Yüce Akıl Diyor ki

Yüce Akıl Diyor ki :

İnsanın varlığı onun biyolojik vücudundan daha fazla yer almaktadır. Mesela insanın enerji dingili onun belkemiğinden 10-15 cm uzaklıkta bulunmaktadır. Bu dingil bilim tarafından bilinmeyen ince enerjiden oluşmaktadır. Higmor boşlukları insanın ince enerjilerini toplamaya yarıyorlar (yoga'da onların adı pranadır).

İnsana evrenin bir parçası olmasını ikinci çakra sağlar. Bu vücudun dışında bulunan yıldız organizmasının "biyoloji alanındaki" ince enerjilerinin kasırgasıdır. Diğer hisleri algılayabilmek için diğer çakralar yardım ediyorlar. Tüm çevreden ve çevreleyen şeylerden kendi kendini ayırma yeteneğine "meditasyon" adı verilir.

İnsan sonsuzlukla ilişkiye geçiyor gibi. İnsanın ilk görevi yaşamın biyolojik düzeyi ile enerji düzeyi arasında bağlayıcı olmasıdır.

Akıl, hala bilinmeyen ve ince enerjilerden meydana gelen özel bir uki halkasıdır. İnsana çabuk ve ayrıntılı şekilde aldığı bilgileri değerlendirmeye ve somut düşünceye dönüştürmeye olanak vermektedir. Akım varlığı insanları dünyada var olan diğer organizmalardan ayırır. Bir ömürle ölçülebilen süre içinde yalnızca insan

kendi bilincini kesin bir şekilde değiştirebiliyor. Bu da insanın gücüdür. Impuls halkası düşünce süreçlerini değiştirmeye olanak sağlar. Bu kişinin isteği ile bağlıdır. Bu özellik ve doğum sıklığı insanı diğer biyosfer varlıklarından ayırır. Hayvanlar da düşünebiliyorlar ve tüm düşünceleri enerji biçiminde dördüncü boyuta gitmektedir.

Bilgi ve düşünce güçtür. Bu güç artı veya eksi (olumlu veya olumsuz) olabilir.İnsan bilinçsiz olarak kendi düşüncelerini dördüncü boyuta gönderir. Ancak orada ne olduğuna, güçlerin etkilerinin neler olduğuna, kendilerini nasıl gösterdiklerine ilişkin hiçbir haber almıyor. Bunun için düşlerde ve düşüncelerde her zaman iyi ve yüce olunmalıdır. Eğer birisinin dördüncü boyutla karşılıklı bağlantısı ortaya çıkar ise, o zaman bu kişi, örneğin Mars'ı görebilir ve aya gerçekten gitmiş gibi hissedebilir.

Hint felsefesine göre, ilki halkası, bilinç, ruh, bin taç yapraklı lotus hepsi (reenkarnasyon) ilkesel olarak aynıdır. lmpuls halkası bir kişinin tüm doğuşlardan birikmiş olan bilgilerini içermektedir. lmpuls halkasının çekirdeği (bilinç çekirdeği), evrende, varlık aleminde bulunan hiyerarşi (kademelenme) tarafından oluşturulmaktadır. Hiyerarşiler öyle yüksektedirler ki onları biyolojik vücuda cisimlemek mümkün değildir. Bilinç çekirdeğinin çevresinde (nükleer çekirdeğin çevresinde dönen elektronlar gibi) değişik yörüngelerde bir kişinin fiziksel dünyaya her gelişinde biriktirmiş gerçek, filtre edilmiş olumlu deneyim enerjisine dönüyor. Olumsuz deneyimler bel kemiğinin kuyruğunda toplanır. Bilinç çekirdeği, gerçek, filtre edilmiş olumlu deneyimler ve onların bağları itki halkasını oluşturmaktadır.

İnsanın itki halkası vücudunun dışında, başının üstündedir ve ölümden sonra da muhafaza edilmektedir. İnsanın tüm biyolojik yaşamı, Bitki halkasının oluşması için gereklidir. Bilinç insan vücudu tarafından yaratılan bir nevi enerji planıdır. Beyin ve sinir sistemi bu bilincin en önemli bölümleridir. İnsanın kanı insandaki bilgi ve "karına" ile bağlı olarak şekilleniyor. Kan ince planların enerjisini de taşıyabilir, sinirler ise yalnızca tel görevini yapmaktadırlar. Beyin ise bilgisayara benzer, çünkü yalnızca itki halkasında değerlendirilen bilgi, itki halkasına ulaşır. Oradan şekillendirilmiş düşünce olarak yine bilince döner, yani insanın beynine. Biyolojik halkanın (insan vücudu) kendisi bilgisayarına (beyin) ve bilince hizmet eder. Biyolojik halkanın durumu ve kalitesi çok önemlidir. Gerçekler, güneşin çevresindeki gezegenlerin yörüngeleri gibi, bilinç çekirdeğin çevresinde çeşitli yörüngelerde yerleştirmektedir. Beyin tarafından verilmiş olan bilgi belli bir yörüngeye girer. lmpuls halkasındaki düşünce küre şeklindedir.

Küresel düşünceler yüzeysel düşüncelerden daha yüce, daha karmaşıktır, bunlar tüm gerçekleri ortaya çıkarırlar. Düşük planlı, yüzeysel düşünceler biyo halkada ortaya çıkmakta ve itki halkasından alt plana ulaşmaktadırlar. Bunun için potansiyel düşer.

Eğer bir kişinin yalnızca yüzeysel düşünceleri var ise ve onların birikimi söz konusu ise, bu durumda bu kişi yüce gerçeklerini kaybedebilir. Böylece dünyanın enerji yönlendiricisi, kendi sorumluluğunun altında bulunan birinin yitirdiği gerçekleri doğuşta daha başarılı bir şekilde gelişen başka bir kişiye verir. Hint felsefesine göre, 15 bin sene önce, yani" tanrıların savaşından" evvel, insan bir ömrünün süresi içinde gerekli olan enerji materyalinin, bilgi ve kalite potansiyelinin birikimini yapıp var oluşunun enerji planına geçiyordu. İnsan ömrü birkaç yüz sene idi. Bu süre içinde insanın bilinçaltı, bu kişiye dünya enerji düzeyinde yönlendiren yönlendiriciden gelen bilgileri alıyordu. Böylece insan evrenin yasalarını, uzayın ve zamanın, astral alanların yapısının özelliklerini öğreniyor, kendi psişiğini de geliştirebiliyordu.

Hepsi insanın bu ahenkli kişiliğini ortaya çıkartmaya yardımcı oluyor, kaliteli potansiyel ve gerekli gücü veriyor (insanın içinde güçlü astral enerji toplanıyor) ve insanın diğer daha düşük enerji planına geçmesi için olanak tanıyordu.

"Tanrıların savaşında" dünyanın astral yönlendiricilerinden çoğu yok oldular ve dünyanın uygarlığı Yüksek Bilinci yitirdi. Yalnız kalan insanlar başka etkilere boyun eğerek doğru ilerleme yolundan saptılar. O zaman evrenin yüksek hiyerarşisi,

"sansarlar çemberi" denilen, bir kişinin doğuşlar zincirini harekete geçirdi. Bununla dünyanın evrenin bilinç gelişimine bir pay getirmesi sağlanıyordu ki bu bilincin temelini, bilinci en alt planda bulunan insan oluşturmaktadır. Bu doğuşlar zincirinde aynı insan kadın veya erkek olabilir (mesela Kopetnik bugünkü doğuş ta bir kadındır). Biyolojik planda kadın oluşumu ise düzen ve hiyerarşi oluşturması içindir. Bunun için erkekler eksi (olumsuz) ile karşı karşıya geldiğinde var güçleri ile karşı koymaya çalışıyorlar.

Geçmiş yaşamlarla ilgili bilgiler bloke edilmiştir. Her ruh geçmişin ve geleceğin yükünü taşıyamaz. İnsanın enerji şeması basitleşmiş bir şekilde şu bloklardan oluşmuştur: Bilinç küresi ve gerçeklerle itki halkası; bilinçli (beyin ve sinir sistemi); biyolojik halka (vücut), genel vücut, enerji iskeleti.

Yoga terminolojisinde insan yaratık olarak üç plana ayrılmaktadır:

1- Fiziksel (vücut)

2- Astral (ruh)

3- Ateş (bilinç)

Yoga, genel anlamda insandaki fiziksel ve enerji planlarının birleşimidir. Bu dünyada her şey bilgi taşıyıcıdır, buna insanı oluşturan en ufak parçalar da dahildir.

Bu planlardan gelen sinyalleri diğer organlardan gelen sinyallerden ayırmak için bilgi vücudun özel ve bilgi blok etmek sistemlerini içeren enerji, enformasyon kanallarından aktarılmaktadırlar. Yukarıda belirtilen kanallardan oluşmuş bir ağ vücudu akupunktur noktalarının iskeletini oluşturmaktadır. Derideki noktalardan bireysel vücuda astral (ruh) enerjinin girişi sağlanabilir. Vücudun genel artısı başın üstündedir (Brama deliği). Eksi ise ayak tabanındadır. Bunun için fazla çıplak ayakla gezilmemelidir. Öte yandan kilolu insanlar yalın ayak gezerse metabolizmaları iyileşebilir-eksi topraklama vücuttaki enerjinin değişimini hızlandırabilir, bu da metabolizmayı normalize etmeye yardımcı olur. İnsanın astral bölümünde kan dolaşımına benzeyen bir sistem vardır. Eski kanala da bilgilerini toplayıp, tüm vücuda sirküle edilen enerji ile ilgili bilgileri dağılmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp