Hepalil B Virüsü (Hbv)

Hepalil B Virüsü (Hbv) :

HBV, (1) tam iyileşmenin gerçekleştiği ve virüsün tamamen temizlendiği akut hepatite (2) kronik non progresif hepatite, (3) siroz ile sonuçlanan progresif kronik karaciğer hastalığına, (4) masif karaciğer nekrozu ile seyreden fulminan hepatite ve (S) progresif subklinik hastalıkla beraber ya da ondan bağımsız kronik taşıyıcılığa neden olabilir.

HBV, aynı zamanda hepatosellüler karsinom gelişiminde önemli rol oynayabilir. Şekil 166'te bu sonuçların yaklaşık sıklığı gösterilmektedir. Hepatit B virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığı, tahmini olarak 400 milyonluk taşıyıcı oranı ile tüm dünyada büyük bir problem oluşturmaktadır. HBV'nin günümüzde 2 trilyon insanı hayatlarının bir döneminde encekte ettiği tahmin edilmektedir. Kronik taşıyıcıların %80'i Asya ve Batı Pasifik bölgelerinde yaşamaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl 18S.000 yeni enfeksiyon bildirilmektedir. Hav‘dan farklı olarak, HBV uzamış inkübasyon süresinin (426 hafta) son dönemlerinde ve akut ve kronik hepatitin aktif episodları süresince kanda pozitiftir. Ayrıca, bütün fizyolojik ve patolojik vücut sıvılarında mevcut olan HBV, dışkıda bulunmaz. Dayanıklı bir virüs olup, sıcaklık ve nemin en uç değerlerinde bile hayatta kalabilir.

Kanın ve vücut sıvılarının primler transmisyon araçlarıdır, ancak, virüs, meni, tüktük, ter, gözyaşı, süt ve patolojik füzyonlar gibi vücut salgıları ile temas yoluyla da geçebilir. Yaygın endemik bölgelerde anneden bebeğe doğum sırasında vertikal geçiş başta gelen bulaşma yoludur. Daha az endemik olan bölgelerde ise transfüzyon, kan ürünleri, diyaliz, sağlık çalışanlarının uğradığı iğne batması gibi kazalar, intra venöz ilaç alışkanlığı ve cinsel ilişki (homoseksüel ya da heteroseksüel) gibi horizontal geçiş yolları HEV enfeksiyonu için primler bulaşma mekanizmalarıdır. Hastaların üçte birinde enfeksiyon kaynağı saptanamaz. Enfeksiyon genellikle yetişkinlerde iyileşir, fakat vertikal geçiş yüksek oranda kronik enfeksiyon ile sonuçlanır.

HE V, DNA içeren ve birçok hayvan türünde karaciğer enfeksiyonuna neden olan Hepadnaviridae grubunun bir üyesidir. HEV replikasyonu virüsün konak hücrenin genomuna entegre olmasını gerektirmez, fakat hücrelerde sıklıkla entegre olmuş HEV bulunur. Entegre virüslerde sıklıkla büyük delesyonlar ve yeniden düzenlenmeler olduğundan bunlar genellikle inaktiftirler. HEV genomu, parsiyel olarak çift sarmallı sirküler bir DNA molekülüdür. Sahip olduğu 3200 nükleotid aşağıdakileri kodlar.

• Nükleokapsid "Gore" proteininin precore/core bölgesi (HBSAG, hepatit B core antijeni) ve HBSAG olarak adlandırılan precore proteini (hepatit B "e" antijeni). HBSAG encekte hepato sit içinde kalır, HBsAg ise kana salınarak bağışıklık sistemi için antijenim biryan oluşturur.

• Zarf glikoproteini (HBsAg, hepatit B yüzey antijeni). Çok büyük miktarlarda üretilip kana salınabilir. Kandaki HBsAg immunojeniktir ve küre ya da tubül şeklinde gözlemlenebilir.

• DNA polimeraz: Ters (revirse) transkriptaz aktivitesi vardır. Genomun replikasyonu, pregenomik MA olarak adlandırılan intermediyer bir MA saye

• HBVX proteini. Birçok viral ve konak hücre genlerinin transkripsiyon el transaktivatörü olarak rol oynar. Bunu çeşitli transkripsiyon faktörleri ile ilişkiye girerek yapar. HB VX virüsün efektifliği için gereklidir. Ayrıca, p53 yıkımını ve ekspresyonunu kontrol ederek hepatosellüler karsinom gelişiminde de rol oynar. Virüse maruz kalınmasından sonraki 45160 günlük (ortalama 120 gün) asemptomatik inkübasyon dönemini, haftalar ya da aylar süren akut hastalık dönemi izler. Akut hastalığın doğal süreci serum markerleri ile izlenebilir.

• Semptomların ortaya çıkışından önce kanda beliren HESAP hastalığın belirgin olduğu dönemde en yüksek seviyededir. 36 ay içerisinde kanda saptanamayacak seviyelere düşer.

• AntiHEs, antikoru akut hastalık geçinceye kadar yükselmez ve genelde HEsAg'nin kanda yok olmasından sonraki birkaç hafta birkaç ay içinde saptanabilir seviyelere ulaşmaz. AntiHEs, hayat boyu kalabilir ve korunmayı sağlar. Bu durum, günümüzdeki nonenfeksiyoz HBsAg'i kullanarak aşılama stratejilerinin temelini oluşturmaktadır.

• HESAG, HEVDNA ve DNA polimeraz, HBsAg' den kısa bir süre sonra serumda belirir ve aktif viral replikasyonun varlığını işaret eder. HEeAg'in serumda varlığı, devam eden viral replikasyonu, enfektiviteyi ve olası kronik hepatit gelişimini gösterir.

• IgM antiHBc, semptomların başlangıcından kısa bir sure önce, hepato sit hasarının göstergesi olan serum transaminaz seviyelerinin yükselmesi ile eş zamanlı olarak serumda saptanabilir düzeylere gelir. Aylar içerisinde IgG antiHBc antikoru, IgM antiHBc antikorunun yerini alır. AntiHAV'da olduğu gibi, IgG antiHBc antikorunu saptamak için direkt bir test yoktur. Bu antikorun varlığı, total antiHBc seviyeleri yükseldiği halde, IgM antiHBc seviyelerinin düşmesinden anlaşılır. Bazen, HBSAG sentezleyemeyen fakat replikasyonu yapabilen ve HBSAG eksprese edebilen enfeksiyöz bir hepatit B virüsü türü enfeksiyona neden olabilir. Bu hastalarda HBV viral yükü olmasına rağmen HBsAg seviyesi saptanamayacak kadar düşük olabilir.

İkinci bir kötü gelişme de, aşı kaynaklı mutantların ortaya çıkışıdır. Bunlar, aşı ile sağlanmış bir bağışıklık ortamında repliğe olabilirler. Örneğin, HBsAg‘in 145. aminoasidi olan argınının yerine grisin yerleşmesi, HBsAg‘in anti HBsAg antikorları tarafından tanınmasını önemli ölçüde engeller. Enfeksiyonun gidişini belirleyen en önemli factor virüse karşı gelişen konak bağışıklık cevabıdır. Enfeksiyonun ilk dönemlerinde konağı koruyan doğal bağışıklık mekanizmaları ve virüse spesifik olan CD4+ ve CD8+ interferon üreten hücrelerin güçlü cevabı akut enfeksiyonun iyileşmesini sağlar. HBV'nin direkt hepatosellüler hasara neden olmadığına inanılmasının çeşitli nedenleri vardır. Bunların en önemlisi, birçok kronik taşıyıcının hepatositlerinde virionları içerdikleri halde, hücre hasarına ait en ufak bir belirti olmamasıdır. hepato sit hasarının, CD8+ sitotoksin T hücrelerinin virus ile encekte olmuş hücrelere saldırması sonucu meydana geldiğine inanılmaktadır.

Sonuç olarak, bağışıklık cevabının yaygın karaciğer hasarına neden olmadan virüsü temizleyebilmesi için çok iyi düzenlenmesi gereklidir. Hepatit B, aşılama yöntemi ile ya da bağış yapılan kan, organ ve dokuların taranması ile engellenebilir. Aşı, maya içerisinde üretilen saflaştırılmış HBsAg'den hazırlanır. Aşılama infant, çocuk ve adolesanların %95'inde koruyucu antihbc antikor üretimini başlatır. Geniş aşı programları Taiwan ve Gamba‘da oldukça başarılı olmuştur, ancak ne yazık ki, bu başarı tüm dünyada elde edilememiştir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp