Santral Asetabüler Kırıklı Çıkıklar

Santral asetabüler kırıklı çıkıklar trokan- ter üzerine gelen direkt travma ile oluşur. Kalça eklemi abdüksiyonda iken femur aksı boyunca gelen indirekt kuvvetler de santral kırıklı çıkıklara neden olabilir. Epileptik kon- vülsiyonlar veya elekrokonvülsif tedaviye bağlı olgular bildirilmiştir.Santral kırıklı olgularda hafif bir kısalık ve kalça çevresi kaslarda spazm dikkati çeker. Pelvik halkayı ilgilendiren bir kırıktan şüphe ediliyor ise oblik ve lateral radyogramlar elde edilir. Özellikle santral asetabulum kırıklarında ve kırıklı çıkıklarında bilgisayarlı tomografi yararlı olmaktadır. Pelvis kırığı olan olgularda 12 üniteye varabilen kan gereksinimi olduğu unutulmamalıdır. Ürogram ve IVP gerekebilir.Eğer asetabulum kırığı asetabulumun sfe- rik şeklini bozmuyor ise posterior kırıklı çıkıklarda olduğu gibi tedavi uygulanır. Femur başında santral dislokasyon olmasına rağmen asetabulum kubbesi bütünlüğü korunuyor ise iskelet traksiyonu ile femur başının redüksi- yonu yeterli olur.

Traksiyonda uygulanan ağırlık tedricen artırılarak hastanın vücut ağırlığının % 20 'sine dek yükseltilir. İlk 24 saat içinde elde edilen redüksiyon bu yöntem ile elde edilebilecek en iyi redüksiyondur. Bazı kliniklerde trokantere yerleştirilen vidalar ile redüksiyon uygulanmaktadır. Bu tip trak- siyonlar vida yerinde infeksiyona yol açtığı için uzun süre uygulanamaz. Ayrıca asetabulum kırığı olan hastalar bir süre sonra kalça artroplastisine aday olabilecekleri için lateral traksiyon vidası uygulanan bölge infeksiyon açısından riskli olabileceği gibi teknik zorluklar da ortaya çıkarabilir.Santral kırıklı çıkıklar sonrası prognoz asetabular kubbenin durumuna bağlıdır. Su- perior kubbe sağlam olduğu takdirde mediyal duvarı fibrokartilaj niteliğinde bir doku doldurduğu için olguların yaklaşık % 50'si sorunsuz olarak iyileşmektedir.Asetabulum kubbesinin kırık olduğu olgularda açık redüksiyon ve internal fiksasyon endikasyonu vardır.

Bu girişim oldukça büyük bir girişimdir ve deneyimli cerrahlarca yapılmalıdır. Eğer anatomik redüksiyon sağlanması mümkün değil ise konservatif tedavi daha uygun bir seçim olur. Pek çok merkezde bu şekildeki kırıklar konservatif olarak izlenmekte ve erken dönemde rekonstrüktif girişimler yapılmaktadır.Parçalanma gösteren santral asetabulum kırıklarında hastanın vücut ağırlığının % 10'u kadar bir iskelet traksiyonu 8 hafta süre ile uygulanır. Kalça abduktorlarına ve ekstan- sörlerine yönelik egzersizler uygulanır. Traksiyon süresinin bitiminden itibaren 3-6 ay kadar ağırlık vermeden yürümeye izin verilir.Santral asetabulum kırıklarında da prognoz kubbenin durümu ile bağlantılıdır. İyi redüksiyon sağlanamayan olgularda bir yıl içinde dejeneratif artrit bulguları belirir. Myositis ossificans tüm olguların %5 kadarında görülür. Açık redüksiyon yapılan olgularda bu oran daha yüksektir.Pelvik venlerdeki akımın azalmasına bağlı olarak derin ven trombozu görülebilir. Bu nedenle kırığa bağlı kanama döneminin bittiği beşinci günden itibaren profilaktik tedavi uygun olabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp