Fenomenolojik Yaklaşım

Fenomenolojik Yaklaşım : Ele aldığımız öteki yaklaşımların aksine, feno- menolojik yaklaşımın odak noktasını neredeyse tamamen öznel deneyim, oh ıstı ın ır. Bu yaklaşım, bireyin kişisel olaylar deneyimiyle, yani bireyin fenomenolojisi ile ilgilenir. Bu yaklaşım, kısmen fenomenologlann psikolojideki öteki yaklaşımların aşın mekanik niteliği olarak algıla- dıklan şeye bir tepki olarak geliştirildi. Nitekim fenomenolojik yaklaşımı benimsemiş psikologlar, davranışın dışsal uyaranla (davranışçılık) ya da algı ve bellekteki bilginin doğrudan işlenmesiyle (bilişsel psikoloji) ya da bilinçsiz itkilerle (psikanalitik teoriler) denetlendiği anlayışım reddetme eğilimindedirler.

Bu psikologlann, diğer yaklaşırdan benimseyen psikologlannkinden farklı hedefleri vardır; kuram geliştirmekten ya da davranışı önceden kestirmekten çok, bireylerin içsel yaşamlarmı ve deneyimlerini açıklamakla ilgilenirler.Bazı fenomenolojik kuramlara hümanist (insancıl) denir, çünkü budar inşadan hayvanlar- dan ayıran dtelikleri vurgular.

Örneğin, hümanist kuramlara göre, bir bireyin başlıca güdüsel gücü gelişmeye ve kendim gerçekleştirmeye yönelik bir eğilimdir. Hepimiz kendi potansiyelimizi en yüksek noktaya çıkarmak, şu anda bulunduğumuz düzeyin ötesine geçmek gibi temel bir gereksinim duyanz. Çevresel ve toplumsal engellerle yolumuz kesilse bile, doğal eğilimimiz potansiyelimizi gerçekleştirmeye yöneliktir. Örneğin, geleneksel bir evlilik yapmış, on yıldır çocuk bakmakla uğraşan bir kadın, güçlü bir kariyer yapma arzusu duyabilir, belki de bilime duyduğu ve uzun süredir gün ışığına çıkmamış ilgiyi yaşama geçirme gereksinmesi duyabilir.Fenomenolojik ya da hümanist psikoloji, bilimden çok edebiyat ve insanbilimleri yanında yer almıştır.

Bu nedede, fenomenolojik yaklaşımın, yüz tanıma ya da çocukluk amnezisi gibi örnek sorudarımız hakkında söyleyebileceklerini aynndı olarak açıklamak zordur, çünkü budar bilim adamının incelediği türden sorudar değildir. Aslında bazı hümanistler, kullanılan yöntemlerin insan doğasının anlaşılması- na hiçbir katkıda bulunamadığı iddiasıyla bilimsel psikolojiyi tamamen reddederler. Psikoloji tanımımızla bağdaşmayan bu tavır çok aşın görülmektedir.

Hümanist görüş, psikolojinin kolay bilimsel araştırma olanağı sağlayan, birbirindensoyutlanmış ayn davranıştan inceleyecek yerde, insadarın mutluluğuyla ilgili sorunların çözümü üzerinde yoğunlaşması gerektiği uyansında bulunarak önemli bir noktayı işaret eder. Ancak, zihin ve davranışla ilgili sorudann, bilimsel araştırma yöntemlerinden öğrendiğimiz her şey bir yana bırakılarak çözülebileceğini düşünmenin hatalı olduğu ve savunulamaya- cağı görülmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp