Tanrı’ya Bağlantı

Tanrı‘ya Bağlantı :

Yedinci ortam sistemi, düşünce kavrayışının çok ötelerine ulaşır. Bu nedenle üzerinde fazla durmayarak altıncı ortamı kapsayan monadik kozmik ışınların kapısından içeri girerek verilen bilgileri anlamaya çalışalım.

6- Monadik: Tanrı'nın gönderdiği ışın deryası. Nur yüzlüler bu ışınların aydınlattığı kişilerdir. Bilincin tanrısal düzeye erişmesi bu ortamda olur. Ruhun da en yüksek düzeye eriştiği yer yine burasıdır. Atomlar fiziksel bedenin yapısını nasıl oluşturuyorsa, ruhun yapısını da monadik ışınları oluşturur. Zihinsel titreşimlerle monad ışınları modüle olurlar, sonuçta monadik bir güç alanı meydana getirirler. Ruh fiziksel bedeni bu alan içinde seçer. Ruhsal gelişmeler bundan sonra devam eder.

5- Nirvanik veya ruhani ortam: Burası erenlerin bulunduğu tabakadır. Yalnız ulu ruhun gerçek planlarına hizmet edenlerin düzeyidir. Nirvana buradaki ruhları kusursuzluğa erişmeleri anlamına gelir. Bu dereceye ulaşanlar Tanrı tarafından irşat olunurlar.

Tanrı'yı idrak edenler, Yogiler O Ulu'nun düzen ve yasalarını, neden ve anlamlarını bilirler. Onlar tamamen kendi egolarından arınmışlardır. Burada tanrısal mekanizmanın bir parçası olmuşlardır. Bu bilgileri anlamaya hazır kişilere yol göstermekle görevlendirilmişlerdir. Kendini anlayan kişiler bu görevlilerin koruması altında asıl varlıklarının ruhsal olduğunu öğrenmeye erişmişlerdir.

4- Budhik veya ilhamiyet ortamı: Bu düzeydekiler tanrısal bir sevgi deryası içinde mest olan kişilerdir. Tanrının kendilerine verdiği nimetlerin şükranıyla doludurlar. Bunun ödülü olarak zihin kanalları verilen bilgilere açılmıştır. Mucitler, beste karlar. Ressamlar, şairler bu ortamda ilhama erişirler. Onların bilinçleri topluma oranla daha üstün görülmektedir. Bu kişiler ruhlarıyla zihinsel bağlantı kurabilmektedirler ve bilinç üstleriyle bilinçleri arasında bir aracı durumunda sayılırlar. Tanrısal sevgiyle dolu bu kişiler dünyevi olan her şeyde sevgilerinin yansımasını bulurlar. Bu nedenle her şeyi takdir ve sevgiyle karşılarlar.

3- Mental veya zihinsel ortam: Cansal veya neden denen bu boyut, üçü alçak ve üçü yüksek olmak üzere iki kısımda incelenebilir. İşte zihinsel artanı bu ikisi arasında bir aracıdır. Zihin de alçak bilinç ve yüksek bilinç arasındaki mücadele bölgesinde yer almıştır. Alçak bölgedekiler kati düşünceler, yüksek bölgedekilerde etkili düşünceler olarak sınırlandırılabilir. Alçak sınıftaki düşünceler temel çizgi ve planları kapsarlar.

Etkili sınıftakiler hülyaların gerçeğe çevrilmesine çalışırlar. Zihinsel ortamı etüt ederken bilinç üstü düzeye çıkıldığından bütün ortamları anlama gücünü tanıyabiliriz. Uyanık bir bilinç günlük fiziksel aktivitemizle meşgul olup sinir sistemimizi sürekli etkisi altında bulundurur. Bilinç üstü ise bu sistemle bağlantılı olarak ilham ve telepati kanallarının tanrısallıkla açılmasıyla meşguldür. İşte bilincin bilinç üstü rezonansa geçebilmesi için meditasyonun önemi burada bir daha görülmektedir. Nedensellik ve yüksek zihinsel ruhlar fiziksel beden yaşantısı ve onun gelişmesiyle yakından bağlantılıdır. Çünkü reenkarnasyon yeniden bedenleşme durumunda bu ortamda belli olur. Artık zihin bilim tekniğini ve kozmolojiyi benimser.

2- Astral ve istek ortamı: Evreni oluşturan ether, atomlar ve moleküller fiziksel bedenimizi de etkiler. Yoğun gazlar da dünyayı etkiler. Yani dünya ve biz, galaktik sistemi tamamlamaktayız.

Bir yerden öteki yere seyahat etmek düşünce hızıyla mümkündür. Oradaki doğa yasakları çekme prensibine dayanır. Fiziksel yasalardan farkı maddi olmayışıdır. Yani asıral yapı daha az yoğundur.

İnsan yapısının yedi bedeninden biri astral olduğundan bu alandaki yönetilmesi duygu, hareket ve istek olarak kendini belli eder.

1- Fiziksel veya maddi ortam: Bu ortamı da iki kısımda etüt edebiliriz. Birincisi yoğun kimyasal bölgeyi oluşturan katı, sıvı ve gaz cisimleri. İkincisi etherik bölgeyi oluşturan elektrik, pranik, ışık ve metal yansıtma boyutları. İlk kısmı oluşturan katı, sıvı ve gaz cismi; görme, işitme, hissetme, tatma ve koklama gibi beş duyumuzla bilmekteyiz. İkinci kısımdaki dört yüksek etherik varlığımızı, fiziksel olmamasına karşın, yine biliriz. Çünkü etherik atmosfer katı, sıvı ve gaz cisimleri kapsayarak yaşamın devamını mümkün kılar. İnsan bedeninde katı, sıvı ve gaz atomlarından oluşması nedeniyle eş beden denen etherik beden de böylece fiziksel bedenle bağdaşmıştır, Yani dört yüksek fiziksel ether beden ile yaşam mümkün olur. Burada zeka ve kişiliğin rolü yoktur. Yalnızca fiziksel bedenin bataryası olarak yaşamın idamesini sağlar. Etherik formun güç alanı takriben 4 cm kadar fiziksel formun dışına taşar. Bu bir elektromanyetik alana benzer. Beden etrafında bir ışık kürkü gibi görünebilir. Buna elektrik beden de denir. Bilhassa meydana geldiği yer sinir kavşaklarındandır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp