İçki

İÇKİ (hamr, vinum)

Çeşitli bitkilerden yapılan ve belli bir miktar içildiği zaman sarhoşluk veren maddelere "içki" denir.

İçkinin Yapıldığı Maddeler:
Peygamber Aleyhis-Selâm zamanında içki; buğday, arpa, üzüm, hurma ve baldan yapılıyordu. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Buğdaydan içki yapılır, arpadan içki yapılır, üzümden içki yapılır, hurmadan içki yapılır, baldan içki yapılır. Fakat ben, sarhoşluk veren bütün şeyleri sizlere yasak ediyorum" demiştir."1

* Hz. Ömer (r.a.) de bir hutbesinde: "Ey Cemâat! Gerçekten içkinin haram kılınması Kur'ân ile sabittir. İçki beş şeyden yapılır. Üzümden, kuru hurmadan, baldan, buğdaydan ve arpadan. İçki (hamr), aklı örten şeydir." diyerek içkinin yapıldığı maddeleri ve içkinin aklı giderdiğini bildirmiştir."2

İçki Bütün Kötülüklerin Anasıdır:
"İçkiden sakınınız! Çünkü içki, bütün kötülüklerin anasıdır. İçkiden sakınınız! Çünkü içki ile iman asla bir kimsede birleşmez, ancak biri diğerini kovmaya çalışır" "İçkiden sakınınız! Çünkü içki bütün kötülüklerin anahtarıdır."3

* "İçkiden sakın! Çünkü içki, bütün kötülüklerin başıdır..."4 "İçkiden sakın! Çünkü içkinin ham maddesini veren ağaç, dal-budak doğurduğu gibi, içki suçu da başka suçlar doğurur" buyrulmuştur."5

İçkinin Tıbbî Zararları:
İçki unutkanlık meydana getirir. Ansızın ölüme sebep olur. İçki, bilhassa beyin ve sinirlere zarar verir. Vücutta titreme meydana getirir. Feçlere ve kalp sektesine sebep olur, yüz felci yapar."6

* İçki sarhoşluk verir, aklı giderir. Mide ve bağırsaklara zarar verir. Başağrısı ve kusma meydana getirir.Karaciğer ve dalakta hastalıklara sebep olur. İdrarını tutamaz olur. Cinsî münâsebet gücünü zayıflatır. Yemek iştahını azaltır. Ağız kokusu yapar. Sinirleri ve gözü zayıflatır. Sar'a hastalığı, vücut tembelliği ve sıtma hastalığı meydana getirir. Şiddetli yorgunluktan sonra aç karına içki içilirse, içen kimsenin boğularak ölmesine, iltihaplı yaralara ve vücutta ağrılara sebep olur."7

* İçkiden meydana gelen hastalıklar irsî olup, içen kimsenin çocuklarına da sirâyet eder. İçki, hafızaya (belleğe) zarar verir. Mide,kandolaşımı, teneffüs, böbrek, karaciğer, sinir sistemi vs. için zararlıdır."8

İçki İle Tedavi Caiz Değildir:
(Yemenli) Târik b. Süveyd (r.a.) bir defasında Peygamber Aleyhis-Selâm'a gelerek: "Yâ Rasûlallâh! Bizim arazimizde üzüm bağlarımız vardır. Üzümlerini sıkar (şarap yapar)'ız. Biz bunu içebilirmiyiz?" diye sordum. Bunu duyan Peygamber Aleyhis-Selâm: "Hayır" dedi. İkinci kez sordum, yine: "Hayır" dedi. Üçüncü kez sordum, yine: "Hayır" dedi. Bunun üzerine ben: "Biz bu şarapla hastaların şifâ bulmasını dileriz" dedim. Bu söz üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "İçki şifâ değil, bilakis derttir" buyurdu."9

* Ukbe b. Talk (r.a.) de şöyle der: "Biz, Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanında oturuyorduk. O sırada (Basralı) Abdülkays Kafilesi geldi. Peygamber Aleyhis-Selâm: "Sizlere ne oluyor ki renkleriniz sararmış, karınlarınız büyümüş, damarlarınız açığa çıkmış?" diye sordu. Onlar da: "Büyüğümüz daha önce size gelmişti. Vücudumuza uygun gelen bir içkinin durumunu sormuştu. Siz ise onu içmeyi yasakladınız, halbu ki biz, vebalı ve sıtmalı bir arazide yaşıyoruz" dediler. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Sizin için temiz ve helal olan şeylerden içiniz!" buyurdu."10

* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Şüphesiz ki yüce Allah derdi de devayı da vermiştir. Her dert için dahi bir deva (şifâ) yaratmıştır. Tedavi olunuz! Fakat haram (ve pis) şeylerle tedavi olmayınız!" buyurmuştur."17

* (Yemenli) Deylemü'l-Hımyerî (r.a.) demiştir ki: "Bir defasında ben, Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanına gelerek: "Yâ Rasûlallâh! Biz soğuk bir ülkede yaşıyoruz ve çok ağır işlerde çalışıyoruz. Şu bildiğiniz buğdaydan içki yapıyor ve bunu içmekle çalışmamızı güçlendiriyor, kendimizi de soğuktan koruyoruz, buna ne dersiniz?" diye sordum. O da: "Sarhoşluk veriyor mu?" diye sordu. Ben: "Evet" dedim. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ondan sakınınız!" buyurdu. Sonra yine huzuruna geldim, tekrar sordum. "Sarhoşluk verir mi?" diye tekrar sordu. Ben: "Evet" dedim. O yine: "Ondan sakınınız!" buyurdu. Sonra ben: "İnsanlar bu alışkanlığı bırakacak gibi değillerdir" dedim. Bunu duyan Peygamber Aleyhis-Selâm: "Eğer terketmezlerse onlarla savaşınız!" buyurdu."12

Haramlığı:
Câbir b. Abdullah (r.a.) bu konuda şöyle der: "Mekke'nin fethi yılında, Peygamber Aleyhis-Selâm Mekke'de bütün müslümanlara hitaben: "Şüphesiz ki Allah ve Rasûlü; şarabı, murdar ölmüş hayvanı, domuz etini ve putların satışını haram kıldı..."13

* Yine Hz. Câbir (r.a.): "Peygamber Aleyhis-Selâm, Mekke'nin fethi günü mevcut içkileri döktürdü, içki küplerini kırdırdı, içki ve putların satışını da yasakladı" demiştir."14

* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ben size bir şey emrettiğim zaman, mümkün olduğu kadar onu yapmaya çalışınız! Bir şeyi de yasakladığım zaman, onu da terkediniz!"15

* Sarhoşluk veren her şey haramdır. Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır. Bir testisi sarhoşluk veren şeyin, bir yudumu (veya bir avuç dolusu kadarı) da haramdır" buyurmuştur."16

* Kur'ân-ı Kerim'de ise: "Ey İman Edenler! İçki, kumar, ibadet ve tazim için dikilen putlar, fal okları, hepsi de şeytan işi, pis şeylerdir, bunlardan sakınınız ki kurtulasınız. Muhakkakki içki ve kumarda şeytan aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı zikretmek ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz bunlardan hâlâ vazgeçmezmisiniz!" buyrulmuştur. (mide 90)

İçki Satışının Yasaklığı:
İnsanların sağlığı ve ahlakı için zararlı olan içkinin satışı dahi yasaklanmıştır. Nitekim İbni Abbas Hz.'leri demiştir ki: Peygamber Aleyhis-Selâm'dan işittim şöyle buyurdu: "Cebrail Aleyhis-Selâm bana geldi de: "Ey Muhammed! Yüce Allah içkinin kendisine, onu yapıp imal edene, yaptırana, içene, içirene, taşıyana, taşıttırana, satana, (satın alana, parasını yiyene), şakiliğini yapana,sâkilık yaptırana lanet etti" demiştir."18

* Yine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Yüce Allah bir şeyi haram kıldığı zaman, onun satışından elde edilen bedelini (parasını) da haram kılar" buyurmuştur."19

Uyuşturucu:
Afyon ve Haşhaş gibi uyuşturucu maddeleri kullanmak; sağlığı, yaratılışı, ekonomi ve sosyal hayatı tehdit eden korkunç bir hastalık ve kötü bir alışkanlıktır. Bu korkunç hastalık ve kötü alışkanlıkla İslam Dini kadar hiç bir din, hiç bir millet ve hiçbir mezhep mücadele etmemiştir. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selam: "Sarhoşluk veren herşey haramdır" buyurarak, sarhoşluk veren veaklıgideren herşeyin haramolduğunu ilan etmiştir. Ümmü Seleme (r.a.) de: "Peygamber Aleyhis-Selâm, her sarhoşluk veren şeyi, vücuda zaaflık veren herşeyi yasakladı" demiştir."17

* Haşhaş ve Afyon gibi uyuşturucular kullanmak kişinin dinine aklına sağlığına ve tabii yaratılışına aykırıdır. Bu kötü işi yapanlardan haya ve namus perdesi yırtılır, nihayet ya deyyus veya homoseksüel olur yahutta her ikisini birden işler. Bu zararlıya alışanlardan birçokları cinnet getirmiştir. Cinnet getirmese bile akıl eksikliği meydana getirir, tedavi olup iyileşse dahi hafıza bozukluğu bırakır. Uyuşturucunun kişinin sağlığına verdiği zarar, içkinin verdiği zarardan daha fazladır.

Tıbbî ve İktisadî Zararları:
Afyon ve haşhaş karaciğeri sünger gibi delik deşik eder, akciğerlere de zararlıdır, başağrısı ve göz kararması meydana getirir, mideye zararlıdır, meniyi kuruttuğu için erkekliğe de zarar verir, kalbe tesir edip onu rahatsız eder, cinnet getirip deli olur, çeşitli hastalıklara yakalanır, vücudu zayıflatır, hulasa sayısız zararları vardır.

* Parasını gereksiz yere harcar, sağlığını, şerefini ve itibarını kaybeder, dine aykırı hareket etmiş olur, özel hayatını zindan eder, fakirlik ve rezillik meydana getirir.."20

Kaynaklar:
[1]- Tirmizi eşribe H. 1872; Hâkim eşribe 41148: Dârekutnî eşribe 41252 H. 33, 38; I. Mâce esribe H. 3379; E. Davud esribe H. 3676-77, ayrıca bak. S. Kübrâ 8/289. [2]- Buhârî tefsir 5/189-190; eşribe 61241-42; Müslim zühd H. 33; Dârekutnî eşribe 4/248 H. 5, 34; Müsned 2/118; Tahâvî 21 213. [3]- S. Kübrâ 8/287-88; 10/5; Hâkim eşribe 41145; K. Ummal 5/13159; ayrıca bak. C. Sağır 2/10; F. Kadir 3/507; I. Mâce eşribe H. 3371: Nihâye 1/67; K Hafâ 1/382 H. 1225; buradaki ilk hadis Hz. Osmandan mevkuf olarak rivayet edilmiştir. [4]- Müsned5/238. [S]- i. Mâce eşribe H. 3372; Şerhu'l-Erbaîn s. 32. [6]- Bağdadî s. 201. [7]- Dımeşkî s. 100-101. [8]- el-Gdâ ved-Devâ s. 147-148; \. Kayyım s. 224. [9]- Müsned 5/293; ayrıca bak. E. Davud tıp H. 3873; Müslim eşribe H. 12; I. Mâce tıp H. 3500; Müsned 4/317; i. Sâd 6/64. [10]- E. Nuaym vr. 32b: i. Sünnî vr. 16a. [II]-E. Davud tıp H. 3874. [12]- S. Kübrâ 8/292; E. Davud eşribe H. 3683; Müsned 4/231-32. [13]- Müslim müsâgât H. 71; Buhârî büyü 3/43; ayrıca bak K Ummal 4/9619. [14]-Müsned 3/340. [15]- Müslim Fazaıl H. 130; Nesâî menâsik 5/110. [16]- E. Davud eşribe H. 3681, 3687;Dârekutnî eşribe 4/250; H. 22; i. Mâce eşribe H. 3392-94; Tirmizî eşribe H. 1866; Nesâî tahrim 8/300; Müsned 6/72, 131. [17]- E. Davud eşribe H. 3686: Müsned 6/309. [I8]- Hâkim büyü 2/31-32; 4/145; I. Mâce eşribe H. 3380-81; E. Davud eşribe H. 3674; Müsned 2/25, 71; ayrıca bak. K. Ummal 5/ 13190. 13191-92. 13177, 13258; Hılye 3/353. 8/311. [19]- E. Davud büyü H. 3485, 3488. [20]- el-Humûr ve'l-Muhaddirât s 11

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp