Beş Tat

Beş Tat :

Varoluşun tüm yönlerine uygulanabilen "Beş Unsur Kuramı", besin türlerini de ilgilendirir. Bu durumda, beş unsuru Beş tat temsil eder. Her besin bu beş gruptan birine girer. Bu bölünmeyi yapıyoruz, çünkü her besin kategorisi "tat", beş unsur kuramına göre bağlı olduğu organları etkiler. Örneğin, acı olan besinler kalbe yönelecek ve onu besleyecektir. Acı bir besinde bulunan besleyici maddeler ve dirimsel enerji, kalbin daha fazla doku hazırlamasını ve böylece güçlenip düzelmesini (uyarma da buna dahildir) sağlayacaktır. Kısa sürede iki ya da üç fincan kahve içen biri, kalbinin "delice çarptığı" duygusuna kapılır. Kahve acıdır, bundan dolayı da kalbi etkiler. Maalesef, besleyici açıdan kalbe yararı olmaz ya da pek az olur. Yalnızca kalbi uyarmakla yetinir ve daha hızlı çarpmasına neden olur.

Baharlı Yiyeceklerin akciğer ve kalın bağırsak için yararlı olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin tarçın, karabiber, biber ve kön, nezle ile öksürüğe iyi gelir. Gerçekten de bunlar, bu tür hastalıklar için evde hazırlanan ilaçların esas maddesini oluştururlar .Ekşi yiyecekler karaciğer içindir. Bu konudaki örnekler elma ve greyfurt.

Şekerli yiyecekler pankreas içindir. Yeşil fasulyenin de bu organa iyi geldiği kabul edilir.

Tuz böbrekleri uyarır ve çalıştırır. Bununla birlikte, fazla miktarda tuz böbreklerin aşırı çalışmasına ve güçten düşmesine yol açar. Vücutlarında su biriken kişilerin durumu da budur. Zayıf düşen bir böbreğin dinlenmeye ihtiyacı vardır. İdrar söktürücülerin yaptığı türden fazladan bir uyarıya ihtiyacı yoktur.

Perhize Konusunda öneriler

Perhize başlarken günlük su miktarınızı 1,5 litreye indirmeye bakın. Yalnızca bu yöntem ile birkaç hafta içinde vücudunuzda kesin bir düzelme saptayacaksınız. Günlük su miktarınızı azalttıktan sonra, her gün on dakika boyunca terlemeye çalışın.

Bu su birikmesini önlemenize ve zehirleri dışarı atmanıza yardım edecektir. Her gün, bu on dakika boyunca, vücudunuzun selülit depolamış bölümlerini elinizle harekete geçirerek köklü bir masaj yapın. Bu masaj-terleme bileşimi, istenmeyen selülitten gerçek kurtulmanın tek yoludur.

Et yiyin. Hayvansal proteinler almaya ihtiyacımız vardır. Çünkü vücutlarımızın yalnızca hayvansal dokudan sağlanabilen yüksek enerji düzeyine ihtiyacı vardır.

Ancak, günümüzde, mağazalardan satın aldığımız etleri üretenlerin uyarıcı ve büyütücü hormon kullanmaları yüzünden, hayvansal proteinlerin tüketimiyle ilgili sorunlar yaygınlaşmıştır.

Öte yandan hayvanlar kanlarında çeşitli hastalıklar da taşırlar. Örneğin sığır tüberküloz mikrobunu taşıyabilir. Yapay katkı maddeleri ve hastalıklı organizmaları tükettiğimizde sağlığımızda olumsuz etkilenme olabilir.

Hayvansal yağlar yemeyin. Her çeşit hayvansal yağda (tere yağ ve peynir gibi süt ürünleri de buna dahil olmak üzere) yüksek oranda kolesterol bulunur. Kolesterol, karaciğerin petek biçimin deki yapılarına yapışarak, organın çalışmasını güçleştirir ya da engeller. Bu da ciddi karaciğer hastalıklarına neden olabilir. Hayvan aldığı besini yağa dönüştürmüş olduğundan, bu yağ vücudumuza girdiğinde erimez; tersine, karaciğerde birikir. Üstelik kolesterol kan damarlarında toplanarak kalbe zarar verecek sorunlar doğurabil ir.

Sığır yağı en kötü yağdır. Ancak 315 derecenin üstündeki sıcaklıklarda erir ya da ayrışır.

Sığır etini ince dilimler halinde kesmek. Yüksek ateşte iyice pişirmek ve pişirme sırasında yağını akıtmak gerekir. Et alırken en yağsız olanını seçin ve pişirmeden önce bütün yağını çıkarın.

Bununla birlikte, beslenme düzenimizde yağa ihtiyacımız var dır. Yağın görevi karaciğeri, böbrekleri vücudun line kaplı üç organını temizlemek ve yıkamaktır, ama daha önce de belirttiğimiz gibi bu organları tıkamamalıdır. Bu bakımdan en iyi yağ sıvı yağıdır. Bazı kişilerin sıvı yağların tatlarına, ağır ve rahatsız edici kokularına itirazları vardır. İstenmeyen bu durum, pişmeden önce yağda birkaç dilim taze zencefil kökü kızartılarak giderilebilir

Bu işlem yağı arıtır, ayrıca kokusunu ve tadını iyileştirir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp