Yemek Kültürü Nedir

YEMEK KÜLTÜRÜ NEDİR

Hergün yemek yemeye ortalama bir saat harcadığımızı göz önüne alırsak, 80 yıllık bir ömrün yaklaşık 3.5 yılını yemek başında geçirmişiz demektir. Bu süreye yemeğe kafa yorduğumuzu, yemeğe gitmek için yolda geçirdiğimiz vakitler girmemektedir.Tabağında yemek artığı bırakanları, önüne gelen gıdalara dudak bükerek şikâyetçi olanları hep yadırgamışımdır. Çünkü bizim kültürümüzde yemek ve özellikle de ekmek kutsal sayılır. Küçüklüğümde ekmeğin kırıntısını bile yerde görmeye tahammül edemez, basılmasın diye yükseğe koyardık. 
 
Rabbimizin nimetleri, üstelik yoğun emekle önümüze gelmişse, tuzunun az veya çok, baharatının eksik bulunmasının; az ya da çok pişmiş olmasının üstünde durmak ayıp sayılır.Doğduğumuz günden başlayarak yediklerimiz damak tadımızı belirler. Kan şekerini pik yaptıran şekerli, beyaz unlu, beyaz pirinçli yiyeceklerle cips, patates kızartması benzeri gıdalarla çocuklarımızı büyütürsek onlara yazık etmiş oluruz.
 
 Doğal besinlerden uzak duran obez adayı biri olarak büyütmüşüz demektir.Bu sebepten çocuklarımızı her çeşit gıdayla, evdeemekle ve zevkle hazırlanmış, sevgiyle ve alınteri harcanarak yapılmış, meyve ve sebze ağırlıklı yiyeceklerle yetiştirelim.Doğup büyüdüğüm İskenderun, dünyaca ünlü Hatay ve Halep mutfağı ile sağlıklı beslenmenin zirvesi sayılan Akdeniz tipi diyetin sentezlendiği bir şehir.Buna annemin emek ve zaman harcayarak, muhabbet ve zevkle yemekleri hazırlamasını da katarsanız gerçekten şanslı sayılırım.
 
Bu yüzden yurtdışındaki lokantalarda, özellikle Avrupa’da yediğim yemeklerden çok lezzet aldığımı söyleyemem. Tadları damağıma uymasa da yine de zevk alarak ve o yörenin damak tadını hissetmeye çalışarak yemeye, inceliklerini keşfetmeye gayret ederim.Anadolu mutfağı, birbirine benzemeyen, değişik yörelere ve etnik kökenlere göre belirgin farklar taşıyan neredeyse sayısız damak tadlarını bir arada barındıran zengin beslenme kültürüne sahiptir. Sözgelimi mumbar dolması bizim yörede zevkle yenir. Diyarbakır’da sabah ciğer kebabı yemekle güne başlanır, Siirtliler ise büryanla, Rize’de ise et kavurmasıyla...Kalabalık şehirlerin yoğunluğundan çoğumuz kahvaltı etmeden evden çıkıyor, yolda ve işyerinde açlığımızı bastırıyoruz. 
 
Halbuki yemek, sofra başına oturup her lokmanın lezzetini keşfederek ve özellikle ailemizle, dostlarımızla birlikte yenmesi gereken önemli bir faaliyettir.Şehrimizde sofraya bütün yemekler aynı anda konur, tümünü birlikte yemeye başlarız. Hayatımızdaki yavaşlık ve doğallıktandır bu. Yemekleri önceden belirlenmiş bir sırayla sofraya koyup tadları birbirinden ayırt etmeye özellikle önem vererek sunmak da onların disiplinli, sistematik, hızlı yaşam biçimini anlatır.Çinliler yemeklerde çok az sos kullanarak yemeğin asli unsurlarını tadma- ya öncelik verirler.
 
 Sözgelimi ABD’de her yemek sosa bulanarak doğallıkla yapaylık karışıp çatışır. Son ABD seyahatimde yediğim balığın bile şekerle salçayla soslanarak tadının balık olmaktan neredeyse çıktığını gözlemiştim.Gerçekten yemek kültürü binlerce yıllık hayat şeklinden, toplumsal alışkanlıklarından ortaya çıkar. Yapay, rafineri, aromalarla lezzetlendirilmiş gıdalarla değil emek harcanarak hazırlanmış yemeklerden oluşan doğal beslenmeye ağırlık verelim.

TÜRKİYEDE YEMEK KÜLTÜRÜ


Türk mutfağı, Osmanlı'nın mutfağını miras almaktadır. Osmanlı muftağı da Türki, Arap, Yunan, Ermenistan ve Pers mutfaklarının birleşimi ve saflaştırılması olarak tanımlanabilir. Türk mutfağı ayrıca Batı Avrupa mutfağından olduğu kadar bu mutfaklardan ve diğer komşu mutfaklardan etkilendi.

Osmanlılar, Orta Asya'dan Yoğurt gibi geleneksel Türki unsurları, kendi ülkelerindeki çeşitli yemek pişirme geleneklerini ile etkilendikleri Orta Doğu mutfağıyla birleştirdiler. Osmanlı İmparatorluğu, gerçekten koskocaman bir teknik özellik dizisi yarattı. Bu durum Osmanlı İmparatorluğu'nun Osmanlı yemeklerinden küçük parçalar ve örnekler içerdiği çeşitli bölgelerinde gözlemlenebilir.

Türk kahvesi

Tamamı alındığında, Türk mutfağı homojen değildir. Bir taraftan ortak Türk yemekleri ülkenin boydan boya ucunda bulunabilirken, ayrıca bölgeye özgü yemekler de vardır. Karadeniz Urfa, Gaziantep ve Adana kebapları, mezeleri ve hamurişine dayalı tatlıları;baklava, kadayıf ve künefe ile.

Özellikle Türkiye'nin batı kısmında zeytin ağacı bolbol yetiştirilir. Zeytin yağı, yağlar içinde pişirme işlerinde en çok kullanılandır. Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi ve Akdeniz BölgesiAkdeniz Bölgesi temel özelliklerini gösterir. Orta Anadolu, kendine özgü keşkek (kashkak), mantı (özellikle Kayseri) ve gözleme gibi hamurlu yemekleriyle meşhurdur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp