kalsiyum fazlalığı ve zararları

(Günlük ihtiyaç 100mg'dan fazla)
Kimyasal sembolü: Ca
Kalsiyum doğada, karbonat, sülfat, silikat halinde tuzlar olarak geniş alana yayılmış bir metaldir.
Sütte, sert musluk suyunda, balıkta, beyaz unda,ekmekte, yeşil yapraklı bitkilerde ve zenginleştirilmiş tahıllarda bulunur. Mineral vücudumuzda bağırsak duvarları tarafından emilir ve vitamin D ile birlikte işlerlik kazanır. Kalsiyum ayrıca vitamin Bız'nin bağırsaklar tarafından emilimini sağlar.
Tavsiye edilen günlük kalsiyum alımı sağlıklı yetişkinlerde 500 mg ile 1000 mg arasında değişirken, hamilelerde bu ihtiyaç 1200 mg' dır. 45 yaşın üstündeki bayanların alması gereken miktar ise günde 1500 mg'dır. Kalsiyum alımıyla ilgili değişik öneriler vardır, bazı kaynaklar hamilelerin fazla kalsiyum almasına gerek olmadığını, besinlerle yeterince kalsiyum emiliminin gerçekleştiğini düşünüyorlar. Osteopozu önlemek için yaşlı kadınlarda yüksek dozlarda kalsiyum alınması öneriliyor ki, bu menopoz sonrası kadınlar için daha çok geçerlidir. İnsan vücudu büyük miktarlarda kalsiyum içerir. Genellikle 1200 gr. civarında, yüzde 99 gibi büyük bir bölümü kemiklerde ve dişlerde bulunur.
Yeterli miktarda kalsiyum alınması kemikleri ve dişleri gelişirken bebekler ve çocuklar için hayati önem taşır. Kalsiyum su dengesini sağlamak, kas kasılmaları ve sinir tepkilerinin iletimi için de gereklidir. Kalsiyum ayrıca kalp aktivitelerinin ve süt üretimi için gerekli olan, kanın pıhtılaşması için de önemlidir. Mineral yumuşak doku hücrelerinde ve hücreler arası sıvı akımında da bulunur. Kalsiyum azlığı kas zayıflığını, letarji'yi ve komayı da tetikler. Az miktarlarda mineral konsantrasyonunun bile yok olması hücrelerdeki kalsiyum miktarını etkiler ve hücrenin zarar görmesine veya ölmesine neden olur; Kandaki kalsiyum miktarı genellikle 100mg1 dir. Ve iki hormonun kombinasyonu tarafından kontrol edilir. Tyrocalcitonin hormonu kandaki kalsiyum miktarını düşürürken parathyroid hormonunu kalsiyumun vücutta kan ve kemikler arasındaki dağılımını kontrol eder. Kemiklerdeki ve dişlerdeki kalsiyum oranı sabit değildir. Aslında kemiklerde bulunan kalsiyumun oranı dinamik bir sistemle her gün değişir.
Bu da iskeleti oluşturan kemiklerin aktif metabolizmada yaşayan dokular olduğunu gösterir.
Vücuttaki kalsiyum fazlası calculi olarak böbrekler yardımıyla, dişlerden tartar olarak, ürinle ve dışkıyla da atılabilir.
Kalsiyum azlığı nadir görülür ama kalsiyumun bağırsaklardan emilimine yardımcı olan D vitamini eksikliği nedeniyle ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda ortaya çıkacak rahatsızlıklar, çocuklarda raşitizm, zayıf kemik ve diş yoğunluğu. Raşitizmin yetişkinler için geçerli olan türüne osteomalazi adı verilir. Hayatın erken dönemlerinde raşitizm ileri yaşlarda osteoporoz gelişimine neden olabilir. Kandaki kalsiyum seviyesi, paratiroid bezlerinde tümör gelişmesine neden olabilir.
Çok az kalsiyum alımı kemikleri, dişleri, saçı ve tırnakları zayıflatır ve alerjik reaksiyonların gelişmesine neden olabilir. Kalsiyum vücutta magnezyumla yarışır ve her ikisinin de düzgün bir şekilde alışabilmesi için alımların düzenli olmasına dikkat edilmelidir. Magnezyum kandaki yüksek kalsiyum oranlarını düşürebilir ama kalsiyum ayrıca potasyum azlığı problemlerinin çözümünde de yardımcı olur. Buradan anlaşılıyor ki birçok mineral ve bağlayıcı element diğerlerinin varlığı için gereklidir.
Kalsiyum ve magnezyumun tedavi aracı olarak kullanılması çok yönlü rahatsızlıkların ve osteoporoz tedavisinde kullanılıyor. En zor kalsiyum azlığı tanısı durumunda, hastalığın tedavisinde osterojen, florür, magnezyum, silikon ve cinsiyet hormonları birlikte kullanılır. Osteoporoz için önlem hastalığın tedavisinden daha iyidir. Günümüzde amaç genç kadınların ve ergenlik dönemindeki kızların bu kritik periyodda ihtiyaç duyulan kalsiyum miktarını almalarından emin olmaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp