inanışlar yeni inanışları da beraberinde getiriyor

inanışlar yeni inanışları da beraberinde getiriyor :

Bazı besinler şişmanlatır cümlesine inanmaya başlayan, doğaldır ki şişmanlatan besinlerin arayışına girişmekte, ya da bu "şişmanlatan besinlerin" güvendiği kişi ya da kuruluşlar tarafından kendisine söylenmesini beklemektedir.
Bir önceki paragrafta söylediklerimi tekrar niyetin de değilim, ana inanış cümlesinin bilince nüfuzuna benzer yollarla, yavru inanışların kişinin kafasında yer edinmesi de gecikmemektedir.
Böylece bazı besinlerin şişmanlattığına inanan bireylerden bazıları şişmanlatanın yağlar, bazıları karbonhidratlar, bazıları proteinler, bazıları alkol olduğu düşüncesini benimsemekte ve bazıları ise hem yağlar, hem proteinler vs, vs ... şişmanlatır görüşüne inanmaktadır.
Tabii işler bununla da kalmamaktadır, çünkü bir yandan diyet her gün yeni cümlelerle sahnededirler: Doymuş yağlar şişmanlatıyor.
Glisemik endeksi yüksek besinler şişmanlatıyor. Rafine karbonhidratlar şişmanlatıyor ...
Böylece "inananlar" açısından durum biraz daha güçleşmekte, uzmana" ve görüşlerine olan gereksinim ise artmaktadır.
Allah'tan zaman zaman "halkın sıkıntılarını anlayan" diyetçiler de çıkıp, şişmanlatan, şişmanlatmayan, zayıflatan besinlerin, öyle karbonhidrat, lipit, protein gibi barbar terimleri e değil de "halkın anladığı dilden" isimleriyle listelerini yayınlamakta ve böylece "vatandaşlar" da mesela iyi ve kötü meyvelerin hangileri olduğunu, pazardan aldıkları hangi sebzelerin kendilerini kolayca zayıflatabileceğini, veya tavuğun hangi bölümünü, ... yemeleri gerektiğini öğrenebilmektedirler ...Verdiğimiz örnekteki "bazı besinler şişmanlatır" inanışı girdiği beyinde bir anahtar görevi üstlenerek yavru inanışlar geldiğinde kapıyı açı vermektedir.

İkinci saptamamız ana inanış cümlelerinin kaçınılmaz olarak yavru inanışların aranmasına ve kabul edilmesine yol açtığıdır.

Denilebilir ki diyetçi dayatmacı zihniyet ana inanış cümlelerini bireylerin bilinçlerine sızmak için anahtar olarak kullanmakta, bu anahtarı pazarlarken de temel mesajı olan zayıflama ve şişmanlamamanın tek yolunun, organizmaya dayatma olduğunu yine aynı bilinçlere işlemektedir.Benimsenen inanışlar doğrultusunda bireyler beslenme davranışlarını yeniden düzenliyorlar ... ya da düzenlemeye çalışıyorlar...
Benimsenen "öğrenilmiş inanışların" sonuçları:"Öğrenilmiş inanışlar", konu beslenme olunca, elbette ki kendi hallerinde durmamaktadırlar.
Varsayalım ki kilonuza dikkat etmeniz gerektiğine, bazı besinlerin şişmanlattığına inanıyor ve günün birinde karpuzun -neden olmasın?şişmanlattığını "öğreniyor" ve buna da inanıyorsunuz.
Karpuzun şişmanlattığı "öğrenilmiş inanışlar" hanenize yazılıyor.ne yapacaksınız? ..
Ya bu inanış doğrultusunda karpuz yemekten vazgeçeceksiniz, karpuzdan olduğunca uzak durmaya çalışacaksınız; ya da karpuzu "şişmanlattığını bile bile" yemeye devam etmenin suçluluğunu, pişmanlığını yaşayacaksınız ...
Dikkat, zaten iş karpuza kadar geldiyse, diyetçi dayatmacı zihniyetin propagandası düşünce süreçlerinizi istila girişiminde epeyce mesafe kaydetmiş demektir.
Benimsenen öğrenilmiş inanışlar, eyleme dönüşen davranış değişikliklerine ya da bu değişiklikler gerçekleştirilemediğinde olumsuz duyguların gelişmesine yol açmaktadır.
Yani şu veya bu şekilde, beslenmeyle ilgili "öğrenilmiş inanışlar" iz bırakmaktadır.
İz bırakmaları da son derece doğaldır; öğrenilen dünyanın çevresinin 40 bin kilometre olduğu, ya da kelaynak kuşlarının kuluçka süresi gibi, öğrenildikten sonra zararsızca bir kenarda duracak bir bilgi değil, "falanca besinin şişmanlattığı, yani estetiği ve sağlığı tehdit ettiğidir, İsterseniz tepkisiz kalın!
Beslenme alanındaki "öğrenilmiş inanışların" etkilerini -davranışsal bedensel, özellikle de ruhsal- ve ağırlık değişimleri üzerine etkilerini kısıtlamalı beslenme sürecinden bahsederken ele alacağız .
Diyetçi dayatmacı zihniyetin palavralarının bazı başlıklar altında toplanabilmesi işimizi kolaylaştırmakta; "ana inanmışların" ortaya çıkartılabilmesini sağlamaktadır:

Diyelim ki, "doymuş yağlar şişmanlatır" cümlesinin doğru olduğuna inanıyorsunuz.
Bu demektir ki "bazı besinler şişmanlatır" cümlesi de sizin için doğrudur.
Tabii ben bundan diyetçi dayatmacı zihniyetin temel inanç cümlelerinin de bilincinize doğrular olarak kaydedilmiş olduğunu ve zayıf1amak/şişmanlamamak için organizmanın dayatma ve zorlama ile denetim altında tutulması gerektiğine inandığınızı da çıkarsarım ama isterseniz şimdilik hızlı gitmeyelim.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp