mani çeşitleri

Mani : Genellikle akut olarak başlar, bazan hiddetli, bazan neş’eli bir zeminde, psişik eksitasyon gösterir. Fsikomotor aktivitede ve biyolojik fonksiyonlarda bir artma söz konusudur. Başlangıçta hafif depressiv belirtiler gösterebilir.

Semptomatoloii : Çoğunlukla belirgin bir nes’e hali dikkati çeker. Şarkı söyler, güler, etrafa sataşır. Hasta genel bir hoşluk, halinden memnun olma ve iyimserlik havası içindedir. Bulunduğu ortam ve şartlardan memnundur. Bu hale (euuhorie) denir. Durmadan konuşur (logorrhea) ve yazar (graphomanie). Bazan konuşmaları alaycı kırıcıdır, etrafma küçümseyerek bakar (ironie). Kendisini güçlü, kuvvetli, her şeyi becerebilecek yetenekte görür jÇmega- İpmanie). Motris aktivitede aşırı bir artma olur.

Hasta yerinde du- ramaz haldedir, sürekli hareket eder, vurur, kırar, sandalya ve masalar üzerine çıkar, pencere kenarlarında dolaşır, yorulmak bilmez. Bu arada cinsel faaliyette de bir artma vardır (érotomanie, excitation éroticiue). Bu yüzden böyle hastalar serbest bırakılırsa hoş olmayan ve üzücü olaylara, bir takım skandallara sebebiyet verirler. Toplum normları adeta hiçe sayılarak, namus ve iffet duygusu hiç yokmuşçasına, cinsel alanda skandallar ortaya çıkabilir. Cinsel organlarını teşhir edebilirler (exhibitionisme). Her şeye karışır, her şeye burunlarını sokarlar. Çabuk ve kolay ahbaplık kurarlar.

Ancak çok çabuk değişebilen bir mizaca sahip olduklarından, bu arkadaşlık ortamı içinde, ani bir hiddet göstererek (colère morbide) karşılarında bulunana kötü davranışta bulunabilirler.Entellektüel alanda bütün psişik faaliyette bir artma (tachy- psychie) göze çarpar. Oriyantasyon bozukluğu yoktur. Hasta kendisinden ve etrafından en ince ayrıntısına kadar haberdardır. Sorulan soruları derhal cevaplandırır. Konuşma sırasında reaksiyon zamanı kısalmıstır.

Soontan dikkat artmıştır, buna karşılık iradi dikkat azalır. Hafızada, her sahada olduğu gibi, bir artma (hypermné- sie) dikkati çeker. Eski olayları etraflı şekilde hatırlar. Fikir çağrışımı, hece ve anlam benzerliği ile, süratlenmiştir, idrak bozukluğu yoktur. Konuşma hızlı ve düzensizdir. Belirli bir fikirde devamlı konuşamazlar, fikirden fikre atlarlar (fikir firarı-fuite des idées).

Muhakeme alanında büyüklük, zenginlik, güç, kuvvet fikirleriile ilgili hezeyanlar (mégalomanie) , bu arada nersekûsvon ve kıskançlık hezeyanları bulunabilir.Hastada uyku ihtiyacı yoktur. Buna karşılık açlık ve susuzluk hissi artmıştır. Çok yerler, ancak bu durum zayıflamalarına engel olmaz. Soğuk ve yorgunluğa karşı fizik dirençte artma görülür.

Klinik şekilleri : Mani’de 4 klinik sekil tarif edilmistr.

1. Hipomani (hypomanie).

2. Had mani (manie aigue).

3. Hezeyanlı mani (manie délirante),

4. Konfüzyonlu mani (manie confuse. Bell manisi)..

Hipomani : Hastada aiitasyondan ziyade bir hioeraktivite. hid- det halinden ziyade bir neş’e hali, çok konuşma vardır. Her seve karışırlar. Etrafındakiler kendilerini zevkle dinlerler.

Had mani : Sahneye aiitasyon hakimdir. Bu zemin üzerinde maninin bütün semptomları bulunur.

Hezeyanlı mani : Büyüklük, azamet fikirleri, aynı zamanda takip edildiğinden şüphe, kendisine fenalık yapılacağı inancı şeklinde perseküsyon fikirleri, kıskançlık gibi muhakeme kusurları mani tablosuna eklenir.

Konfüzyonlu mani : Mani belirttilerine, zaman ve ver oriyan- tasyonu ile ilgili bozukluk, hafıza ve düşünce bozuklukları, idrak bozuklukları eklenir.

Prognoz: Mani nöbetler halinde gelen bir hastalıktır. Bir nöbet ortalama 4-8 ay kadar devam edebilir. Tedavi, bu süreyi kısaltır ve 1-6 haftaya kadar indirir. Her şeye rağmen iyileşmeyen ve senelerce devam edebilen mani vakaları vardır. Periodişite vasfını kaybeden bu vakalara (kronik mani) denir.Tedavi : Her şeyden önce, hasta derhal bir psikiyatrik müesse- seye alınarak izole edilir.

Kendisine ve etrafına karşı zararlı davranışlardan, yukarıda sözü edilen ve artân cinsel aktiviteye bağlı olarak ortaya çıkması muhtemel nahoş olaylardan hastayı korumak bakımından bunda zorunluluk vardır.

Tedavide elektroşok gibi fizik usullerden ve çeşitli nöroleptik droglardan yararlanılır.Nöroleptiklerin tedavi alanına girmesi ile mani tedavisinde bir devrim husule geldiği söylenebilir. Hastanın durumuna göre, romazine günde 500 mg, 600 mg. haloperidol günde 5-20 mg. gerektiğinde daha fazla, uygulanabilir. Elektroşok, yine hastanın durumuna göre, her gün, bir veya bir kaç defa, ya da gün aşırı yapılabilir.

Elektroşok ve nöroleptikler kombine uygulanabilir (rauwolfia alkaloid’leri hariç).Mani tedavisi artık, bu konuda selektif etkisi oldudu kabul edilen, lityum tuzları ile yapılmaktadır. Lithium carbonate 300 mg’lık tablet veya kapsüller halinde bulunmaktadır. Başlangıç dozu genellikle günde 600-900 mg olmalıdır. Lityum tedavisinde önemli olan husus, lityumun kan seviyesidir. Akut dönemde kan lityum seviyesi 1.2-1.6 mEq,/lt olmalıdır. Doz bu seviyeye erişmek üzere artırılır. Bir çok kontrollü çalışmaların sonuçlarına göre, hipomani ve akut mani’de 10-14 gün içinde ileri derecede bir düzelme olduğu anlaşılmaktadır.

Tedavinin başlangıcında, hastanın ileri ölçüde aji- te olduğu hallerde, bir kac gün nörolentiklerle kombine kullanılmasında favda düşünülebilir. Bundan sonra idame dozuna geçilir. idame dozu kan lityum seviyesini 0,8-1.2 mEa./lt olarak sağlayacak miktardır. Görüldüğü gibi lityum tedavisinde oral dozun önemi yoktur. Doz lityumun kandaki konsantrasyonuna göre düzenlenecektir.

Lityumun yarılanma müddeti kısa olduğundan günlük doz, günün değişik zamanlarına bölünerek verilmelidir.Lityumun hastalığın tedavisinde başarılı sonuçlar vermesi yanında profilaktik etkisine de inanılmaktadır. Profilaktik maksatla, yukarıda sözü edilen idame dozu ile tedaviye senelerce devam etmek gerekir.Lityum toksik etkiler ortaya çıkarabilir. Genellikle dozun çabuk artırılmasına bağlı olarak bulantı, kusma, diare görülebilir.

Hafif bir tremor önemsenmeyebilir, ancak bunun artması intoksikasyon için bir işaret kabul edilebilir. Bunun yanında halsizlik, ataksi. baş- dönmesi. uyuklama hali, konuşma bozukluğu, görme kusurları, kulak çınlaması üzerinde önemle durulacak belirtilerdir.

Daha ileri safhada nöromüsküler irritabilité, nistagmus, letarji halinde artma, komaya temayül ve bazan jeneralize konvülziyonlar olabilir.întoksikasyon belirtileri görülünce, kan sonuçlan beklenmek* sizin litvum dozu azaltılmalı veya kesilmelidir. Kan lityum seviyesi 2-4 mEg./lt ile toksik etkiler beklenebilir. 5 mEg./lt ve fazlası fa- taldır.Herhangi bir seben veva maksatla tuz almayan hastalarda lityum uygulamasında dikkatli olmalıdır.

Çünkü sodyum yetmezliği lityum retansiyonunu artırmakta, böylece toksisite riski fazlalaşmaktadır. Bu itibarla, lityum tedavisi yapılacak hastalarda böbrek fonksiyonlarının normal olması önem verilecek bir konudur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp