Rüzgargülü

(Hepatica nobilis)

Diğer İsimleri: Rüzgargülü, Leberblümchen, Mart Çiçeği, Karaciğer otu, Karaciğer Çiçeği

Familyası: Düğünçiçeğigillerden, Hahnfussgewaechse, Ranunculaceae

Drugları: Rüzgârgülü otu: Hepaticae herba

Rüzgargülünün kökleri hariç tamamı, çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.

Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve Türkiye nin kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinde yetişir. Rüzgârgülü genellikle ormanlarda ağaç altlarında kili, kireçli topraklarda ve hafif nemli yerlerde daha gür yetişir. Kökleri küçük bir yumru şeklindeki ana kök ve ondan çevresine yayılan saçak şeklindeki yan köklerden oluşur. Yaprakları uzun bir sap üzerinde direkt kökten çıkan rozet yapraklar olup, yaprakları üç loplu her lop kalp şeklinde ve bütün olarak karaciğere çok benzer. Bu nedenle karaciğer otu veya karaciğer çiçeği diye anılır. Yapraklarının üst yüzeyi koyu yeşil alt yüzeyi erguvani renkli ve de yaprakları derimsi sertliktedir. Çiçekleri uzun üzeri tüylü bir sap üzerinde olup 6 adet yumurta şeklinde eflatun, mor veya leylaki renkte taç yaprakları ve bunları kavrayan üç adet yeşil renkli kupa yapraklarına sahiptir. Çiçek göbeğinin ortasında 20-30adet beyazımsı döllenme tozlukları ve ortasında ise açık yeşilimsi renkte bir göbeğe sahiptir.

Yetiştirilmesi: Tohumları veya kökleri ilkbaharda gölgeliklere ekilir bitki bir defa ekildiğinde çevresine yayılır.

Hasat zamanı: Yaprak ve çiçekleri Nisan ve Mayısta toplanarak kurutulur, zira taze iken çok zehirlidir.

Birleşimi: Birleşimindeki en önemli maddeleri şöyle sıralayabiliriz.
a) Loktontürevleri : Protoanemonin, Anemonin ve Ranunculini sayabiliriz.Rüzgargülü taze iken birleşiminde yüksek oranda zehirli olan Protoanemonin içerir fakat bitki kurutulunca Protoanemonin Anemonin e dönüşür ve zehirliliği kaybolur.
b) Flavonglikozitleri; Quercetin -3 -β - D- glikosit (Izoguercitrin), Quercetin -3 -β -glikronit, Quercetin -7 -β -D- glikosit (Quercimeritrin)
c) Antosiyanlar; Cyanidin -3- glikosit (Chrysanthemin) Cyanidin -3- xylosulglikosit ve Cyanidin -3- sambubiosit

Tesir şekli: İltihapları önleyici ve üşütmeye karşı etkilidir.

Kullanılması:
a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Rüzgargülü yerine daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır. Örneğin bronşite karşı Itır, Çuha kökü, Sinirli ot, Güneş gülü, ZYE preparatları etkilidir.
b) Halk arasında eskiden safra ve karaciğer rahatsızlıkları ve bronşite karşı kullanılmıştır. Günümüzde pek kullanılmamaktadır çünkü bu rahatsızlıklara karşı yan tesiri olmayan ve etkisi daha çok yüksek olan başka şifalı bitkiler vardır. Safra ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı Enginar yaprağı, kırlangıç otu, Deve dikeni tohumu Zerdeçal kökünü, Bronşite karşı Sinirotu, kekik, Çuha kökü ve Grindelyayı tavsiye edebiliriz.

Yan tesirleri: Rüzgârgülü taze iken zehirlidir, kurutulunca zehirliliği kayıp eder.

Beyaz Rüzgârgülü, Buschwindröschen, Anemone nemorosaL.
Beyaz çiçekli, yaprakları gövde üzerinde üç adet olup, her yaprak beş parmak şeklinde parçalı ve kenarları derin dişlidir. Tıbbi bir özelliği yoktur, bu nedenle ilaç olarak kullanılmaz.

Sarı Rüzgârgülü, Gelbe Windröschen, Anemone sonuncu lades.
Çiçekleri sarı, yaprakları gövde üzerinde ve çiçeğe daha yakındır. Bu türden de tıbbi olarak istifade edilmemektedir.

Balkan Rüzgârgülü Balkan Windröschen Anemone balkanicum.
Bütün özellikleri baştaki Rüzgârgülüne benzer ve onun gibi kullanılır. Sadece Taç yaprakları 8-10 adet olup başka bir farkı yoktur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp