Adenovirüs Konjonktiviti
Gözde kızarıklık yanma, batma, sulanma ve saydam tabakaya yerleşerek geçici görme bozukluğuna neden olan ”adenovirüs”ün genellikle göz kliniklerinde el sıkışma, kapı kollarına temas ve ortak kullanılan tıbbi cihazlardan bulaştığı bildirildi.
Kaynak : yorumla.net - Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz…
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilimdalı öğretim üyesi Doç. Dr. Levent Karabaş, yaptığı açıklamada, doğada yaygın olarak bulunan ve insanlara kolaylıkla bulaşabilen ”adenovirüs” adlı virüsün, taşıyan kişinin gözünü ovuşturması, daha sonra bir başkasıyla tokalaşması, öpüşmesi, bir yere temas etmesiyle hızlı bir şekilde yayıldığını, sıklıkla kapı kollarından diğer insanlara bulaştığını söyledi.
Kapı kollarının virüsün yayılması için en elverişli zemin olduğunu söyleyen Karabaş, virüs bulaşmamış bir kişinin enfeksiyon kapma riskinin en yoğun olduğu yerlerin göz klinikleri olduğunu, bu nedenle ciddi önlem alınması gerektiğini savundu.
Muayenede kullanılan aletlerin, hijyene dikkat edilmemesi halinde virüsü taşıdığına dikkati çeken Karabaş, şöyle konuştu:
”Her hastadan sonra özellikle salgın dönemlerde bu iş için özel dezenfektanlarla kapı kolundan başlayarak aletlerin, doktorların, çalışanların kendisini dezenfekte etmesi gerekir. 4 yıl önce benzer bir salgını aynı yıl içinde 2 defa ağır şekilde yaşadık. Bu salgının ardından konuyu araştırarak önlemlerimizi aldık. Kolay bulaşabilen bir virüs olduğu için her hasta muayenesinden önce ve sonra dezenfektan madde ile ellerini yıkıyor, kullandığımız aletleri dezenfekte ediyoruz. Eğer tedavi sırasında bir hastada virüse rastlarsak, kapı kolları dahil, hastanın temas etmiş olabileceği her yeri dezenfekte ediyoruz.
Kullandığımız solüsyon hem statik bakterilere hem de virüslere karşı etkili. Virüs, normal sterilizasyon için kullanılan batikon tarzı solüsyonlarının içinde de yaşayabildiği için özel bir temizlik solüsyonu kullanıyoruz. Virüsü taşıdığı bilinen hastaları ayrı bir odada muayene ediyoruz.”
Tıp Fakültesinde etkin önlem almamıza rağmen geçen ay muayene olan 3 bin 513 hastadan 23′ü enfekte oldu. Bunların büyük kısmı dışarıdan, bir kısmı da hastanemizde virüsü kapmış. Enfekte olanlar arasında müdahalede bulunan hekimler bile olabiliyor. Kapı kolları, kapının önü, dışarıdaki hasta virüsün yayılması için en elverişli yerler. Bulaşma olabileceği, sağlam insanlar için enfeksiyon kapma riskinin en yoğun olduğu yerler göz klinikleridir. Çünkü hastanın geleceği yer burası, bu nedenle ciddi önlem alınması gerekir.”
VİRÜSÜN ETKİSİ
Adenovirüsün önce tek gözde kızarıklık, yanma ve batmayla fark edildiğini dile getiren Karabaş, virüsün etkilerini şu şekilde sıraladı:
”Tek gözde sulanma oluyor, daha sonra diğer göze de bulaşıyor. Birkaç gün sonra vücudun virüse karşı verdiği reaksiyonla gözün saydam tabakası, kornea tutuluyor. Hastada geçici görme bozukluğu başlıyor, bu duruma ‘Adenoviral Keratoconjunctivitis‘ deniyor. Korneada bulanıklığa neden oluyor. Hastalığın ortalama süresi 15-20 gün ama 2 aya kadar uzayabiliyor. Hastalığın bulaştırıcılığı 1-1,5 ay kadar daha devam ediyor, tamamen kaybolabilmesi bazen yılları bulabiliyor. Sonuçta iyileşiyor ve seker bırakmıyor.”
Karabaş, tüm bu sıkıntıları ‘adenovirüs tip 8′ in yarattığını, virüsün diğer tipinin, boğaz ve üst solunum yollarını etkilediğini, gözde enfeksiyonla birlikte kulak önünde lenf düğümünde büyümeyle ilerleyen ateşli bir hastalığa neden olduğuna değindi.
Karabaş, virüse karşı etkin bir tedavinin henüz geliştirilmediğini, ancak vücudun direncini kırması nedeniyle oluşabilecek yeni enfeksiyonlara karşı antibiyotik tedavisi uygulandığını söyledi.
Ellerin göze sürülmemesinin ve sık sık sabunla yıkanmasının önemine değinen Karabaş, havlu, mendil ve yastık kılıflarının başkaları tarafından kullanılmaması gerektiğini sözlerine ekledi