İdrar
İDRAR (bevl, uresis)
Küçükabdest anlamına gelen bevl, İslâmî kurallara göre pis bir maddeolup necaset sayılmıştır. Vücûda, elbiseye, oturup kalktığımız yerlere, ibâdet mahallerine bulaştırılması yasaklanmıştır. Hatta ayakta küçük abdest yapan kimsenin temizlenmesi normal olmayacağı için, oturarak idrar yapması tavsiye edilmiştir.
BirHadîs-i Şerifte ise Peygamber Aleyhis-Selâm; idrardan sakınmamanın kabir azabına sebep olacağını bildirmiştir.
* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm, insan ve hayvan sağlığına zararlı olmaması için; ağaç altlarına, gölgeliklere, su menbâlarına, durgun sulara, yollara, hayvan yuvalarına ve hayvan barınaklarına idrar yapılmasını yasaklamıştır."1
* Temizlik konusunda pek hassas olan Peygamber Aleyhis-Selâm, başka bir Hadîs-i Şerifte ise: "Sizden biriniz sahrada idrar yapacağı zaman, rüzgarın yönüne baksın da, rüzgara karşı idrar yapmasın! Zira idrarın sıçrıntıları kendi üzerini kirletmesin!"2
* "Sizden biriniz sahrada abdest yapacağı zaman, idrarın kendi üzerine sıçramaması için yumuşak bir yer arasın!" buyurmuştur."3
İdrar Tahlilleri:
Adalet ve dürüstlüğü ile ikinci Ömer diyebilinen Halife Ömer İbni Abdülaziz (ölümü 101 Hicri) hastalandığındaidrarını cam kap içine koyarak tahlil için tabibe göndermiştir.
* Tabiinden İmam Zühri, İmam Sevri ve İmamMalikhastaolduklarındaidrarlarını cam kaba koyarak tahlil için tabibe göndermişlerdir.
(Abdülmelıkb. Habib. Tıbb-ıNebevi s39)
* Hamile kadınların idrarı, bazan atılmış pamukgibi kabarır ve bulanıkolur, saflığı bozulur, içinde adet kanından ve daha bazı şeylerden karışımlar bulunur. Bazan da idrar saf olmakla beraber dikkatli bakıldığı zaman üzerini ince bir duman kaplamış gi bi gözükür. Çoğu kez de içinde aşağı ve yukarı hareket eden zerrecikler gözükür.
(İbnü'n-Nefis. Mücezü'l-Kanun s 404)
* Tabip Ebu Bekir Razi (ölümü 303 H.) ve İbni Sina (ölümü 428 H.)'nın Ansiklopedilerinde ise idrar tahlilleri bütün detayları ile açıklanmıştır.
Kaynaklar:
[1]- Müslim taharet H. 94, 96, 111; Buharı vuzû 55, 56, 68: Nesâî taharet 1/129; E. Davud taharet 16; i. Mâce taharet 21. [2]- Nihaye 4/305. [3]- Cümüşhânevî s. 47; Nesimi 2/ 316
Küçükabdest anlamına gelen bevl, İslâmî kurallara göre pis bir maddeolup necaset sayılmıştır. Vücûda, elbiseye, oturup kalktığımız yerlere, ibâdet mahallerine bulaştırılması yasaklanmıştır. Hatta ayakta küçük abdest yapan kimsenin temizlenmesi normal olmayacağı için, oturarak idrar yapması tavsiye edilmiştir.
BirHadîs-i Şerifte ise Peygamber Aleyhis-Selâm; idrardan sakınmamanın kabir azabına sebep olacağını bildirmiştir.
* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm, insan ve hayvan sağlığına zararlı olmaması için; ağaç altlarına, gölgeliklere, su menbâlarına, durgun sulara, yollara, hayvan yuvalarına ve hayvan barınaklarına idrar yapılmasını yasaklamıştır."1
* Temizlik konusunda pek hassas olan Peygamber Aleyhis-Selâm, başka bir Hadîs-i Şerifte ise: "Sizden biriniz sahrada idrar yapacağı zaman, rüzgarın yönüne baksın da, rüzgara karşı idrar yapmasın! Zira idrarın sıçrıntıları kendi üzerini kirletmesin!"2
* "Sizden biriniz sahrada abdest yapacağı zaman, idrarın kendi üzerine sıçramaması için yumuşak bir yer arasın!" buyurmuştur."3
İdrar Tahlilleri:
Adalet ve dürüstlüğü ile ikinci Ömer diyebilinen Halife Ömer İbni Abdülaziz (ölümü 101 Hicri) hastalandığındaidrarını cam kap içine koyarak tahlil için tabibe göndermiştir.
* Tabiinden İmam Zühri, İmam Sevri ve İmamMalikhastaolduklarındaidrarlarını cam kaba koyarak tahlil için tabibe göndermişlerdir.
(Abdülmelıkb. Habib. Tıbb-ıNebevi s39)
* Hamile kadınların idrarı, bazan atılmış pamukgibi kabarır ve bulanıkolur, saflığı bozulur, içinde adet kanından ve daha bazı şeylerden karışımlar bulunur. Bazan da idrar saf olmakla beraber dikkatli bakıldığı zaman üzerini ince bir duman kaplamış gi bi gözükür. Çoğu kez de içinde aşağı ve yukarı hareket eden zerrecikler gözükür.
(İbnü'n-Nefis. Mücezü'l-Kanun s 404)
* Tabip Ebu Bekir Razi (ölümü 303 H.) ve İbni Sina (ölümü 428 H.)'nın Ansiklopedilerinde ise idrar tahlilleri bütün detayları ile açıklanmıştır.
Kaynaklar:
[1]- Müslim taharet H. 94, 96, 111; Buharı vuzû 55, 56, 68: Nesâî taharet 1/129; E. Davud taharet 16; i. Mâce taharet 21. [2]- Nihaye 4/305. [3]- Cümüşhânevî s. 47; Nesimi 2/ 316
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
