Kolalı içecekler, fast-foodlar şişmanlatırmış

Organizmanın enerji terazisi dengeleme mekanizmaları çalışmıyorsa, istisnasız enerji içeren her besin şişmanlatabilir.Herkesin dilinde aynı cümleler.
Son yıllarda hemen hemen herkesin, obezitenin hızla yayılma nedenleri arasında önceliği yüksek kalarili yiyecek ve içecekleri -ucuza tüketicilere sunan fast-food restoranlarına, abur cubur veya junk food terimleri ile kısaca tanımlanan gıdalara, kolalı ya da sodalı içeceklere vermekte yarış halinde olduğunu görüyoruz.
Bu tür suçlamaları getirenlerin bazı açıklamaları, bazı gerekçeleri var:
Bu tür besinler yüksek kalorili (birim hacimde içerdikleri enerji miktarıyüksek)- Bu tür besinler genellikle ucuz ve kolay ulaşılır Bu tür besinleri sunan restoranlar, tüketicileri enerji içerikleri konusunda uyarmıyorlar, ya da yeterince uyarmıyorlar.
Bu tür besinler çekici reklamlarla özellikle çocukların ve gençlerin akıllarını çeliyor.Bu türden gerekçelerle her gün karşılaşıldığını bildiğimden listeyi daha uzatmayı gerekli görmüyorum.Öncelikle bu iddialarda bulunanların unuttuklarını hatırlatalım:Bu tür besinleri tüketenler arasında -erişkin olsun, çocuk ol
sun hiç kilo sorunu yaşamayanlar, ince, zayıf olanlar da var. Bu tür besinler yeni icat edilmediler, değişik ambalajlarla uzun süredir tüketiliyorlar. Bu tür besinlerden hiç tüketmediği halde şişmanlamış olanlar, yada şişmanlamaya devam edenler var.
Sonra da bu iddiaların altında hangi inanış - inanışlar olduğuna bakalım:
Bazı besinler şişmanlatır, yüksek kalorili besinler şişmanlatır, yüksek kalorili" besinlere kolay ulaşılabilmesi şişmanlatır; besinlere, hele de Yüksek kalorili olanlara kolay ve ucuza ulaşıldığı bolluk ortamları şişmanlatır .Önerilen nedir öyleyse: Şişmanlatan besinlerden uzak durulması; yüksek kalorili besinlerden uzak durulması, mümkün olduğunca az tüketilmesi; besinlerin, özellikle de yüksek kalorili olanların zor ulaşılır hale getirilmesi; dış dünyada bolluk olsa da insanların kendilerine kıtlık şartlarını dayatmaları.
Diyetçi dayatmacı zihniyeti benimseyenler, ya da çıkarları doğrultusunda benimser görünenler her zaman olduğu gibi patolojik durumları gözlemleyerek, genellemeler yapıyorlar.
Bir insan, erişkin veya genç ya da çocuk, şu veya bu sebeple ağırlık dengeleme yeteneğini kullanamaz hale geldiyse, enerji girdileri ile harcamalar arasındaki dengeler kurulamıyorsa... şişmanlıyorsa, elbetteki bu şişmanlamaya yol açacak enerji fazlası bir yerden geliyor demektir.
Kimi evde, kimi sokakta, kimi restoranda, kimi de fast-food'çuda şişmanlayacaktır.
Zayıflama diyetlerine başvuranların sayısının (ve nüfus içindeki oranının) hızla arttığı bir dünyada, birçok ailenin evindeki ortam "diyet ortamı", "ailesel kısıtlama ortamıdır.Ailesel kısıtlama ortamını, çocuklar üzerindeki şişmanlatıcı, beslenme davranış bozuklukları yaratıcı, anoreksiya mentale ve bulimia nervosagibi ağır hastalıklara yol açıcı etkilerini ayrı bir adımda ele alacağız.
Ancak şimdiden söyleyebileceğimiz, birim enerji değeri yüksek besinlere yönelen ve bunları aşırı ölçülerde tüketen çocukların kısıtla beslenme sürecinde oldukları veya ağırlık dengeleme yeteneklerini kullanmayı öğrenememiş olmaları, bunun da önde gelen nedeninin, all de kısıtlamalı beslenme süreci tuzağına düşmüş bir veya birkaç birey olduğudur.