Beslenmeye Bağlı Hastalıklar 3

Beslenmeye Bağlı Hastalıklar 3 :

Peynir suyu böbrek taşları için faydalıdır. İdrar yollarında taş için kereviz, maydanoz, pırasa, enginar ve lahana yaprağı kaynatılır ve suyu içilir. Kekik suyu veya kekik çayı sabah akşam aç karına içilir. Böğürtlen, ısırgan otu ve yulaf yenir. Maden suyu ve limonsuyu içmek faydalıdır. Böbrekte ve idrar yollarında kum için bol bol su içilmeli ve perhiz yapılmalıdır. Doktora gidilmelidir.

İDRAR KESESİ ENFEKSİYONLARI

İki kaşık toz tarçın, bir tatlı kaşığı bal ılık su içerisinde eritilip içilir. İdrar kesesindeki mikro organizmalar üzerinde etkilidir. İdrarı fazla tutmamalıdır. Altını ıslatanları yattıktan 1 -2 saat sonra işemeye kaldırmak iyi gelir.

İKTİDARSIZLIK

Şeker hastalığı, alkol kullanma, yorgunluk, kendine güven duygusunun azalması ve şişmanlık iktidarsızlık sebeplerindendir. Dinlenmek, temiz hava almak ve ılık banyo yapmak iyi gelir. Fındık, incir, Antep fıstığı, susam, enginar, karabiber, tere, soya fasulyesi, greyfurt, limon, bal, kuru üzüm, süt, şeker, ceviz, salep, tarçın, tereyağı, zencefil, kimyon, kantaron çayı, kuru kayısı, keçiboynuzu, badem, yulaf ezmesi, kuru soğan, sarımsak, yumurta sarısı, kırmızı pancar, havuç, safran bal su ile karıştırılır ve yenir.

Kuşburnu, bal ve üzüm karıştırılır ve yenir. Bal, suda eritilir ve içilir. Havuç, kereviz ve mesir macunu yenir. Çam fıstığı bal, ceviz içi bal, fındık içi bal ve taze sıkılmış üzüm suyu aç karına sabahları yenir ve içilirse faydalıdır. Ispanak ve maydanoz sıcak veya soğuk suda bekletildikten sonra suyu içilir. Isırgan otu, bal ve su karıştırılır yenir. Alkol ve sigara içenlerde iktidarsızlık riski fazladır.

İSHAL

İshal dehidratasyona, elektrolit dengesizliğine yol açar. İshal sonucunda vücuttaki sodyum, potasyum ve klorür gibi mineral maddeler eksilir. İshal mide ve bağırsakların iltihaplanması olayıdır. Dizanteri, kolit, bağırsak iltihabı, tifo, kolera ve difteri ishal sebebi hastalıklardır. Bozuk ve mikroplu yiyecekleri yeme, üşütme, müshil yapıcı ilaçlar, stres ve sinir de ishal yapabilir. Birkaç gün sürekli ishal, ateş, baş ağrısı, sancı ve dışkıda kan görülürse mutlaka doktora gidilmelidir. Dışkıda parazit, yumurtası ve bakteri araştırılmalıdır. İshalin nedeni bağırsak patojenleri veya parazitleri olabilir. Doktora danışmadan ishal hapı kullanılmamalıdır.

İshalli Kişi Neleri Yemelidir

Pirinç lapası, kepekli yiyecekler, tuzlu ayran, yağsız yoğurt, yağsız peynir, yağsız ızgara ve haşlama et yiyebilir. Muz, şeftali ve bol miktarda kabuksuz elma yemelidir. Maden suyu içebilir. Limonlu pirinç çorbası ve patates haşlaması yedirilir. Elma ve ayva haşlaması yiyebilir. Şekersiz papatya, nane, açık çay, adaçayı, kimyon çayı, kantaron çayı ve fesleğen çayı içmek iyi gelir. Üzüm koruğunun suyu içilir. 24 saat hiçbir şey yememek fakat bol su içmek bir tedavi yöntemidir. İki gün sonra haşlanmış sebzeler ve patates verilir. İshal kuvvetli ise istirahat gerekir. Ayaklara ve karına sıcak bez konur, Bir tatlı kaşığı kahve ye biraz limon sıkılır yenirse mikrobik olmayan ishali keser.

İshalli Kişi Neleri Yememelidir

Yağlı yiyecekler yedirilmez, ilk günler yağlı süt içirilmez ve peynir yedirilmez. Şekerli besinlerden kaçınmalı, kızartmalar yenmemeli, hazır meyve suları tüketilmemeli, alkol içilmemeli, aşırı baharatlı yiyeceklerden kaçınmalı ve çiğ sebze tüketilmemelidir.

Çocuklarda İshal

Gözler çukura kaçmışsa, ağız ve dudak kurumuş ve susamışsa halsizlik varsa, ishaldir. Dışkısı çok sulu ise, kusma varsa, yeme içme azalmışsa, ateş ve dışkıda kan varsa derhal doktora götürülmelidir.

Çocuklarda İshalin Sebepleri

İshale öncelikle midede oluşan etkenler sebeptir. Mide ile bağırsak beraber bozulursa mide bağırsak üşütmesi vardır. Bağırsaklarda emilim bozuklukları vardır. Bağırsakta peristaltik hareketlerin artması, emilimin azalması ve sekresyonun artması ile dışkı miktarının artması, dışkı kıvamının bozularak sulu ve yapışkan bir hal almasıdır. Günde 3'" defadan fazla sulu dışkı çıkarılırsa ishaldir. İlk günlerde bebeklerde dışkılama sayısı 8-9'u bulabilir.

Dışkılama sayısı günde normal 2-3 tür. Anne sütü ile beslenenlerde dışkılama sayısı 7-8 olarak bulunmuştur. Hormon dengesizliği, gıda zehirlenmesi, kolit v.b sebepler olabilir. İshal pis ellerden, sinek ve çöplerden, pis sulardan ve yıkanmadan yenen sebze ve meyvelerden bulaşır. Bağışıklık sistemi yetersizliğinde, kızamık hastalığında, beslenme bozukluğunda ve anne sütü alınmaması halinde ishal meydana gelebilir. Anne eğitimi tamamlanmalıdır.

İshal uzun süre devam ederse, tifo, kolera, difteri gibi bulaşıcı hastalıklar akla gelir. İshallerin çoğuna sindirim yolu iltihaplanmaları, yiyecekler ve zehirlenmeler sebep olur. İshalle birlikte ateş görülür. Sular temiz değilse, tuvaletlerde hijyenik temizlik yoksa, çocuğa bakan kişilerin hijyen bilgisi yoksa, yemekler hijyenik şartlarda hazırlanmazsa enfeksiyon ishal oluşur. İshal, dengesiz beslenmede de bir risk faktörü olarak karşımıza çıkar. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme, fazla sulandırılmış unlu gıdalar, şeker ilaveli süt ile besleme ishal sebebi olabilir. İshale bakteriler, virüsler, parazitler ve başka nedenler de sebep olabilir. E. coli, bakteriler içinde en fazla ishale sebep olandır.

İshal Tedavisi

Dehidratasyona önlemek için içirilmelidir. Bebeklerde su ve tuz korunamaması halinde akut dehidratasyona çok sıvı dengesinin olur. İshalli çocuklara kaybettiği su ve tuzları alması için sıvı elektrolit tedavisi uygulanır. İshal vücuttan su ve tuz kaybına sebep olur. Yerine konmazsa ölüm olur. İshalli çocuğa bol su, açık çay, şeftali, elma suyu ve bol sıvı verilmelidir. Sağlık ocaklarından ishal için alınan karışım bir sürahi suya boşaltılır. Her kaka yapışından sonra 2 yaşından küçüklere 1 çay bardağı, 2 yaşından büyüklere 2 çay bardağı eritmelidir. 24 saat sonra kalan su olursa dökülüp yenisi hazırlanmalıdır.

Çocuklarda kilo başına vücuttaki su miktarı fazladır. Şeker, sodyum, potasyum tuzları ve karbonat içirmelidir. Sıvı kaybı yerine gelince beslemeye devam edilmelidir. İshal kesilinceye kadar sıvı içirilmeye devam edilmelidir. Besini bol vermelidir. Anne sütü vermeye devam edilmeli, anne sütü yoksa süt verilmelidir. Çorba, havuç suyu, pirinç suyu ve ayran içirilmelidir. Bunlar da çocuğa içebildiği kadar verilmelidir. Pirinç, buğday, patates, karbonhidratlı gıda, yoğurt, muz, elma, havuç ve şeftali verilebilir.

Muz ve elma ishal önleyicidir. Muz püresi ve taze yiyecekler verilmelidir. 6 aylıktan büyükse tahıl, baklagil, sebze, et ve balık verilebilir. Her verişte 1-2 çay kaşığı sıvı yağ verilmelidir. Pirinç çorbası ve yoğurt yedirilebilir. Günde 6 kez yemek yedirilmeli, ishal kesildikten sonra 2 hafta daha bu yiyecekleri vermeye devam etmelidir. Süt, yemek, meyve suyu verilmeli ve hazırlanan ORS çocuğa içirilmelidir. Kusan çocuklara 2-3 saat yiyecek içecek verilmemelidir. Beslenemiyor ve kusma devam ediyorsa doktora gidilmelidir.

Hafif sulu gıdalarla başlanmalı, süt ve ürünleri verilmemeli, katı gıda verilmemeli, bir defada bir çorba kaşığı kadar verilmeli, fazlası kusmayı getirebilir. Tuz, şeker, karbonat karışımı kaynatılıp soğutulmuş suda eritilerek verilmelidir. Bir yaşından büyükse meyve suları ve hafif çorbalar verilebilir. İlk gün hafif gıdalar verilmeli, ikinci gün normal yiyeceklere geçilmelidir. Antibiyotik tedavisine doktor karar vermelidir. Doktora danışılmadan ilaç verilmemelidir.

İshalli çocuk önceleri fazla kaka yapmaz, kusma geçtiği halde ishal devam ederse 1-2 gün daha muz, pirinç, elma, şeftali, çay ve ekmek verilir. Sonra haşlanmış patates, yağsız makarna ve haşlanmış tavuk yedirilir. Kusma yoksa sıvı normalden fazla verilmemelidir. İshal sık oluyorsa fazla şekerli yiyeceklerden kaçınmalıdır. Bütün bunlara rağmen, ağız ve dudaklar kuru oluyorsa, susuzluk hissi oluyorsa, 8-12 saat çiş yapmıyorsa, fazla uyuyorsa, ağladığı halde gözyaşı gelmiyorsa, kaka, köpüklü, kanlı, sümüklü yeşil geliyorsa, çiş yaparken acı hissediyorsa, döküntü varsa, ateş varsa ve karın ağrısı devam ediyorsa doktora gidilmelidir. Şekersiz papatya veya nane çayı içirilir.

İŞTAHSIZLIK

İltihaplı bağırsak hastalıkları ve kabızlık iştahsızlık sebebi olabilir. Uzun süreli iştahsızlıklar da hastalık araştırılmalıdır. Öğün aralarında yenen tost, fıstık, çerez, şeker ve içilen sıvı içecekler çocukların öğün yemeklerini yememe sebeplerindendir. Zorla yemek yedirme gibi psikolojik faktörler rol oynar. Metabolizmanın hızlanması için mideye dokunmuyorsa hafif acı tüketimi yararlıdır. (Sivri biber, Zencefil, Acı soğan gibi). Acı sivri biberde C-Vitamini de vardır.

KABIZLIK

Katı sert dışkı çıkarma olayıdır. Normal bir insan en geç 48 saatte bir tuvalete gitmelidir. Daha geç olursa insan sağlığı açısından zararlıdır. Normal dışkılama sayısı günde 3 defadan fazla, haftada 3 defadan az olmamalıdır. Gıdalar ince bağırsakta emilir, sonra sindirilmeyen bir kısmı da kalın bağırsağa geçer. Bu artıkta kalan % 10 suyun % 6'sı da burada emilir. Dışkıda % 4 su kalır. Bu suyun daha fazla emilmesi dışkının sertleşmesi ne ve daha zor çıkmasına sebep olur.

Makata doğru yaklaştıkça içinde ki suyu alınır. Kalın bağırsaktaki yiyecek artıkları makata geç ulaşır. O zaman da dışkı sertleşmiş ve kuru olur. Dışkı makata ulaşamaz da yukarıda kalırsa insan dışkılama ihtiyacı duymaz. Yani kabızlık meydana gelir. Sebebi bağırsak kaslarının zayıflamasıdır. Zayıf kas bağırsak hareketlerinin yetersizlik sebebidir. Tuvalet beğenmeme, iğrenme gibi psikolojik sebeplerle dışkılama ihtiyacı geldiği halde, uzun süre tutulması da önemli bir kabızlık sebebidir. Dışkılama hissi nerede gelirse orada tuvalete gidilmelidir.

Kabızlık Sebebi

Fazla yemek, ruhsal sorunlar, şeker hastalığı, müzmin bağırsak hastalıkları, gebelik, kansızlık, ateşli hastalıklar, kalp yetmezliği, tiroit bezinin az çalışması, hareketsizlik, fazla oturma, bağırsak tıkanıklığı, sulu yiyecekleri az yeme, hazım sistemindeki bozukluklar, basur ve fıtık kabızlık sebeplerindendir. Yemek saatlerinin düzensizliği, stres, sinir hastalığı, tembel ve düzensiz kişiler kabızlığa diğer insanlara göre daha fazla yakalanmaktadır. Tuvalete 2-3 günde bir gitmekte normal görülmektedir. Tuvalete gitmeyi geciktirmek kabızlık sebebidir. Dışkıda kan görülürse doktora gidilmelidir.

kabızlık beslenme alışkanlığı ve hareketsizlikten kaynaklanır. Alkol fazla alınırsa, kafeinli içecekler fazla içilirse, az posalı yiyecekler yenirse ve az su içilirse kabızlık oluşur. Uzun süre ayakta kalmak ve az hareket kabızlık sebebidir. Depresyon da kabızlık nedenlerindendir. İlaçların bir kısmı, demir hapları ve ek kalsiyumda kabızlığa sebep olabilir. Dışkıyı ıkınarak az az çıkarmak kabızlıktır. Dışkılamak için çok ıkınma hemoroite sebep olabilir. İnsanlar yaşlandıkça kabızlık daha sık görülür. İhtiyarlayınca genel çöküntü de kabızlık sebebidir. Yaşlılarda bağırsak tembelliği sonucu kabızlık oluşursa kalp hastalığına, ülserlere ve kanamalara sebep olabilir. İnsanlar katı, az sulu ve lif bakımından fakir gıda ile beslenirse kabızlık görülür.

Kabızlıkta Yenmesi Gereken Yiyecekler

Kabızlıkta taze meyveler, sebzeler ve kepekli ekmek yemek bağırsak fonksiyonlarına yardımcı olur. Nişastalı ve yağlı gıdalar kabızlığın giderilmesine yardımcı olamaz. Mineraller ve yağlar müshil görevi yapmazlar. Sadece dışkıyı yağlayarak çıkmasına yardımcı olurlar. Çavdar ekmeği yenmeli ve sebze çorbaları içilmelidir. Erik reçeli, bal, üzüm, kayısı, elma, ıspanak ve salata yenmelidir. Yeterli su alınmazsa kabızlık görülür. Mevsim geçişlerinde kabızlık olabilir. Özellikle pırasa, bamya, mercimek, kepek ve kepekli gıdalar, yulaf, keten tohumu, mürdüm eriği, posalı meyve, zeytinyağı ve bol sıcak su tüketmelidir. Yemeklere yağ az katılmalı ve kuru baklagiller tüketilmelidir.

Lavanta çiçeği çayı, ebegümeci çayı, Hint yağı ile portakal suyu karıştırılır, keten tohumu ezilir, limonata ya karbonat konur ve bunlardan biri aç karına içilir. Marul, ıspanak, pazı, balkabağı ve semiz otu kaynatılır ve bunlardan birisinin suyu aç karına içilir. Sıcak suda bal eritilir içilir. İncir zeytinyağına batırılır ve yenir. Elma (kabuğuyla), kum eri k, kum soğan, sarımsak, lahana, havuç, domates, kereviz, portakal reçeli, yaş üzüm, kayısı, karadut, kiraz, pancar, kavun, portakal ve ayva faydalıdır. Beyaz ekmek, peynir, yağlı et, yumurta ve muz yenmemelidir.

Kabızlık Tedavisi

Sabahları aç karına 1 -2 bardak ılık su faydalıdır. Dışkının bağırsakta ne kadar uzun süre kalırsa o kadar sertleşeceği unutulmamalıdır. Dışkı yapma ihtiyacı gelince hemen tuvalete gidilmelidir. Geciktirilirse kalın bağırsağın iç kısmında oluşan sıvı çekilir ve gaitanın dışarı çıkması zorlaşır. Dışkı yapma ihtiyacı gelince kalın bağırsakta sıvı salgılanmakta, dışkı daha rahat çıkmakta, gecikilirse suyu çekilmekte ve zor çıkmaktadır.

Günün aynı saatlerinde tuvalete gitme alışkanlığı iyidir. Sabahları evden çıkmadan önce tuvalete gidilmelidir. 2-3 saatte bir su içilmeli ve tuvalete gidilmelidir. Eski tip alaturka tuvaletlerde çömelerek ihtiyaç gidermek daha iyidir. Düzenli tuvalete çıkma alışkanlığı iyidir. Kabız kişiler az yemeli, fazla tuvalete çıkmalı ve fazla su içmelidir. İnsanın kendi vücudundaki zehirli maddelerden zehirlenmesi olmaz. Baş ağrıları, baş dönmesi ve sıkıntıyı sadece kabızlığa bağlamak doğru değildir. Bol su ve sıvı gıdalar alınmalıdır. Her öğün sebze ve meyve yenmeli ve kabuklu meyveler soymadan tüketilmelidir. Öğün aralarında sık su içmekle ve karbonhidratlı besin oranını azaltmakla kabızlık önlenebilir.

Kabızlıktan kurtulmanın en emin yolu, SPc.H yapmak, posalı yiyecek yemek ve bol su içmektir. Her gün yarım saat yürümelidir. Kabız kişilerin yürümesi ile meydana gelen bağırsak hareketlerinden dolayı kabızlık önlenmektedir. Koyu çay, kahve, neskafe, kolalar ve gazozlar kabızlık sebeplerindendir. Kısa süreli kabızlıkların sebebi, ateş, halsizlik ve hiçbir şey yememektir. Fazla sıvı alınmalıdır. Selüloz alınmalıdır. Sürekli müshil il acı bağırsakları tahriş eder, zararlıdır. Sert dışkı rektumu tahriş ettiğinden ishal görülebilir. çay, patates, pirinç, şeftali ve kızılcık kabızlık yapar. Bitkisel çaylar içilebilir. Sabahları aç karına bir bardak sıcak su içmek faydalıdır. Günlük 8 bardak su içmelidir. Lifli yiyecekler işlenmediği için dışkıyı yumuşak tutar.

Kepekli ekmek yemeli, beyaz ekmek ve işlenmiş yiyecek miktarını azaltmalıdır. Karın kaslarını güçlendirici hareketler yararlıdır. Gliserinli ya da zeytinyağlı lavman iyi gelir. Kabızlık iki haftadan fazla devam ederse doktora gidilmelidir. İlaç doktor tavsiyesine göre alınmalı ve kısa süreli olmalıdır. Müshil ilacının fazlası zararlıdır, alışkanlık yapabilir. Posalı besinlerin az alınması ve yetersiz su alınması kabızlığa sebep olur. Anne sütü ile beslenenlerde genellikle görülmez. İnek sütü şeker ilave edilmezse veya demir içeren süt formülleri ile beslenen çocuklarda daha fazla görülür.

Kabızlıkta kronik karın ağrısı, anal çatlak ve az da olsa bağırsakta kanama oluşacaktır. Kronik kabızlık görülen çocuklarda idrar yolları enfeksiyonları da görülür. Beş aylıktan küçük kabız çocuklara yemekten sonra 30 ml, 5 aylıktan büyük çocuklara 30-60 ml su veya meyve suyu içirilmesi önerilir. Çocuklara kahvaltı ve akşam yemeğinden sonra tuva1ete gitme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Mineral yağ 2-3 tatlı kaşığı günde birkaç kez verilir. İlaç tedavisinin yanında çiğ meyve, meyve suyu ve sebze verilir. Bu tedavi 4-6 ay kadar sürebilir.

Anal Fissür (Anal Mükoza Ülseri)

Kabız olanlarda sertleşen dışkı, çıkarken anüste yırtıklar meydana getirir. Az posalı gıdalar yenmeli, kabızlık önlenmeli, günde 2-3 defa sıcak su içilmeli ve antiseptikli suya oturma banyosu yaptırılmalıdır.

KALP DAMAR HASTALIKLARI

Yetişkinlerdeki ateşli romatizmaya bağlı kalp hastalıklarının başlangıcı çocukluğa dayanır. Koruyucu hekimlik kurallarına uyulmalı ve bu hastalıklar çocuklarda görülürse tedavi ettirmelidir.

Alyuvarlar (Eritrositler)

Alyuvarlarda demir ve hemoglobin bulunur. 3-4 ay yaşadıktan sonra karaciğer ve dalakta yakılır. Solunum yoluyla alınan oksijeni alyuvarlar depo eder ve kan dolaşımı ile kılcal damarlara kadar taşır. Oradan da dokulara ulaşır.

Akyuvarlar (Lökositler)

Vücudun bekçileridir.

Trombositler(kan levhacıkları)

Kanın pıhtılaşmasında rol oynar.

Kalp Hastalıklarında Teşhis

Göğüsteki ağrı ve yanma merdiven çıkarken ve koşarken ağrı artıyorsa doktora gidilmelidir.

Kalp Krizi

Kalp krizi riskini azaltmak için doktora düzenli gidilmelidir. Kalp krizi, göğüste sıkışma, fazla soluk alıp verememe, uzun süreli göğüs ağrısı, şiddetli ağrı, ağrının sol kola, çeneye ve sırta yayılması, üst karın bölgesinde uzun süreli ağrı, ağrının hareketle artması, ağrı ile beraber soğuk ter, kusma, bulantı ve bayılma olur. Kalp krizine müdahale: Hasta yatırılır, hareket ettirilmez, rahat nefes alması için giysiler gevşetilmelidir. Acil yardıma haber verilmelidir. Koroner damarlarda tıkanma ve daralma olursa hastalık oluşur.

Sigara içenlerle kolesterolü yüksek olanlar da damar içindeki yağ birikintileri zamanla koroner damarları tıkar. Kalp krizi geçirenler, şeker hastaları, böbrek yetmezliği olanlar risk altındadır. Efor sarf edince göğüs ağrısı oluyorsa, kalpte ritim bozukluğu varsa, kolesterol yüksekse, sigara içiliyorsa, hipertansiyon hastası ise ve ailede kalp hastası olan kriz geçiren varsa risk var demektir. Kalp sağlığını koruyan bir yaşam tarzı sürdürmek risk faktörlerini azaltır. 7 saatten az uyku kalp krizi riskini artırır. Az uyku damar yaşlanmasını tetikliyor.

Damar Sağlığı ve Damar Sertliği

Damar sertliği, kalp krizi ile ilgili kalp hastalıkları riskleri, kandaki total kolesterol seviyesi 240 mg/ dJ'nın üzerinde ise, kan basıncı 140/90 mm hg yüksek ise risk var demektir. Sigara kullanım ve şeker hastalığı en önemli sebeplerdendir. Fazla su içmeli, her gün çeşitli meyve, sebze ve Lifli yiyeceklerden bol yenmelidir. Damarlar için her gün bir saat yürümek iyi gelir. Yürüyünce kan ayaktan kal be doğru pompalanır. Topuk en fazla 4-5 cm olmalı, yüksek topuklu ayakkabı giymemelidir. Merdivenlerden inip çıkmak çok faydalıdır. Yüzme en ideal spordur.

Kan dolaşımını hızlandırır ve kasları çalıştırır. Damarların güçlenmesi için omega 3 ve omega 6 adlı maddeler, C vitamini, flavanoidler ve çinko içeren besinler alınmalıdır. Bunlar dolaşımı hızlandırır, kılcal damarları korur ve çatlamaları önler. Doğa da bu besin maddelerini tek başına bünyesinde bulunduran besin olmadığı için damar sağlığı için karışık meyve ve sebze yenmelidir. Kılcal damarlardaki çatlaklar sonucunda bacaklarda morumsu lekeler oluşur. Bu olay kılcal damarların yeterince beslenememesinden kaynaklanır.

Damar Sertliği

Damarların iç kısımlarında esneklik kaybolur ve zayıflar. Kandaki yağlı maddeler damarlarda birikir ve damarları daraltır. Damar duvarlarına kalsiyum tuzları ve yağların yapışması olayıdır. Yaş ilerledikçe atardamarların esnekliği azalır. Damar sertliği sonucu beyin ve kalp yetersiz beslenir ve ölüm gerçekleşir. Sigara ve kolesterol en önemli iki sebeptir. Damar sertliği olan kişi margarin, yumurta, yağlı et ve tereyağı yememeli, tuzu azaltmalı ve dar ayakkabı giymemelidir.

Kalp Hastalığının Sebepleri

Türk Kardiyoloji Derneğinin tespitine göre; sigara, hipertansiyon, hareketsizlik, stres, şişmanlık ve şeker hastalığı kalp hastalığının sebeplerinin başında gelmektedir. Dünya da kalp hastalığına yakalanma yaşı düşmektedir. Spor yapan çocuklarda eriyen azalan yağ miktarı kadar kas miktarının arttığı, bununda şeker hastalığına karşı korunmada faydalı olduğu görülmüştür. Egzersizi bırakanların en kısa zamanda tekrar şişmanladıkları görülmüştür.

Koroner kalp hastalığının önlenmesi için ailesinde koroner kalp hastalığı var mı öğrenmelidir. Bu kişilerin sigara içmemeleri, içiyorlarsa bırakmaları gerekir. Kan basınçlarını takip ettirmeleri gerekir. Şeker hastalığı ve kolesterol bakımından test yaptırmalıdırlar. Kırk yaşın üzerinde olanlar kardiyolojiye gidip test yaptırmalıdır. Fiziksel aktiviteleri fazla olan sporcular pilotlar test yaptırmalıdır. Türkiye'de hareketsizlikten dolayı kalp damar hastalıklarından ölüm yüzdesi fazladır.

Bir kişide kandaki kolesterol yüksekse, yüksek tansiyon, sigara, şişmanlık, hareketsizlik, şeker hastalığı ve stres varsa, yeterli ve dengeli beslenemiyorsa kalp damar hastalıkları olabilir. Fazla sıcakta kalınmamalı, yürüyüş sabah erken veya akşam üzeri yapılmalı ve uzun süre kumda yatmamalıdır. Güneş altında tuzlu ayran tercih edilmeli, tok karına denize girmemeli, kızartma, fazla yağlı, ağır gıdalar yerine, haşlama, bol sebze ve ızgara tercih edilmelidir. İnsanlar yoğun iş temposu nedeniyle sağlıklı bir yemek yerine aceleyle bol kalorili yiyecekler tüketmektedirler. Bunlarda kalp hastalıklarına sebep olmaktadır.

Kalp Hastalıklarında Önemli Risk Faktörleri

Ailede koroner kalp hastalığı varsa, kandaki lipit (yağ) yüksekliği, hipertansiyon, sigara, şeker hastalığı, doymuş yağlar, yüksek kalorili gıda ve kolesterollü gıda yemek, şişmanlık, hareketsizlik ve stres kalp hastalığına sebep olur. Aşırı yağ, fazla kalori ve kolesterole çocukluk yaşlarından itibaren dikkat edilmelidir. Süt çocuklarına haftada 2 defa yumurta verilmeli, fazla kırmızı et ve aşırı yemek yeme alışkanlığı önlenmelidir. Dengeli ve yeterli beslenme öğretilmelidir. Koyun, kuzu eti, yerine tavuk ve balık eti yenmeli, lifli sebzeler ve yulaf ekmeği' tercih edilmelidir.

Aktivite az, beslenme bozuksa, diğer risk faktörleri de varsa kan lipit düzeyi yükselebilir. Önlem alınırsa düzelebilir. Hayvansal yağ bol kullanılır, az hareket edilir, kırmızı et ve yumurta fazla yenirse ve kilo fazla olursa kolesterol ve trigliserid düzeyi yükselir. Enfarktüs riski artar. Diyet yapılırsa ve sigara azaltılırsa kolesterol ve enfarktüs riski azalır. Aşırı yağlı besinler ve hayvansal yağlar kullanılmamalıdır. Fazla kilodan kurtulmalıdır. Fazla unlu, şekerli ve tuzlu yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Tip A kişiliği: Her şeyi dert edinip içine atan içe dönük kişilerde kalp hastalığı ateroskleroz riskinin arttığı gözlenmiştir.

Çocuklukta Görülen Kalp Hastalıkları

5-15 yaş grubu çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonları ( bademcik iltihabı ve boğaz iltihapları) tedavi edilmezse zamanla romatizmal kalp hastalıklarına sebep olur.

Kalp Damar Hastalıkları ve Şişmanlık

Kalp hastaları yağ oranı azaltılmış diyet uygulamalıdır. Şişmanlık koroner kalp hastalığı için risk taşır. Fazla yemek yenir mide şişerse akciğerlere daha az hava gider. Kalp hastaları için yetersiz oksijen alımı daha da azalır. Fazla yemek yemeden sonra kalp hastalarında solunum güçlüğü olur. Kalp hastaları akşam az yemeli ve iyi çiğnemelidir. Şişmanlık, diyabet ve hipertansiyon için de risk taşır. Verilen kilo arttıkça fayda da artmaktadır. %5 kilo vermek bile yaşam kalitesini artırmakta, diyabet riskini azaltmakta ve kan yağlarını olumlu etkilemektedir. Sebze, meyve, balık ve zeytinyağıyla beslenenler, tereyağı ve bitkisel yağla beslenenlere oranla daha fazla yaşamaktadır. Meyvelerden incir, üzüm ve kavun fazla şeker içerdiği için kalorileri çok olduğundan fazla yenmemelidir.

Kalp Hastalıkları ve Hipertansiyon

Yüksek tansiyon kalp hastalıklarının önemli sebeplerindendir. Hipertansiyonun erken teşhis edilmesi ve tedavisine başlanması kardiyovasküler hastalıklar için önemlidir. Kahve ve çayın kan basıncını olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. Yaş ilerledikçe kahve ve çay içimi azaltılmalıdır. Hipertansiyonda genetik faktörler, beslenme şekli, fiziksel aktivitenin azlığı, sigara, alkol ve stres etkili faktörlerdendir.

Kalp Hastalıkları ve Sigara

Sigara çok zararlıdır. Sigara içen kadın sayısında ki artış kalp hastalığını da beraberinde getirmiştir. Erkeklerde ise sigara bırakma daha fazla olmaktadır.

Kalp Hastalıkları ve Stres

Stres kalp rahatsızlığını artırır. Stresten' uzak durulmalıdır. Özellikle çalışan kadınlar açısından stres önemli bir faktördür. Çalışan kadın bitkin bir halde eve gelir ve ayrıca ev işlerini de görür. Zaman yetmez. Çocukların okul ödevleri, ekonomik sorunlarla ilgili streste kadınları sıkmaktadır, Kötü beslenmenin ve hareket etmemenin sonucu kadınlarda şişmanlık ve sağlık sorunları ortaya çıkar.

Çalışan veya ev kadınları her ikisini de şişmanlık tehlikesi tehdit ediyor. Genellikle doğumdan sonra şişmanlık başlıyor. Menopoz dönemindeki sağlık sorunları bilinmemektedir. Bu dönemdeki kalp damar hastalıkları konusunda yeterli uyarılar yapılmamakta ya da yapılan uyanlar kulak arkası edilmektedir. Menopoz döneminde kolesterol sorunu olur. Şişmanlama riski artar. Kemik kırılganlığı artar.

Kalp kontrolü yaptırmalıdır. Kadınlar, kalp damar hastalıklarını, şişmanlığı ve birçok sağlık sorununu yaşlanmanın bir sonucu olarak görmektedir. Kalp krizi geçiren kadınlar bunu genellikle strese ve üzüntüye bağlamaktadır. Kalp kontrolü ve test yaptırması gerekirken bunu yaptırmamaktadır. Sigara bırakılmalı, beslenme dengeli: ve sağlıklı olmalı, düzenli egzersiz yapmalı, stresten kurtulup neşeli ve sağlıklı bir hayat yaşamalıdır. Kan basıncı takip edilmeli, yüksek tansiyon tedavi edilmeli, katı yağ ve kolesterol alımı azaltılmalı, şeker hastaları dikkatli olmalı ve sağlık kontrolleri düzenli yaptırılmalıdır.

Kalp Hastalıkları ve Spor

Sağlıklı kalp için diyet yanında egzersiz yapmalı ve hareketli bir yaşam tarzı olmalıdır. Temiz havada her gün en az yarım saat (en az 1000 adım) yürüyüş yapmalıdır. Yüzme en idealdir. Hareketsizlik kalp hastalığına yol açar. Spor yapmayı alışkanlık haline getirmelidir. Düzenli spor kalp atım sayın sı ve tansiyonu düşürmüştür. Spor, işlerin daha az oksijenle yapılmasını sağlar. Haftada 3 kez yapılmalı ve en az yarım saat sürmelidir. 10 dakika ısınma, 10 dakika da soğuma hareketleri yapmalıdır. Aşırı sıcaklarda kalp yorulur, dikkat etmelidir.

Halter gibi ağır sporlarla uğraşanlar kalp hastalıkları riski taşır. Kalp hastalıklarını önlemek için yürüyüş iyidir Ağır kaldırmak, ağır bir şey çekmek veya araba itmek kalp için zararlıdır. Aşırı efor gerektiren spor ve işler kalp hastalıkları, bel ve kasık fıtıklarının oluşmasına sebep olur. Kilo azaldıkça kalp hastalığı risk azalır.

Kalp Hastalıkları ve Dengeli Beslenme

Kalp sağlığının birinci şartı dengeli beslenmektir. Yağ ve karbonhidratça zengin yiyecekler, fastfood'lar ve dengesiz beslenme şişmanlığı artırır ve kalp hastalıklarına yol açar. Tuzun azaltılması kan basıncını düşürür. Yüksek kan basıncı, şeker hastalığı ve şişmanlık kalp hastalığını artırır. Bir porsiyon sebze miktarı 100-150 gr olmalı, etler 250-300 gr'ı geçmemelidir. Kolesterol etin yağındadır. Hayvansal gıdalar kabızlık riskini artırır. Bitkisel gıdalar fazla yenir.

Fazla alkol, toksik etkisi nedeniyle kardiyo vasküler sisteme zarar verir. Yeterli ve dengeli beslenmeyen kişilerde, vitamin emiliminin bozulmasına bağlı hastalıklar oluşur, tansiyon yükselir, kalp ritmi bozulur, pıhtılaşma, trigliserid düzeyi ve felç riski artar. Sebze ve meyve bol su ile yıkanmalı, yiyecekler kapalı yerde saklanmalı, ilaç ve deterjanlarla gıdalar aynı yerde olmamalı, tavuk, et ve sebzeler iyice pişirilmeli, açıkta satılan yiyeceklerden alınmamalı. Yemeklerden önce ve sonra eller yıkanmalı ve sular klorlanmalıdır.

Fastfood ve yağlı çerez yenmemeli, sigara içilmemeli, turşu, pastırma, konserve, salam, sucuk, sosis ve yağlı etlerden uzak durulmalıdır. Kolesterollü yiyeceklerden uzak durulmalı, tansiyona ve strese dikkat edilmeli, hareket ve yürüyüş yapılmalıdır. İdeal vücut endeksi vücut ağırlığının kişin boyunun (metre) karesine bölümünden elde edilir. 25'in altında olmalıdır. Üzerinde olursa kalp rahatsızlığı riski artar. Kalp hastaları üzülmemeli ve fazla yorulmamalıdır. Kalp hastaları şişmanlamamalıdır. Sigara ve içkiyi bırakmalıdır. Uykuya dikkat edilmelidir.

Kabız olmamaya dikkat etmeli ve beslenmesine dikkat etmelidir. Çürük diş varsa tedavi ettirmelidir. Tuz azaltılmalıdır. Hayvansal yağlardan uzak durulmalı, sıvı yağlar kullanılmalı, yoğurt, tahıl, taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Turp, soya fasulyesi, arpa ve çavdar ekmeği, kepekli buğday ekmeği, bal, badem, kiraz, sarımsak, çilek, portakal, armut, elma, erik, ısırgan otu, marul, pırasa, kuru soğan, kuru ve taze üzüm, kereviz, maydanoz ve havuç salatası yenmelidir. Limon suyu, anason çayı, nane, nar suyu, havuç suyu, karanfil çayı ve süt içmek faydalıdır. Brokoli, domates, keten tohumu, süt ürünleri, lahana,

Brüksel lahanası, yeşil çay, balık, fındık, ceviz gibi Omega-3 yağca zengin gıdalar kalp damar hastalıkları riskini azaltır. Günde 30 gr ceviz ve haftada 3 defa balık yenmelidir. Zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve mısır özü yağı kullanılmalı, sakatatlar(işkembe, karaciğer, dalak) yenmemelidir. Yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Yağlı tatlılardan vazgeçmelidir. Alkollü içecekler, meşrubatlar, koyu çay ve kakaolu yiyecekler tüketilmemelidir. Gaz yapan kuru baklagiller, karnabahar ve lahana akşam yemeğinde yenmemelidir.

Öğün sayısı günde en az 3-4 olmalıdır. Günde 4-5 zeytin, 5-6 fındık, 2-3 ceviz ve kepekli ekmek yenmelidir. Günde 2-3 su bardağı yağsız süt veya yağsız yoğurt (300-500 gr), günde 1-2 kibrit kutusu kadar az yağlı veya yağsız peynir (30-60) gr, köfte, yağsız et veya tavuk günlük 90 gr. kadar, kuru baklagiller 1 tabak, 1 kase çorba, 4 kaşık pilav veya makarna, 1 dilim ekmek veya börek, 2 tabak sebze yemeği ve 1 tabak salata yemelidir.

Sebze ve meyve posalıdır, mineral madde ve vitamince zengindir. Kuru baklagiller, yulaf, mercimek, buğday posalı karbonhidratlardır. Bunlardan yeterli miktarda tüketilmelidir, Şekerden uzak durulmalıdır. Kahve, neskafe ve çayı az şekerli veya şekersiz içmelidir. çay, kahve ve neskafeyi az içmelidir. Tatlı, pasta ve çikolata az yenmelidir. Hazır meyve suları değil taze meyve suları içilmelidir. Maden suyu içilebilir.

Kalp Damar Hastalıkları ve Yağlar

Yağ insanların yaşamı için gerekli temel besin maddelerinden birisi olmasına rağmen ölümcül hastalıklarla ilgili en önemli diyet faktörü de yağdır. İhtiyacımız olan enerjiyi, karbonhidrat, protein ve yağlardan alırız. Yağlar lezzet ve enerji verir. Yağlar doymuş yağlar ve doymamış yağlar diye ikiye ayrılır.

Doymuş Yağlar

Süt, tereyağı ve kırmızı ette bulunan yağlara denir. Doymuş' yağlar kandaki kolesterolün yükselmesine sebep olduğundan kalp damar hastalıkları açısından en riskli yağlardır. Bu nedenle yemeklerde hayvansal yağlar ve margarin kullanılmamalıdır. Türkiye de kırmızı et ve hayvansal yağ yeme alışkanlığı olan bölgelerde kalp hastalıklarının oranı daha fazladır.

Doymamış Yağlar

Sağlığımız açısından faydalı oldukları için yemeklerimizde doymamış yağlardan zeytinyağı ve diğer bitkisel sıvı yağları(ayçiçeği, soya, fındık ve mısırözü yağı) kullanmalıyız.

Omega 3

Öncelikle balıkta bulunur. Kanı sulandırır, akışını hızlandırır ve içerdiği kükürt sayesinde kan dolaşımı yetersizliğine bağlı olarak oluşan selüloit oluşumuna da engel olur. Vücudun bağışıklığını güçlendirir. Balık yağında bulunan Omega 3 faydalıdır. Günlük 100 gr balık yenirse kan basıncında azalma olduğu belirlenmiştir. Çok balık yiyen Eskimolarda kanser ve koroner kalp hastalıklarının az olması dikkati çekmiştir.

Kalp damar Hastalıkları ve C vitamini

C vitamini damarlar için çok önemlidir. Damar içi elastikiyet ve damarları koruma özelliğinin yanı sıra soğuk algınlığı hastalıklarına karşı da koruyucu etkisi vardır. C vitamininin kollagen üretimini uyararak vücutta yağ oluşumunu yavaşlatıcı etkisi de vardır. C vitamini yetersiz olursa damarların çatlaması daha çabuk olur. Kivi, greyfurt, portakal ve limon da C vitamini fazladır. Kırmızı biber de bulunan "kapsicina" adlı madde damarları genişletici etkiye sahiptir. Ayrıca kırmızı biber kan dolaşımı ve damar sağlığı açısından önemlidir. Kırmızı biber C vitamininin yanında yine antioksidan özelliğe sahip A ve E vitaminlerini de içerir,

Folik asit

Kalp sağlığı açısından en önemli vitaminlerdendir. Portakal suyu folik asitçe zengindir.

Flavonoid

Flavanoid maddesi kabukta bulunduğu için meyvelerin kabuğu ile yenmesi tavsiye edilmektedir. Damarları koruyucu etkisi vardır. Eksikliğinde C vitamininin etkisinin azalması söz konusudur. Havuç, maydanoz, kabak, ıspanak, şeftali, erik ve kuru üzümde fazla miktarda bulunur.

Çinko

Çinko damarların iç duvarlarındaki hücreleri güçlendirir. Mantar, deniz ürünleri, et, bira mayası ve kuru baklagillerde bulunur.

Potasyum

Potasyum hücrelerde su tutma yani şişkinliğin önlenmesinde görevi vardır. Muz, patates domates ve domates suyu potasyumca zengindir.

Kalp Sağlığı İçin Elma Suyu

Elma ve elma suyunun beslenmemizde önemli rolü vardır. Yüksek tansiyonu ve kalpteki ritim bozukluklarını önleyici etki gösterdiği tespit edilmiştir.

Keten Tohumu ve Kalp Hastalıkları

Kalp damar hastalığı riskini ve kan basıncını azaltıcı etkisi vardır. Günde 1-2 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu almak yeterlidir. Bir kaşık keten tohumunda 1800 mg Omega 3 yağ asidi bulunur. Taze tüketilmesi önerilir. Pişirilebilir, bal ve yoğurda çiğ olarak katılarak ta tüketilebilir. Doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır. Aşırı kullanmak her zaman zarar verir. Gebelerin, emzirenlerin kullanması tavsiye edilmez.

KANSER

Vücuttaki organ ve dokuları oluşturan hücrelerin yenilenmesi kontrol altında olur. Hücrelerin büyüme ve çoğalması düzenin dışında olursa bu olaya "tümör" denir. ,Sınırsız ve düzensiz büyüyen ve yayılma eğilimi gösteren tümörlere de kanser denir. Kanser lenf ve kan yoluyla uzak organlara yayılır. Uzak organlara yayılmasına "metastaz" denir.

Kanserin Belirtileri

Yutma da güçlük çekme, hazımsızlık, öksürük ve ses kısıklığının uzun süre devam etmesi, dışkı ve idrar alışkanlıklarında normal dışı görülen değişiklikler, ben ve siğillerde belirgin değişiklikler, beklenmeyen akıntı ve kanamaların görülmesi, iyileşmesi uzun süre alan veya iyileşmeyen yaraların olması, memelerde ve diğer organlarda şişliklerin oluşması kanser belirtisi olabilir. Bu belirtiler görülürse doktora gidilmelidir. Bu görülen olaylar kanser demek değildir. Teşhis sonucunda anlaşılır. İyi huylu tümörler kanser değildir.

Kötü huylu tümörler kanserdir. Kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığı bilinmelidir. Erken teşhis edilirse tedavisinin yapılabildiği unutulmamalıdır. Bu belirtiler görülen bazı kişiler demoralize olmaktalar, teşhis konmadan kendi kendilerine kanser teşhisi koymaktalar ya tedavi gecikmekte ya da sandıkları gibi hasta olmadıklarını anlamaktadırlar. Ancak o stres onları bazen kalp veya tansiyon hastası yapmaktadır. Bazen de psikolojik sorunlar meydana gelmektedir.

Kanser Sebepleri

Virüsler, hormonal, bağışıklık sisteminin bozulması, mutasyonlar ve genetik nedenler kanser seb

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp