Anamnez Nedir

Anamnez Nedir

Birleşik rejimin ne kadar iyi yürüdüğünü gösteren belirgin bir örnek olarak meslektaşım Samm Baker (boy 1.76 cm. yaş 56) ve cazibeli hanımı Natalie’yi (boy 1.60 yaş 'O'm üzerinde!) gösterebilirim.Tıknaz bir genç olan Samm 16 yaşında koleje gitti. Bu arada normal kilosu olan 77,5 kg.'a düştü. Koleji bitirdikten sonraki yıllar içinde kalori hesabına uygun biçimde kalori tüketerek 77,5 ila 82,5 kg. arasında gidip geldi. 54 yaşındayken sağlığı ve görünümü açısından tekrar 77,5 kiloya inmeyi istediği halde 85 kiloya çıktı. 81 kiloda kaldı. Kilo vermekte güçlük çekmesini sosyal durumuna ve iş yemeklerine bağlıyordu.
 
Natalie'ye gelince, genç kız olarak ciddi bir kilo sorunu olmuştu. 13-17 yaşlan arasındayken 83,5 kg. geliyor, 44 beden elbise giyiyordu. Şişmanlığı, aileden gelme bir özellik olarak kabul ediliyordu. Liseye giden bir genç kız için sözkonusu onca sosyal sorun yüzünden şişmanlıktan nefret ediyordu. Buna karşılık, ailesi şişmanlığın sağlık ve iyi bir yaşam belirtisi olduğunu düşünüyordu. Doktorlar ise, "şişmanlığı zamanla atacağını!' hafife alır biçimde söyleyerek ona destek olmuyorlardı. Yazlan kampta 5 ila 7,5 kg veriyor, fakat annesinin yemeklerine ve "sana iyi gelir," ısrarlan karşısında, dönünce, verdiklerini geri alıyordu.
 
Redcliffe Koleji'ne girdiği zaman zayıflamaya kararlıydı. Kendine göre sıkı bir rejim keşfetti. Sadece koka kola, soda içiyor, yer fıstığı yağıyla yapılmış çubuklar yiyor, okulun yemeklerini geçiştiriyordu. Tatillerde ise, yemek yiyor numarası yapıyordu. Çünkü yemezse, annesi telaşlamyordu. Koleje dönünce tekrar sıkı perhize giriyordu. 19 yaşındayken 54,5 kg. geliyor, 38 beden elbise giyiyordu.Günlük vitamin hapları fikri henüz gelişmiş olmadığı için hiç vitamin almadığı halde bu dengesiz rejim sırasında hiç hastalanmadı. Güzelleşti, beğeni kazandı. Kısacası, her yaştaki kadın için en güzel gıda olan toplumda popüler olmanın zevkini tattı.
 
Evlilik ve çocuk büyütme yıllarında, hiç ara veremeden kalori hesabına sadık kalarak kilosunu korudu, çünkü şişmanlığa karşı istidadı vardı. 59 kg. olduğu zaman kendini azamî derecede iyi hissetmesine ve en güzel görünüme sahip olduğuna inanmasına rağmen, kocasının durumunda olduğu gibi, onun da kilosu zaman zaman 65'e çıkıyordu. (Ortalama 62,5 kg. oluyordu) Kiloyu koruma rejimiyle 59 kiloya inemiyordu.Bu noktada onlara Hızlı kilo vermeleri için "Hızlı Kilo Ver" rejimini tanıttım. Rejim listesini yazıp yemek masalarının yanındaki duvara astılar ve hemen uygulamaya başladılar. 
 
Bir hafta gibi kısa bir zaman içinde ikisi de üçer buçuk kilo verdi. 3 hafta süreyle "İnce Kalmak İçin Ye" rejimine döndüler. Bunun ardından duvara astıkları "Hızlı Kilo Ver" rejimi uygulamasını bir hafta daha sürdürdüler. İkinci haftanın sonunda Samm 77,5 kg. Natha- lie 59 kg. geliyordu.Bu kitap yazıldığı günlerde, iki yıldır o kiloyu koruyorlardı. 
 
Ne zaman istenilen ideal kilonun 1,5 kg. üzerine çıksalar, "Hızlı Kilo Ver" rejimine dönüp 3 ila 7 gün uyguluyorlar. Yiyeceklere karşı duydukları isteğin azalmış olduğunu bildiriyorlar. İkisi de arkadaşlarmm dedikleri gibi şahane görünüyor ve eğlenceli bir yöntem olan "İnce Kalmak İçin Ye" yöntemiyle çabuk zayıflama rejiminin bileşik uygulamasını bir "garanti" kabul ediyorlar.Bu metodu tavsiye ettikleri arkadaşları (rejime başlarken onlarm eski kilolarından çok daha kilolu olanlar da dahil) rejim yapmaya onlar kadar ve hattâ daha da hevesliler. Onlar da zaman zaman "Hızlı Kilo Ver" rejimine dönerek düşük kilo düzeyini korumayı daha kolay buluyorlar.

Anamnez, doktorun hastaya teşhis koyma amaçlı olarak ona sorduğu sorulara sonucu elde ettiği hastanın öyküsüdür. Hastanın mevcut ya da geçmiş hastalıkları hakkında, kendisinden ya da bir yakınından alınan bilgilerdir.

Anemnez, hastalığın teşhisinde en önemli adımlardan biridir. Hastanın yaşadığı rahatsızlık, geçmişte yaşadığı ve ailesinde görülmüş olan hastalıklarla beraber değerlendirilerek teşhisin konması için gerekli tetkikler belirlenir. Hatta bazen sadece anamnez alınıp teşhis de konulabilir.

Anamnez sırasında, ilk önce hastanın kimlik bilgileri alınır. Daha sonra kendisinin dilinden rahatsızlıkları dinlenir. Daha önce geçirmiş olduğu belli başlı hastalıklar ya da ailevî bir hastalığı olup olmadığı öğrenilir. Sosyoekonomik durumu ve alışkanlıkları buna eklendiğinde hastalık için bir ön teşhis konur. Bunu fizik muayene takip eder.

Anamnez Nasıl Alınır

Anamnez alma bir araştırma işidir. Peşin fikirlerin, acele yargıların ve çabuk kararların burda yeri yoktur. Teşhise mantıkla varılmak zorundadır. Mülakatı yapan önce objektif gerçekleri tesbit etmeli ve sonra hastanın, rektumdan kan gelmesi gibi önemli bir belirtiyi, bunun özellikle sorulmaması veya fizik muayenede buna ait bir şey bulunmaması halinde durumun pek ciddi sayılmayacağı düşüncesi ile doktordan saklayabileceği göz önünde bulundurularak bellibaşlı ipuçları sorularak araştırmalıdır.

Anamnez Teknikleri

Hasta hikayesini alırken aç-bitir veya kapa-bitir sorularını kullanabilirsiniz. Aç- Bitir hastanın kendisini nasıl hissettiğini “evet” “hayır” dan ziyade ayrıntılı ve atlatmasıdır. Örneğin “Göğsünüzdeki ağrıyı tanımlar mısınız?” sorusu aç-bitir için bir örnek olabilir. Kapa-bitir soruları hastanın cevabını minimale indirir. Örneğin “Hiç ilaç aldınız mı?” sorusu buna bir örnek olabilir. Hangi tip soruları seçerseniz seçin sonuçta bilgiye ihtiyacınız olacaktır. Hiçbir vakada cevap öneren soru kullanmayın örneğin “Göğüs ağrınız sıkıştırıcı tarzda mı?”. Bütün sorularınız basit ve kolay anlaşılır olmalıdır. Sorularınız hastanın neden şikayet ettiğini anlamanıza, hastaya güvenli bakım vermenize ve durumu kontrol altında tutmanıza yardımcı olur. Hikaye alırken hastayla aynı seviyede olun ve anlattıklarına odaklanın. Hastanın istek ve endişelerine önem verin hastalıkları hakkında bilgi vermediklerinde bile. Eğer bir hasta üşüdüğünü söylüyorsa ona bir battaniye verin. Hasta sıcak hissettiğini söylüyorsa bu yapılmamalıdır. Hastanın ismini öğrenin ve değerlendirme esnasında adını kullanın. Hastanın ne söylediğini dikkatlice dinleyin. Biz genellikle problemi önceden tahmin ederiz. Biz hastanın ne söylediğini dikkatlice dinlersen yanlış yapma ihtimalimizde azalır. Hastanın söylediklerini anladığımız gibi değilde söylediği gibi kaydetmemiz önemlidir. Çünkü spesifik kelimelerin spesifik anlamı vardır. En iyi kaydetme hastanın söylediğini yazmadır. Bu yanlış anlamaları da önler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp