Genital Herpes Simplex

Genital herpes infeksiyonu ya da herpes genitalis Birleşik Devletlerde tahminen 50 milyon insanı etkileyen yaygı bir STD‘ dir. Her ne kadar herpes Simplex virus 1 (HSV1) ve HSV2 genital ya da oral infeksiyonlar oluşturabilirse de, genital herpes vakalarının çoğu HSV2 ile meydana gelir. Günümüzdeki çalışmalar HSV 1 nedeniyle oluşan genital infeksiyonların sayısındaki artmanın bir kısırunda oral seksin artmasının rolü olduğunu belirtmektedir. Genital HSV infeksiyonu cinsel olarak aktif nüfusun bir bölümünde görülebilir. Diğer STD'ler olduğu gibi infeksiyonun riski seksüel temasın sayısıyla doğrudan ilişkilidir. HSV virusun, hassas bir konağın. mukozal bir yüzeyi ya da hasarlı derisiyle temas etmesiyle bulaşır. Bu şekilde bulaşma enfekte bir kişiyle doğrudan temas gerektirir, çünkü virus oda ısısında, özellikle de ortam kuruysa, kendiliğinden aktivitesini kaybeder.

Morfoloji

Genital HSV infeksiyonunun başlangıç lezyonları alt genital organların mukoza veya derisi ile genital dışı komşu sahalarda çok ağrılı, eritematöz veziküllerdir. Anorektal bölge, homoseksüel erkekler arasında, primer infeksiyonun özellikle bulunduğu bir yerdir. Histolojik değişiklikler nekrotik hücre kalıntıları, nötrofiller ve hücrelerde barınan karakteristik intranükleer viral inklüzyonlarla birlikte olan intraepitelyal veziküllerin bulunması şeklindedir. Klasik Cowdry tip A inklüzyon, şeffaf bir halo ile çevrelenen açık mor, homojen intranükleer bir yapı olarak görülür. Enfekte hücreler çok kere multinükleer sinsitya oluşturacak şekilde birleşirler. inklüzyonlar, histolojik kesitler veya yaymalarda, HSV'nin spesifik tanısının hızla konmasını sağlayan HSV'nin antikorlarıyla birlikte her zaman boyanır.

Daha önce de belirtildiği gibi, HSV 1 ve HSV 2 genital veya oral infeksiyon, her ikisi de klinik olarak ayırd edilemeyen primer veya rekürren mukokütanöz lezyonlar oluşturabilirler. HSV infeksiyonunun görüntüleri infeksiyonun primer ya da rekürren olmasına göre oldukça değişir. HSV2 ile oluşan primer infeksiyon sıkça mutedil belirtiler verir. İlk atağın gözlendiği kişilerde, lokal olarak çok ağrılı veziküller lezyonlar, sıkça dizüri, üretra akıntı, lokal lenf nodülü büyümesi ve ateş, kas ağrısı ve başarısı gibi sistemik belirti leb ve kınklıkla bir aradadır. HSV bu dönemde aktif olarak yayılır ve mukozal lezyonların tamamıyla iyileşmesine kadar yayılımına devam edebilir. Bulgular semptomlar, hastalığın primer faz döneminde birkaç hafta da sonlanabilir.

HSV 1' in rekürrensi HSV 2' den çok daha fazladır ve tipik olarak primer olaydan daha hafif ve kısa sürelidir. Primer infeksiyonda olduğu gibi, aktif lezyonlar olduğunda HSV yayılır. Bağışıklığı sağlam erişkinler arasında, herpes genitalis genel olarak yaşamı tehdit etmez. Ancak immünsüprese hastalarda HSV daha büyük bir tehdit oluşturur, bunlarda öldürücü, yaygın hastalık gelişebilir. Neonatal herpes infeksiyonu annelerinde primer ya da rekürren genital HSV infeksiyonu olan vajinal yolla doğan bebeklerin yaklaşık yansında ortaya çıkar.

Viral infeksiyon doğum kanalından geçiş sırasında meydana gelir. Bunlann görülme sıklığının artması genital HSV infeksiyonunun artmasıyla parelellik gösterir. Tipik olarak yaşamın ikinci haftasında gelişen Neonatal herpesin belirtileri lekeler, ansefalit, pnömoni ve karaciğer nekrozundan oluşur. Hastalanan bebeklerin yaklaşık %60'ı hastalıktan ölür. Genital herpesin laboratuar tanısı viral kültürle sağlanır. Moleküler tanı testleri de yapılabilir, fakat bunlar çoğunlukla ekstra genital herpeslerde, özellikle de merkezi sinir sistemi infeksiyonlarında kullanılır.