK içiN DAHA BAŞKA ÖNERiLER VE ÖZEL YÖNTEMLER

Bunca yıl zarfında birkaç basit ve "çabuk etkili önerinin" eski şişmanlara, fazla yağların tekrar vücutlarına yapışmasına meydan vermemek konusunda yardımcı olduğunu gördüm. Bu yardımcı hususların bazıları kitabın diğer bölümlerinde belirtilmiş sede yararlı yardımcılar ve ince kalmak için ek yöntemler olarak kısaca tekrar edişimi hoş görüyle karşılayın.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp