Gusül
GUSÜL (ablution, boyabdesti)
Tepeden tırnağa kadar bütün vücudun yıkanıp temizlenmesine gusül denir. Cünüplükten, hayız ve nifastan, doğumdan sonra gusül yapmak farz olduğu gibi, ölen kimsenin yıkanması ve yeni müslüman olan kimselerin yıkanmaları da farzdır. Ayrıca her hafta veya Cuma günleri yahut gerekli olan her zaman yıkanmak ise sünnettir. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Her yedigünde bir gusül edip başını ve bedenini yıkamak her müslümanın boynuna borçtur."1
* "Her kim Cuma günü abdest alırsa, ne güzel; her kim de boy abdesti yaparsa daha güzeldir" buyurmuştur."2
* Tıbb-ı Nebevî yazarlarından Tabip Abdullatif Bağdadî der ki: "Meni (sperma), bütün organlardan süzülerek meydana gelir. İşte bu sebeple sağlıklı kişinin çocuğu sağlıklı, hastalıklı kişinin çocuğu ise hastalıklı olur. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: 'Vücuttaki her kılın altında şehevî duygular vardır" buyurarak, menînin bütün organlardan süzülerek meydana geldiğine işaret etmiştir. Cinsî münâsebet zamanında zevk ve lezzet alan organ, sâdece tenasül organları olmayıp, vücuttaki bütün organlar bu zevk ve lezzete ortak olmaktadırlar. İşte böyle şehevî duygulardan arınmak için, cinsî münâsebetten sonra bütün vücudun yıkanması (gusül) farz kılınmıştır"
(Bağdadis. 40, 248: Hadis için bak. E. Davud taharet H. 248)
* Kur'ân-ı Kerim'de ise yüce Rabbimiz: "Eğer cünüp olursanız iyice temizleniniz! Eğer hasta olursanız veya yolcu iseniz yahud biriniz tuvaletten gelmiş veya kadınlara temas etmiş ve su bulamamışsanız, temiz toprakla teyemmüm ediniz; yüzlerinize ve ellerinize ondan sürünüz. Allah size güçlük çıkarmak istemez, fakat sizi temizlemek ve size olan nimetini tamamlamak ister, tâ ki şükredesiniz" buyurmuştur. (Mâide6)
* Hz. Aişe (r.a.) şöyle bir hadise anlatır: "Sahabeler Cuma namazı için yaylalardaki evlerinden gelirlerdi. Yünden yapılmış aba elbiselerle toza toprağa bulanmış olarak gelirler, kendilerinden ter ve yün kokusu çıkardı. Bir defasında Peygamber Aleyhis-Selâm benim yanımda iken bunlardan bir kimse geldi, Rasulullah onun bu halini görünce: "Sizler Cuma günleri boyabdesti alsanız, daha iyi olur" buyurdu."3
* Yine Hz. Aişe: "Sahabeler kendi işlerini kendileri yaparlardı. Zira çalıştıracak işçileri yoktu. Cum'a namazına da iş elbiseleri ile gelirlerdi" demiştir."4
* İkrime (r.a.) ise şöyle der: "Irak'tan bazı kimseler gelmişlerdi. İbni Abbas'a: "Ey İbni Abbas! Cuma günü boyabdesti yapmak vacip midir? diye sordular. İbni Abbas da: "Vacip değildir, fakat daha temiz ve daha iyi olur. Her kim o gün boyabdesti yapmazsa, vacibi terketmiş değildir. Cuma günü boyabdesti yapmak nasıl başlamıştır, ben size haber vereyim: "Peygamber Aleyhis-Selâm zamanında müslümanlar fakirdi, yün elbise giyerlerdi, hurma ağaçlarını sırtlarında su çekerek kendileri sularlardı.
Mescidleri küçük, tavanı ise engindi. Peygamber Aleyhis-Selâm sıcak bir cuma günü hutbe okumak için minbere çıktı, bu sırada müslümanlar yün elbise içinde terlediler, ter ve yün kokusu etrafa yayıldı, birbirini rahatsız etmeye başladı. Hatta bu koku, minber üzerindeki Peygamber Aleyhis-Selâm'a kadar ulaştı, bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ey İnsanlar! Cuma günü olduğunda guslediniz! Sizden biriniz bulabildiği kokulardan en güzel koku da sürünsün! buyurdu. İbni Abbas sözüne devamla der ki: "Sonra yüce Allah, müslümanlara bolluk verdi. Yünden başka elbiseler giymeye başladılar, işlerinde de pek fazla çalışmadılar, mescidleri genişledi. Terlemekten dolayı birbirlerini rahatsız etmeleri de ortadan kalktı."5
* Yeni müslüman olan kimsenin de boyabdesti alması lazımdır. Zira iman etmekle küfür pisliğinden, gusletmekle de vücudundaki pisliklerden temizlenmiş olmaktadır. Nitekim yeni müslüman olan Küleyb (r.a.) şöyle demiştir: "Ben müslüman olup Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanına vardım. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Küfür kıllarını üzerinden atıp temizle ve sünnet ol!" buyurdu."6
Yeni müslüman olan Kays b. Âsim da: "Müslümanlığı kabul etmek için Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanına vardım ve müslüman oldum. Rasûlullah (s.a.v.) bana; su ve sidr (Arabistan kirazı yaprağının tozu) ile boyabdesti yapmamı emretti (ben de yaptım)" demiştir."7
Kaynaklar:
[I]- Müslim Cümüa H. 9; K Ummal 7/21245. 21263. 21278: ayrıca bak Nesîmî 1/164. [2]- E. Davud taharet H. 354; Müsned 5/15. 16: i. Mâce salât H. 1091 [3]- Müslim Cümüa H. 6: i. Hıbbân 2/385 H. 1224; ayrıca bak S Kübrâ 1/295: Nihâye 2/272; K. Ummal 8/23354 [4]- I. Hıbbân 2/385 H. 1223; Müslim cümüa H. 6. [5]- S. Kübrâ 3/189; E. Davud taharet H. 353; Jahâvî 1/116-17. [6]- E. Davud taharet H. 356 [7]-1. Hıbbân 2/389 H. 1228; Abdürrezzak 6/9-10: E. Davud taharet H. 355; Tirmizisalat H. 605: Nesâ! taharet 1/109: ayrıca bak. Ayn! 2/425-26: Buhârî salat II 118-19; İ. Hıbbân H. 1226-27
Tepeden tırnağa kadar bütün vücudun yıkanıp temizlenmesine gusül denir. Cünüplükten, hayız ve nifastan, doğumdan sonra gusül yapmak farz olduğu gibi, ölen kimsenin yıkanması ve yeni müslüman olan kimselerin yıkanmaları da farzdır. Ayrıca her hafta veya Cuma günleri yahut gerekli olan her zaman yıkanmak ise sünnettir. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Her yedigünde bir gusül edip başını ve bedenini yıkamak her müslümanın boynuna borçtur."1
* "Her kim Cuma günü abdest alırsa, ne güzel; her kim de boy abdesti yaparsa daha güzeldir" buyurmuştur."2
* Tıbb-ı Nebevî yazarlarından Tabip Abdullatif Bağdadî der ki: "Meni (sperma), bütün organlardan süzülerek meydana gelir. İşte bu sebeple sağlıklı kişinin çocuğu sağlıklı, hastalıklı kişinin çocuğu ise hastalıklı olur. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: 'Vücuttaki her kılın altında şehevî duygular vardır" buyurarak, menînin bütün organlardan süzülerek meydana geldiğine işaret etmiştir. Cinsî münâsebet zamanında zevk ve lezzet alan organ, sâdece tenasül organları olmayıp, vücuttaki bütün organlar bu zevk ve lezzete ortak olmaktadırlar. İşte böyle şehevî duygulardan arınmak için, cinsî münâsebetten sonra bütün vücudun yıkanması (gusül) farz kılınmıştır"
(Bağdadis. 40, 248: Hadis için bak. E. Davud taharet H. 248)
* Kur'ân-ı Kerim'de ise yüce Rabbimiz: "Eğer cünüp olursanız iyice temizleniniz! Eğer hasta olursanız veya yolcu iseniz yahud biriniz tuvaletten gelmiş veya kadınlara temas etmiş ve su bulamamışsanız, temiz toprakla teyemmüm ediniz; yüzlerinize ve ellerinize ondan sürünüz. Allah size güçlük çıkarmak istemez, fakat sizi temizlemek ve size olan nimetini tamamlamak ister, tâ ki şükredesiniz" buyurmuştur. (Mâide6)
* Hz. Aişe (r.a.) şöyle bir hadise anlatır: "Sahabeler Cuma namazı için yaylalardaki evlerinden gelirlerdi. Yünden yapılmış aba elbiselerle toza toprağa bulanmış olarak gelirler, kendilerinden ter ve yün kokusu çıkardı. Bir defasında Peygamber Aleyhis-Selâm benim yanımda iken bunlardan bir kimse geldi, Rasulullah onun bu halini görünce: "Sizler Cuma günleri boyabdesti alsanız, daha iyi olur" buyurdu."3
* Yine Hz. Aişe: "Sahabeler kendi işlerini kendileri yaparlardı. Zira çalıştıracak işçileri yoktu. Cum'a namazına da iş elbiseleri ile gelirlerdi" demiştir."4
* İkrime (r.a.) ise şöyle der: "Irak'tan bazı kimseler gelmişlerdi. İbni Abbas'a: "Ey İbni Abbas! Cuma günü boyabdesti yapmak vacip midir? diye sordular. İbni Abbas da: "Vacip değildir, fakat daha temiz ve daha iyi olur. Her kim o gün boyabdesti yapmazsa, vacibi terketmiş değildir. Cuma günü boyabdesti yapmak nasıl başlamıştır, ben size haber vereyim: "Peygamber Aleyhis-Selâm zamanında müslümanlar fakirdi, yün elbise giyerlerdi, hurma ağaçlarını sırtlarında su çekerek kendileri sularlardı.
Mescidleri küçük, tavanı ise engindi. Peygamber Aleyhis-Selâm sıcak bir cuma günü hutbe okumak için minbere çıktı, bu sırada müslümanlar yün elbise içinde terlediler, ter ve yün kokusu etrafa yayıldı, birbirini rahatsız etmeye başladı. Hatta bu koku, minber üzerindeki Peygamber Aleyhis-Selâm'a kadar ulaştı, bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Ey İnsanlar! Cuma günü olduğunda guslediniz! Sizden biriniz bulabildiği kokulardan en güzel koku da sürünsün! buyurdu. İbni Abbas sözüne devamla der ki: "Sonra yüce Allah, müslümanlara bolluk verdi. Yünden başka elbiseler giymeye başladılar, işlerinde de pek fazla çalışmadılar, mescidleri genişledi. Terlemekten dolayı birbirlerini rahatsız etmeleri de ortadan kalktı."5
* Yeni müslüman olan kimsenin de boyabdesti alması lazımdır. Zira iman etmekle küfür pisliğinden, gusletmekle de vücudundaki pisliklerden temizlenmiş olmaktadır. Nitekim yeni müslüman olan Küleyb (r.a.) şöyle demiştir: "Ben müslüman olup Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanına vardım. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Küfür kıllarını üzerinden atıp temizle ve sünnet ol!" buyurdu."6
Yeni müslüman olan Kays b. Âsim da: "Müslümanlığı kabul etmek için Peygamber Aleyhis-Selâm'ın yanına vardım ve müslüman oldum. Rasûlullah (s.a.v.) bana; su ve sidr (Arabistan kirazı yaprağının tozu) ile boyabdesti yapmamı emretti (ben de yaptım)" demiştir."7
Kaynaklar:
[I]- Müslim Cümüa H. 9; K Ummal 7/21245. 21263. 21278: ayrıca bak Nesîmî 1/164. [2]- E. Davud taharet H. 354; Müsned 5/15. 16: i. Mâce salât H. 1091 [3]- Müslim Cümüa H. 6: i. Hıbbân 2/385 H. 1224; ayrıca bak S Kübrâ 1/295: Nihâye 2/272; K. Ummal 8/23354 [4]- I. Hıbbân 2/385 H. 1223; Müslim cümüa H. 6. [5]- S. Kübrâ 3/189; E. Davud taharet H. 353; Jahâvî 1/116-17. [6]- E. Davud taharet H. 356 [7]-1. Hıbbân 2/389 H. 1228; Abdürrezzak 6/9-10: E. Davud taharet H. 355; Tirmizisalat H. 605: Nesâ! taharet 1/109: ayrıca bak. Ayn! 2/425-26: Buhârî salat II 118-19; İ. Hıbbân H. 1226-27
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
