Mekanizmalar üzerinde neler biliyoruz

Mekanizmalar üzerinde neler biliyoruz :

Yönetim merkezinin yeri biliniyor mu?
Enerjigereksinimi haberlerinin üretilmesi aşaması: Denilebilir ki günümüz biliminin ulaştığı düzey göz önüne alındığında en çok şey bildiğimiz aşamadır.
Hücre bazında, çeperinde ve çevresinde oluşan değişikliklerin önemli bir kısmını gözlemlemek ve tahlil etmek mümkün olsa bile, bu değişikliklere yol açan hücre içi faaliyetlerin, hücrenin hangi bölümleri tarafından yerine getirildiğini söyleyebilmekten yine de çok uzağız.
O Haberlerin yönetim merkezine taşınması aşaması: Bir yandan sinir sisteminin iletişim ağı, bir yandan da hormonlar haberci-taşıyıcı rolünü üstlenirler demiştik.
Bildiğimiz taşıyıcı hormonların sayısının çok fazla olması gerektiği (hatırlatıyorum: her hormon bir proteindir her protein ise ilgili genin kontrolünde üretilmektedir. Genetik programdan bahsetmiştik.
Yani sadece bir hormonun etkinliğini tam olarak anlayabildiğimizi edebilmemiz için, hem hormonun bilinmesi, izole edilmiş olması, hem o hormonun üretimini sağlayan genin insan gen haritasında lokalize edilmesi, üstelik de bu genin diğer genlerle karşılıklı etkileşimi ya çıkarılabilmesi gerekmektedir.
Hangi taşıyıcı hormonları tanıyoruz? Yanıt ne yazık ki pek az ola Bir leptin var elimizde, bir de onun üretimini sağlayan genin lokalizasyonu.
Bilim adamları taşıyıcı hormonların sayısının 40 kadar olması gerektiğini söylüyorlar, ancak bunlar içinde izole edilebilmiş olanlar sadece birkaçı: leptin, insülin.
Hatırlatmaktan üzgünüm ama, ne yazık ki günümüz bilimi yönetim merkezinin "tam yerini" de bilmiyor. 1940'tan itibaren bazı aceleci araştırmacılar, tokluk merkezinin hipotalamusun ventro-median çekirdeğinde, acıkma merkezinin ise lateral çekirdeğinde olduğunu söylerler ve besin alımı eyleminin bu iki merkez arası etkileşimle oluştuğunu bildirmişlerse de .
1970'li yıllardan itibaren işlerin görünenden çok daha karmaşık olduğu -paraventriküler, dorsomedian, arke ve suprakiazmatik çekirdeklerin de işe burunlarını soktuğu- ve aslında acıkma, doyma, tokluk merkezi ya da merkezlerinin tam ve doğru lokalizasyonunun henüz bilinemediği ortaya çıkmıştır.
Evet, bu işin hipotalamusta olduğu bilinmektedir, ama minicik bir bez gibi görünen hipotalamusun bin bir sırrı olduğu ortadadır.Ve size belki şaka gibi gelecek ama, beynin başka bölgelerinin,limbik sistemin ve beyin kökünün de daha bu aşamadan itibaren çorbada tuzu oldukları da yine "bilinenler" arasındadır.Neredeyse söylemeye çekiniyorum, bir de nöromodülatörler sorunu var.
Hani canım, şu sinir sisteminin çeşitli bölgeleri tarafından salgılanıp, diğer bölgeler üzerine uzaktan etki edebilen maddelerden bahsediyorum ... adrenalin, noradrenalin, serotonin gibi uzun süredir tanıdıklarımızın yanında, bir de son birkaç yılda keşfedilen nöropeptid Y galanin, korti-koliberin, melanokortin ...gibi isimler taşıyan ve etkilerini besin alımını dürtülemek veya baskılamak yönünde kullanan maddeler ... Üstelik etkilerini de birbirleriyle sinerjik şekilde, yani birbirleriyle etkileşen sistemler içinde gösteren meşhur nöromodülatörler besin alımı süreçlerine etki eden 15 civarı sinerjik sistemin varlığı şimdiden biliniyor, ya henüz bilinmeyenler?Evet, enerji gereksinim ile ilgili haberler az bildiğimiz mekanizmalarca üretiliyor, çok az bildiğimiz haberciler tarafından taşınıyor, çok çok az bildiğimiz "yönetim merkezi" tarafından değerlendirilip, yine çok çok az bildiğimiz nöromodülatörlerce beyne, beynin bilinçli bölgelerine ulaştırılıyor.
Peki, beyin ne yapacak bu haberleri, diğer bir deyişle kendine gelen uyarıları? O da üzerine düşeni yapacak, karar verecek ve bu karar doğrultusunda eyleme geçecek.
Gelenin bir acıkma haberi olduğun varsayalım ve bakalım beynin içinde neler oluyor: Hı karnım acıktı, hemen sofrayı kurayım ya da Acıkmaya başladım ama, elimdeki işi bırakmam mümkün değil beklesin sonra yerim veya Karnım çok acıktı, ama evde de ağza atacak hiçbir şey yok. .. canım da hiç alışverişe çıkmak istemiyor hatta- Eyvah!
Yine acıktım ama her acıktığımda yersem zayıflayamam ki ...Örnekler çoğaltılabilir, ancak burada özellikle altını çizmek istediğim, kendisine ulaşan haberleri değerlendirip, karar verecek olanın bilinçli beynimiz olduğu ve alacağı kararların farklılıklar gösterebileceğidir.
Eyleme geçme aşamasında son karar, bilincimize ait!

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp