Deve Eti

Deve Eti

Deve eti; Rafıza ile ehl-i sünnet arasındaki farklardan biri gibidir. Yahudiler ve rafiziler, deve etini yererler ve yemezler de. İslam'ın tebliğinden zorunlu olarak deve etinin helal olduğu öğrenilmiştir. Peygamber efendimiz ve sahabeler savaş ve barışta sürekli olarak deve etini yemişlerdir.

Deve yavrusunun eti; etlerin en lezzetlilerinden, en hoş olanlarından ve besin yönünden en kuvvetlilerindendir. Deve yavrusunun eti, yeme alışkanlığı olanlar için koyun eti yerine geçer.

Elbette onlara zarar vermez ve onlar için hastalık yapmaz. Kimi doktorların deve yavrusunun etini yermeleri, yeme alışkanlığı olmayan, barış ve refah içinde yaşayan insanlara göredir. Zira deve yavrusunun etinde sıcaklık ve kuruluk, aynı zamanda melankoli hastalığı yapma özelliği vardır. Sindirimi güç olan bir ettir.

Deve etinde hoş olmayan bir özellik vardır. Bu nedenle Peygamber efendimiz iki sahih hadiste, deve etini yedikten sonra abdest almayı emretmiştir. Bu hadislere zıt bir hadis de rivayet edilmemiştir.

Hadislerdeki abdest alma sözünün el yıkama şeklinde yorumlanması mümkün değildir. Çünkü böyle yorum, Peygamber efendimizin deve etiyle koyun etini ayırt etmek için söylediği sözündeki abdestten anlaşılan anlama ters düşer. Zira koyun etinden sonra abdest almakta muhayyer bırakmış, fakat deve etinden sonra abdest almayı kesin olarak emretmiştir. Abdest sözü, el yıkama biçiminde yorumlansaydı

Peygamber efendimizin:

-Bir kimse cinsel organına dokunursa abdest alsın. sözü bu şekilde yorumlanırdı.

Yine bunun gibi deve etini yiyen, yeme işini bizzat eliyle yapmaz, ancak lokmayı ağzına koyar, bu durumda deve etinden dolayı abdest almanın el yıkama şeklinde yorumlanması abestir ve Allah'ın sözünü asıl maksadın ve bilinen anlamın dışına yöneltmektir.

Bu yorumun: .Peygamber efendimizin en son yaptığı şey, ateşin dokunduğu yiyeceği yedikten sonra abdest almayı terk etmektir hadisine ters düşmesi üç yönden doğrudur: !. Bu davranış geneldir, deve etinden abdest almayı emir özeldir.

2. Nedenler değişiktir, bu etten dolayı abdest almayı emir, etin deve eti oluşundandır. Bu et çiğ olsun, pişmiş olsun veya kurutulmuş olsun fark etmez. Ateşin abdeste etkisi yoktur.

Ateşin dokunduğunu yedikten sonra abdest almayı bırakmakta, ateşin dokunmasının abdeste sebep olmadığını açıklama vardır. Biri nerede, diğeri nerede?!. .. Birinde abdestin nedeni olan deve eti olma niteliği varken, diğerinde abdestin nedeninin ortadan kalkması vardır ki o da ateşin dokunmuş olmasıdır. Bu durumda aralarında hiçbir yönden "çelişki söz konusu değildir.

3. Bu olayda Peygamber efendimizin söylediği genel bir sözün anlatımı olmayıp, sadece biri önce diğeri sonra meydana gelen iki olayda ortaya konulan davranış biçimlerini haber verme vardır. Nitekim bu husus hadisin kendisinde şöyle açıklanmıştır:

Sahabe Peygamber efendimizin önüne et koydular, eti yedi, sonra namaz vakti geldi, abdest alıp namaz kıldı. Sonra tekrar önüne et koydular, eti yedikten sonra yine namaz kıldı, fakat bu sefer abdestini tazelemedi •. Bu durumda Peygamberin ortaya koyduğu iki davranışın en sonuncusu, ateşin dokunduğu eti yedikten sonra abdest almaktan vazgeçmek olmuştur.

Hadisin aslı böyle olduğu halde ravi kanıt olarak kullanmak üzere hadisin kendisine gerekli olan kısmını almıştır. Deve etini yedikten sonra abdest alma emrini yürürlükten kaldırmaya uygun düşen söz, bu hadisin neresindedir? Hatta bu hadis sağlam, sonradan söylenmiş, genel bir söz bile olsa, bu emri yürürlükten kaldırmaya yine de elverişli değildir ve bu hadise karşı özele öncelik tanımak gerekir. Bu nokta ise son derece açıktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp