Akdenizdeki En Güzel Yerler
Akdenizdeki En Güzel Yerler : Ilık altın bir güneş. İnanılmaz mavilikte bir deniz. Tuz kokulu, ipek gibi bir rüzgâr. Gümüş zeytin ağaçlan. Güneşle olgunlaşmış meyve ve sebzeler. Ve insanlar...Kim olduğunuzu bilmeseler bile yardımcı olmak için uzanan güler yüzlü, güzel, gözleri parlayan, dost canlısı, sağlıklı ve güçlü insanlar.
Kendi yetiştirdikleri yiyecekleri satan insanlar. Yolda yürüyen insanlar. Bisiklete binen veya kafeler- de konuşan, gülen insanlar. Birbirlerine tutkuyla sarılan veya tek başına dalgın dalgın espressosunu yudumlayan, pazarda alacağı balığı seçen, bir açık hava kafesinde bir tatlıyı paylaşaninsanlar. Her yerde nerede ve ne amaçla bulunduğunu bilen insanlar.
Ne zaman Akdeniz’e seyahat etsem, deneyimlediklerim bunlardır. Birçok yönden Akdeniz’e yakın bir yere bile hiç gitmemiş olan Amerikalılar için bu dünya bir rüya âlemi gibidir.
Cep telefonlarının, bilgisayarların, toplantıların, tekrar tekrar işlenen havası ile ofislerin, tek başınalığın, yalnızlığın ve stresin olmadığı bir yaşam düşlerken hayal ettiklerimiz bunlar değil midir?
Tüm bu faktörlerin eriyip gittiği, güler yüzlü, sakin, güçlü ve sağlıklı bir bedenle günlük işlerimizi bitirdiğimiz ve rahatlama yeteneğine sahip olduğumuz bir hayatı düşlemiyor muyuz hepimiz?
Ama gerçek şu ki kalkıp Akdeniz’e taşınamıyorum. Büyük ihtimalle sizler de.
En azından yakın bir gelecekte. Ama gitmemiz de gerekmiyor çünkü Akdeniz’de olmak Akdenizli olmanın küçük bir bölümünü kapsar. Akdenizli olmak bir yaşam tarzıdır. Bir tutumdur. Eğer seçerseniz ruhsal bir yoldur. Akdenizli olmak için orada yaşamak zorunda değilsiniz, biliyorum, çünkü ben de Long Island’da o ruh, o yaşam tarzı ve o tutumla büyüdüm.Ancak, Akdeniz’in hoş ve güzel kokulu denizi yerine, serin Atlantik Okyanusu’nun etkisi altındaki Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu kıyısında bile Akdenizlilik ruhu, yerel bir kasap ve lezzetli yemeklere yürekten bağlı büyükbabam Primo Magnani yönetiminde, tüm aileme nüfuz etmişti.
Primo bu ülkeye İtalya’dan gelmiş, ancak Amerikan âdetlerini kabul etmek yerine ısrarla kendi alışkanlıklarına sadık kalmıştı. Anneme bu âdet ve alışkanlıkları öğretmiş ve bu şekilde benim de öğrenmemi sağlamıştı.Tümüyle Akdeniz yaşam tarzını uygulayarak Amerika’da yaşamak, Amerikalı olmak her zaman kolay değildi.
Ama şimdi yetişkinlik dönemimde, başkaları için yemek pişirdiğim ve gerçekten bu yolla para kazandığım kendi Akdeniz hayalimi yaşıyorum. Akdeniz tarz ve tutumunu benimsememin yaşamımda nasıl bir fark yarattığını görebiliyorum.Amerikalıların kilo problemi yaşadıkları bu yaşlarda, ben bu sorunu yaşamıyorum.
Kendimi iyi ve enerjik hissediyor ve görüntümü seviyorum. Ama yine bir Akdenizli olarak görüntümün nasıl olduğuna da çok önem vermiyorum. Akdeniz yaşam tarzı, haz, tutku ve hayatı kucaklamayı, şimdi ve burada yaşamayı içerir. İnce bir görüntü, güçlü bir kalp ve uzun sağlıklı bir yaşam bu tarzın mutluluk verici yan etkileridir.
Bu kitabı bu yüzden yazmak istedim. Bir Akdenizli gibi yaşamak için o bölgede yaşamak gerektiğini veya en azından soyunuzda Akdenizli atalarınızın olması gerektiğini düşünebilirsiniz. Ancak bu doğru değildir! Akdenizli gibi yaşamak özünde canlı ve bölgenizin, yerelliğin, tazeliğin ve nerede olursanız olun etrafınızdaki yaşamın keyfini çıkarmaktır.
Bulunduğunuz şehrin Barcelona, Marsilya, San Francisco veya St. Louis olması önemli değildir. Nerede olursanız olun bir Akdenizli gibi yaşamak, gerçekten o bölgede yaşamayı seçmek demektir. Bu seçim, etrafınızı çeviren insanlarla bağlantınızı kuvvetlendirmenizi, o bölgede yetişen sebze ve meyveleri bulup en iyilerini seçmenizi, onlardan gerçekten tat almanızı, dışarıya çıkıp hayata katılmanızı ve sizi sevenlerle yakın olmanızı içerir.
Maine’de bulunan ve büyükbabamın ismini verdiğim restoranım Primo’da her gün insanlara yemeklerimi sunuyorum.Ancak onlarla istediğim yoğunlukta sohbet imkânım olmuyor. Onlara, sadece Akdeniz yemekleri yemenin değil, her lokmanın önemli olduğu, sadece en iyinin geçerli olabileceği ve her günün tutkulu bir macera gibi yaşanabileceği gerçek Akdeniz hayatını kucaklamanın ne olduğunu anlatabilmek için restoranımın mönülerine bazı fikirler ve ipuçları koyabilmeyi isterdim.
Bir şekilde, Primo restoranının mönüsü için sevgi ve özen ile hazırlanmış en taze, en mevsimlik yemekleri seçerek bunu gerçekleştirmeye çalışıyorum.Buna rağmen, bu sayfalarda Akdeniz ruhu ile yaşayan bir Amerikalı olmanın ne demek olduğu ile ilgili düşüncelerimi paylaşabilmek için daha fazla yer ve zamana sahip olacağım.
Ailem, büyükbabam ve seyahatlerim sonucunda öğrendiğim bazı sırlarımı sizlere açacağım. Ama önce biraz ailemi ve bugün geldiğim noktaya nasıl geldiğimi anlatarak başlamama izin vermenizi istiyorum.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
