Gonore

Gonore, sebebi Neisseria gonorrhoeae olan, cinsel ilişki yoluyla bulaşan, aşağı genitoüriner sistemin bir infeksiyonudur. İlerde bahsedilecek, genitoüriner sistemin klamidial infeksiyonu dışında, Birleşik Devletlerde ihban zorunlu en yaygın hastalıktır. Birleşik Devletlerde her sene tahminen 650.000 vaka büyük bir halk sağlığı problemi olmaktadır. Çok sayıda antibiyotiğe dirençli N. gonorrhoeae türlerinin oluşmasıyla gonokoksik infeksiyonların önemi artmaktadır. İnsanlar N. gonorrhoeae'nın tek doğal kayrıağıdır.

Organizma hayli seçicidir ve infeksiyonun yayılımı için çoğunlukla cinsel ilişki sırasında, enfekte bir kişinin mukozası ile doğrudan temas gerekir. Gonorenin tuvalet oturaklan ya da diğer banyo ve temizlik malzemelerine temasla geçmesi ile ilgili bulgu yoktur. Bakteri membranla ilişkili adhezyon moleküllerinin ve pili diye isimlendirilen yapılan kullanarak, başlangıçta özellikle kolumnar ya da değişici tipteki mukozal epitele tutunur . Bu tutunma organizmaları idrar ya da endoservikal mukus gibi aniden salgılanan akan vücut sıvılanndan korur. Organizma daha sonra epitel hücrelerinden geçer ve konağın daha derin dokularına girer.

Morfoloji

N. gonore yoğun, süpüratif bir iltihabi reaksiyon oluşturur. Erkeklerde ödemli, konjesyone bir üretra meatusuyla birlikte olan çok sıklıkla pürülan üretral bir akıntı olarak kendini gösterir. Birçoğu nötrofillerin sitoplazmasında olan, gram negatif diplokoklar, pürülan eksudanın gram boyamasıyla kolaylıkla tespit edilir (Şekil 1817). Yukarıya çıkan infeksiyon akut prostatit, epididimit ve orşitle sonlanabilir. Ağır vakalarda abseler bulunabilir. Kadınlarda akut iltihabın Bartholin bezleri gibi çevre yapılarda oldukça çok bulunmasına rağmen üretra ve endoservikal eksuda daha az dikkat çekici olmaktadır. Bazen tubaovaryan abselerle bir arada olan uterus, fallopi tüpleri ve overleri tutan asendan infeksiyon akut salpinjitisle sonlanır. Tutulan yapılarda kalıcı darlıklarla ve diğer kalıcı deformitelerle bir arada olan granülasyon dokusu ve nedbeleşmenin takip ettiği akut iltihabi olay, pelvik iltihabi hastalığa sebep olur.

Kinik Görünümler

Gonore, enfekte olmuş erkeklerin çoğunda, infeksiyonun başlangıcından itibaren 2 ile 7 günlerde dizüri, sık idrar ve mukopürülan bir üretral eksuda ile ortaya çıkar. Uygun antimikrobiyal tedavi organizmaların eradikasyonuyla sonuçlanır ve semptomlar çabucak kaybolur. İhmal edilen vakalar kronik üretradarlık ve daha da ilerleyen vakalar kalıcı sterilite ile komplike olabilir.

Tedavi edilmeyen erkekler N. gonorenin kronik taşıyıcısı olabilirler. Hasta kadınlarda başlangıç infeksiyonu asemptomatik veya disuri, aşağı pelvis ağrısı ve vajinal akıntı ile birlikte olabilir. Tedavi edilmeyen vakalar fallop tüplerinin (salpinjitis) ve overlerin akut iltihabı ile sonlanan, asendan infeksiyonla komplike olabilir. İnfertilite ile sonlanan ve ektopik gebelik riskinde bir artma ile birlikte olan fallop tüplerinin nedbeleşmesi görülebilir. Eksüdanın sağ parakolik alandan karaciğerin üst yüzeyine akmasıyla sonuçlanan gonokokal perihepatitis üst genital sistemin gonokok infeksiyonunun peritoneal boşluğa yayılmasıyla ortaya çıkar. Homoseksüel erkeklerde heteroseksüellerden daha yaygın rastlanan diğer primer infeksiyon sahaları, akut farenjit ve proktitisle sonuçlanan, orofarinks ve anorektal alandır.

Gonore vakalarının %0.5 ile %3 'ünü oluşturan yaygın infeksiyon, lokal infeksiyondan çok daha az görülür. Kadınlarda erkeklerden daha çok görülür. En sık görülen bulgular tenosinovit, arthrit ve püstüler veya hemorajik deri lezyonlarıdır. Endokardit ve menenjit ender görünümlerdir . .Yaygın infeksiyona neden olan suçlar çoğunlukla komplementin litik etkisine dirençlidir. Gonokokal infeksiyon bebeklere doğum kanalından geçiş esnasında geçebilir.

Etkilenen yeni doğanda geçmişte körlüğün önemli bir nedeni olan, gözlerde pürülan infeksiyon (ophthalmia neonatorum) gelişebilir. Yeni doğanların gözüne rutin olarak antibiyotikli merhemlerin uygulanması, bu bozukluğun insidansında belirgin bir azalma yapmıştır. Gonokokal infeksiyonların tanısı için hem kültür hemde nükleik asit amplifikasyon teknikleri kullanılabilir. Kültürün avantajları göz ve rektum gibi genital dışı kayraklardan yapılabilmesi ve antibiyotik duyarlılığının belirlenebilmesidir. Nükleik asit amplifikasyon metotları çoğunlukla idrar ve üretral öeklerde yapılabilmektedir. Bunlar kültürden biraz daha fazla duyarlıdır. Moleküler metodular giderek daha yaygın kullanılmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp