Akdarı
Kökeni Hindistan olarak bilinen' akdarı eski çağlarda Mısır'da ve Akdeniz bölgesinde insanların temel besiniydi. Milattan 500 yıl önce Pythagorasvejetaryen arkadaşlarına bu tahılı salık verirdi. Akdarı Orta Çağ'da Avrupa'da da pek gözdeydi. Özellikle dinin et yemeyi yasakladığı günlerde et yerini tutardı. O günden bu yana kanıtlanmıştır ki protein yönünden akdarı ete eşittir. 250 gr. pişmemiş akdarıda 22.6 gr. protein vardır. Sindirimi kolay olan ve bedende asidite yaratmayan akdarı alerjik insanların besininde yer alır. Avrupa'nın doğusunda çok yetişen bu tahıl fosfordan, demirden, A vitamininden yana zengindir.
Dolayısıyla zihin yorgunluğuna, sinirsel depresyona, kansızlığa ve güçsüzlüğe yararlıdır. Ayrıca cilde, saça, dişlere, tırnaklara gerekli olan silisit asit ile zihin için gerekli olan magnezyum ve lesitin bu tahılda, bol miktarda vardır. Akdarı kendine özgü tadı olmayan bir tahıldır. Bu nedenle çeşitli güzel kokulu otlarla değişik çeşni verilebilir. Akdarı tavada kahve gibi hafif kavrulunca patlatılmış mısır tadını verir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
