Epilepsi Çeşitleri

Dünyada en zor şey ömür boyu devam edecek bir hastalığa yakalanmak olsa gerek. İşte bu zor hastalıklardan biri epilepsi, yani sara hastalığı . İnsanlar tarih boyunca epilepsi hastalarından "Bu insanın içine cin girmiş, şeytan girmiş" diyerek kaçmışlar.Çünkü hastalık nöbeti sırasında hastaların durumları insanları ürkütüyor. Bir de bulaşıcı olduğunu düşünüp bana da musallat olur deyip korkuyorlar. Bu önemli hastalığın pek çoğumuzun bilmediği, ama yıllardır devam eden bir tedavi yöntemi var. Cerrahi, yani ameliyatla tedavi. Bilinmeme sebebi ise ameliyat masraflarının çok yüksek olması. Ortalama bir ameliyat 30 bin YTL'den başlıyor ve 70-80 binlere kadar çıkabiliyor. Peki ameliyat ne kadar çözüm? Anadolu Sağlık Merkezi doktorlarından Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Hikmet Uluğ ile Nöroloji Uzmanı Levent Üçkardeşler'in epilepsi hastalarına bir umut ışığı yaktığını öğrenip kapılarını çalıyoruz. Kapıdan içeri girdiğimizde bizi mutlu edecek portreler görmek istiyoruz ama nafile... Çünkü epilepsi kronik bir hastalık ve kişinin bütün hayatını (ev, iş, aile vb...) etkiliyor. Sadece kişinin mi?.. Bütün ailenin hayatını mahvediyor. Üstelik ülkemizde hiç de azımsanmayacak sayıda, 750 binin üzerinde sara hastası bulunuyor. Opr. Dr. Hikmet Uluğ'a göre bu rakamın 200 bini ameliyatla tedavi edilebilir nitelikte. Ve ne yazık ki her yıl 30-40 bin arası yeni epilepsi hastası topluma katılıyor.

Epilepsi deyince hep çırpınan ve ağzından köpükler saçan hastalar akla geliyor. Oysa Uluğ, her hastanın ayrı bir nöbet davranışı olduğunu söylüyor. Nöbet sırasında, kimisi ağlıyor, kimisi gülüyor, kimisi dans ediyor, kimisi elini kolunu sallıyor, kimisi hiddetleniyor ve bir cinayet işleyebilecek seviyeye kadar gelebiliyor. Nöbet sonrasında ise hiçbir şey hatırlanmıyor. Yani hasta geçici bir şuur kaybı yaşıyor. İşin en ilginç yanlarından biri bazı hastaların nöbet geçireceklerini önceden hissedebilmesi. Vücut ısılarındaki yükselme, gerginlik, gaipten müzik sesleri duyma ve buruna kötü koku gelmesi epilepsi nöbetinin habercileri. Epilepsinin ilaçlı ve cerrahi ile olmak üzere iki tedavisi bulunuyor. İlaçlar hastanın nöbetlerini mümkün olduğunca kontrol altına almak ve hayat kalitesini yükseltmek için kullanılıyor. İlaca direnci azalan hastalar için cerrahi yöntem şart oluyor.

Epilepsi toplumsal bir sorun

Nöroloji uzmanı Levent Üçkardeşler'e göre epilepsinin yüzde 90'ı ilaçla kontrol altına alınabiliyor. Bazı hastalar o kadar ağır geçiriyor ki sarayı, bir-iki hafta akıl hastası gibi dolaşıyor. Uykusuzluk, yorgunluk, fazla güneşte kalmak, bazı ağrı kesici ve antibiyotikler, açlık, stres epilepsiyi tetikliyor. Hastalar hep "Bir ömür böyle nöbet mi geçireceğim?" diye doktorlara endişelerini sunuyor. Ancak unutmamalılar ki; huzurlu bir hayat epilepsi nöbetlerini azaltır, hatta sıfıra indirebilir. Üçkardeşler'e göre bu hastalar doktorlarıyla ilişkisini ve ilaçlarını kesmemeli. Aksi halde nöbetler arka arkaya gelir, beyin şişmesi, kalp yetmezliği ve nefes darlığına yol açıp hastanın hayatını tehlikeye sokabilir.