Prof. Dr. Canan Karatay İle D Vitamini Eksikliği Varsa Kilo Verilemez!

Prof. Dr. Canan Karatay İle D Vitamini Eksikliği Varsa Kilo Verilemez! : Bölüm başında kilo derdinden kurtulmak ve sağlıklı yaşamak isteyenlerin kanda D vitamini, demir, B12 vitamini ve folat düzeylerine de baktırmalarını önerdiniz. Peki, kilo alıp verme ile D vitamini arasında nasıl bir ilişki var?

D vitamini aslında sadece bir vitamin değildir. Cildimizde bulunan bir hormonun ön maddesidir. Güneşin Ultraviyole-B (UVB) ışınları ile sağlıklı yaşam için hayati önemi olan ve yaşam süresini uzatan bir hormona dönüşür.Vücudumuzun ürettiği doğal ve en güçlü antioksidan özelliği olan D vitamininin, tüm vücut hücrelerinde reseptörleri bulunur. Eksikliğinde hücrelerimiz normal çalışamadıkları için, her türlü alerjik hastalık ve enfeksiyon hastalıkları meydana gelmektedir. Organizma çeşitli gizli alerji ve hastalıklarla uzun süreli mücadele ettiği için yani vücutta ‘düşük yoğunluklu bir savaş’ mevcut olduğu için de kilo verilemez.

Cilt kanserine neden olduğu gerekçesiyle, maalesef güneş ışınlarından kaçınılması ve koruyucu kremler kullanılması önerilmektedir. Oysa D vitamini bağışıklık sistemini güçlendiren son derece önemli bir vitamindir. Koruyucu krem ve losyonlar kullanılması, D vitamini eksikliğine neden olmaktadır. Önemli olan güneşin altında kalınacak süreye dikkat etmek, saatler boyu güneşin cildimizi yakması için çaba sarf etmemek ve güneş yanığı oluşmamasına özen göstermektir. Güneş ışınlarının yoğun olduğu yaz aylarında, gün içinde aralıklı zaman dilimlerinde, cildimizi saf zeytinyağı ile nemlendirerek yanmaya maruz kalmayacak süre’ güneş banyosu yapmak, güneşten faydalanmanın en sağlıklı yoludur.

Dünya genelinde elde edilen verilere göre, insanların genelinde D vitamini eksikliği bulunmaktadır. Özellikle kuzey ülkelerinde yaşayanlarda ve kış aylarında bu eksiklik artmaktadır.Akdeniz ülkesi olduğumuz halde, hastalarımın neredeyse tümünde D vitamini eksikliği saptamış bulunuyorum. Her yaştan kadın ve erkek 1.500 hastada ortalama D vitamini değerlerini 10-15 ng/ml olarak saptadık ve hepsine takviye yaptık.

D vitamini, yağda eriyen bir vitamin olduğu için kilo almaktan korkup sağlıklı olan yağları tüketmeyenlerde de eksikliği meydana gelmektedir. Amerikan Kalp Derneğinin 2009daki bilimsel toplantısında, Intermountain Medical Çenter Utah’tan Dr. Tami L Bair, düşük D vitamini değerlerinin kardiyovaskü- ler hastalıklar için de bir risk faktörü olduğunu bildirmiştir. Ayrıca gerek kalp krizi geçirenlerde, gerek kanser hastalarında genellikle D vitamini değerleri düşük olarak saptanmaktadır!

D vitamininin vücutta ne gibi görevleri var?

Yağda eriyen bir vitamin olan D vitamini, cildimizde güneş ışığının etkisi ile üretilen ve kemiklerimizin sağlıklı gelişmesini sağlayan önemli bir vitamindir. D vitamini eksikliği, raşitizm dediğimiz kemik hastalığının da nedenidir.Yaz ya da kış aylarında normal şartlarda kanda D vitamini düzeyinin en az, 50 ng/ml’nin üstünde olması gerekir. Kanser hastalarında ise en az 70 ng/ml olması önerilmektedir.

Geçen yüzyılın başlarında raşitizm denilen kemik hastalığı, balıkyağı (Omega-3) verilerek tedavi edilirdi. 1900’lü yılların başlarında balıkyağının faydaları biliniyordu fakat içeriğinde Omega-3 yağlarının bulunduğu henüz bilinmiyordu. Son yıllarda yapılan birçok bilimsel araştırma, D vitamininin kemik yapısı dışında da önemli görevleri olduğunu ortaya çıkarmıştır.

D vitamininin görevlerini şöyle sıralayabiliriz:

• Tüm vücut organ ve dokularında D vitamini reseptörleri bulunur ve hücrelerde bulunan genlerin normal olarak çalışmalarını düzenler.

• Kanlarında düşük düzeylerde D vitamini bulunan kişilerin, kardiyovas- küler hastalıklara yakalanma riskinin fazla olduğu gösterilmiştir.

• Obez yetişkinlerin ve diyabet (şeker) hastalarının kanlarında D vitamini düşük olarak bulunmuştur.

• D vitamini, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. D vitamini eksikliği olankişilerin alerji, otoimmün ve kanser hastalıklarına yakalanma riski yüksektir. Kanada hükümeti, 2009 yılında domuz gribi aşısı yerine, halkın bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek amacı ile onlara D vitamini takviyesi sağlamış, kimseye domuz gribi aşısı yaptırmamıştır.

• Kuvvetli bir antioksidan olan D vitamini, organizmayı serbest oksijen radikallerinin zararlarından korur.

• Yaşlılarda sık rastladığımız dengesizliğin ve bunun sonucu düşmelerinin nedeninin de D vitamini eksikliğine bağlı olduğu bildirilmiştir.34• Şeker hastalarının kandaki D vitamini normal düzeylerde olduğunda, kan şeker kontrollerinin daha kolay olabildiği de gösterilmiştir.

• Ancak yağda eriyebilen A, D, E, K vitaminlerinin bağırsaklardan emi- lebilmesi için mutlaka sağlıklı doğal yağların yenmesi gerekiyor. Yağsız ya da az yağlı beslenme sonucu bu önemli vitaminlerin emiliminde de azalma oluyor. Birçok hastalığın nedenleri arasında kuvvetli antioksidan olan bu vitaminlerin eksikliği de yer almaktadır.

Peki, yağsız beslenenlerde A, D, E, K vitaminleri vücutta kullanılamıyor mu?

Doğal yolla yiyeceklerimizle almış olsak da, sağlıklı yağları yemediğimiz zamanlarda bu vitaminlerin vücudumuzda kullanılması mümkün değildir.D vitamini ile birlikte A vitamini de bağışıklık sistemini güçlendirir. K ve E vitaminleri de kuvvetli antioksidan maddelerdir.

Tekrar önemle altını çizmek istiyorum, D vitamini çok önemli bir antiok- sidandır ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Sık sık hastalananların ve kanser hastalarının (her türlüsü) kanda D vitamin değerinin, 70 ng/ml ve üstünde olması önerilmektedir.

K vitamini güçlü bir antioksidan olduğu için, prostat, akciğer, karaciğer kanserleri ve lösemiye karşı organizmayı güçlendirdiği ve koruduğu bilinmektedir. K vitamininin kanın pıhtılaşmasında çok büyük rolü vardır. Bunun yanı sıra, atardamar ve toplardamarlarda kireçlenmeyi ve bacak varislerini önlediği gösterilmiştir.

Antioksidan ne demektir?

Antioksidan denilen faydalı maddeler, organizmada serbest oksijen radikallerini yok ederler. Serbest oksijen radikallerinin hasarına karşı hücre ve organizmayı korur, hastalıkları önlerler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp