karaciğer transplantasyonu hemşirelik bakımı

Organ transplantasyonları arasında karaciğer transplantasyonu önemli farklılıklar gösterir. Şimdiye kadar transplantasyonu yapılan organlar arasında teknik açıdan en güç olanı şüphesiz karaciğer transplantasyonudur. Teknik özelliklerinin yanında karaciğerin metabolizmasının oldukça kompleks olması önemli sorunlara yol açar. Böbrek hastalıklarında uygulanabilen dializ gibi bir yöntemin karaciğer için olmaması da transplantasyonu daha güçleştirmektedir. Bütün bu güçlüklere karşın bugün karaciğer transplantasyonu başarı ile uygulanabilen bir transplantasyon türüdür.Karaciğer transplantasyonunun başarı ile yapılabilirliği şüphesiz immunosupresyonda- ki ve teknikteki gelişmelerine bağlıdır. Îm- munosupresyonda başlangıçta azathioprine, steroidler ve antilenfosit globulin (ALG) kullanılmıştır. 1978 yılında Calne ve arkadaşlarının siklosporini kullanmaya başlamalarından sonra karaciğer transplantasyonunun daha başarıyla yapılabildiği gösterilmiştir. Daha sonra siklosporine steroidler de eklenerek elde edilen sonuçlar ile karaciğer transplantasyonu deneysel bir yöntem olmaktan çıkmıştır..

İmmunsupresyondaki bu gelişmelerin yanında teknik gelişmeler de önemli bir rol oynamıştır. Safra yolları anastomoz tekniğindeki değişiklikler ile venovenöz bypassm kullanılmasıile ameliyat tekniğinde gelişmeler sağlanmıştır. Bunun yanında organ alınmasındaki gelişmeler karaciğer transplantasyonun daha pratik hale gelmesine yol açmıştır. Bu alanda ameliyat sonrası yoğun bakımdaki gelişmelerin rolü de unutulmamalıdır.İlk kez 1955 Welch tarafından köpekte yapılmasından sonra, 1963 yılında Starzl ve arkadaşları insanda ilk başarılı karaciğer transplantasyonunu yapmışlardır. Özellikle ABD'de Starzl grubu ile İngiltere'de Calne grubunun çalışmaları karaciğer transplantasyonun bugüne gelmesine neden olmuş ve birçok merkezlerde uygulanabilir duruma gelmiştir. Ülkemizde de Haberal ve arkadaşları 1989 yılında karaciğer transplantasyonunu uygulamaya başlamışlardır. Bugüne kadar 6 değişik merkezde 75 dolaylarında karaciğer transplantasyonu gerçekleştirilmiştir.Wisconsin Üniversitesinin (UW) solüsyonu ile karaciğer prezervasyonu daha uzun sürelere uzatılabilmiştir. Bu gelişme de karaciğer transplantasyonunun daha uygun şartlarda yapılabilmesini sağlamıştır.

Bugüne kadar tüm dünyada 5000'nin üzerinde karaciğer transplantasyonu yapılmış ve 1979 yılındaki %32’lik bir yıllık yaşam oranı 1988'de %80'e çıkarılmıştır. Karaciğer transplantasyon sonrası 5 yıllık yaşam oranı bugün için %70 dolaylarındadır (%25-90).Wisconsin Üniversitesinde 1994 yılı sonu itibariyle 500 karaciğer transplantasyonu gerçekleştirilmiştir.Karaciğer ektopik bir lokalizasyonda ikinci bir organ (auxillary) veya hasta karaciğer çıkarılarak onun yerine ortotopik olarak transplante edilebilir. Bugün daha sıklıkla kullanılan ve sonuçları daha iyi olan ortotopik karaciğer transplantasyonudur. Uygulanan bir diğer karaciğer transplantasyonu şekli de karaciğer hacmi küçültülerek (redu- ced-sized) çocuklarda yapılanıdır.İndikasyonlar: Karaciğer transplantasyonu yapılan hastalıklar listesi giderek büyümektedir. Genel anlamda karaciğerde irre- versibl yetmezliğe yol açan tüm hastalıklarda karaciğer transplantasyonu yapılabilir.

Erişkinlerde en sık indikasyonlar kronik aktif hepatit, kriptojenik siroz, primer biliyer siroz ve konjenital metabolizma defektleridir. Çocuklarda ise biliyer atrezi ilk sırayı alırken konjenital metabolizma defektleri ikinci sırayı alır (Tablo 1).Bunların yanında primer ve metastatik karaciğer tümörlerinde de karaciğer transplantasyonları yapılmıştır. Karaciğer transplantasyonlarının malign tümörlerde yapılması halen üzerinde tartışmalar olan bir konudur. Rekürrens oranlarının transplantasyon sonrası %60 dolaylarında olması bu tartışmaların en önemli nedenidir. Kolanjiokar- sinomada rekürrens oranları daha yüksektir. Primer tümörlerde en iyi sonuçlar siroz zemininde olmayan fibrolamellar karsinomada elde olunmuştur. Epiteloid hemanjioendotelio- mada iyi sonuçlar elde olunmuştur.Hastaların Seçimi: Daha önce söylendiği gibi ortotopik karaciğer transplantasyonu irr- versibl karaciğer yetmezliği olan hastalarda başka bir alternatif tedavinin bulunmadığı durumlarda yapılır. Ancak bunun yanında girişim için herhangi bir kontrendikasyon olmamalı ve hasta yapılacak işlemi kahul edebilecek düzeyde olmalıdır.

Portai ven trombozu, hipoksi (pQj < 50 mm Hg), sepsis. karaciğer dışı malignité, aktif alkolizm ve ileri evre kardiovasküler veya renal hastalıklar karaciğer transplantasyonu için kesin kontrendikasyonlardır. Bunların yanında 50 yaşın üzeri, Hepatitis B (özellikleBe antijeni pozitif) varlığı, AIDS, alkolizm öyküsü (> 6 ay), hepatobiliyer sepsis varlığı rö- latif kontrendikasyonlardır. Sağ üst kadranda geçirilmiş kompleks ameliyatlar (özellikle portokaval şantlda rölatif kontrendikasyon olarak kabul edilmekle birlikte bu girişimlerin varlığında transplantasyon yapılabildiği bilinmektedir (Tablo 2).Özellikle kontrendikasyonlar değişik ekipler tarafından farklı biçimde yorumlanabilir. Bunların bir kısmı bazı araştırıcılar tarafından kabul edilmemektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp