Hayvanlar Üstünde Akupunktur

Hayvanlar Üstünde Akupunktur :

Deneyim ve Fizyopatoloji ile ilişkisi bakımından veteriner akupunkturu büyük bir önem taşır. Çin hükümeti 1950'de, "Birinci Toplu Sağlık Konferansı‘nın ardından halk sağlığına yönelik bit program başlattı. Program adını, amaçları aşağıda sıralanan Dört Temizlik ve Beş Yok etme Kampanyası'ndan alıyordu:

- Dört temizlik: yiyecekler ve mutfaklar; tuvaletler ve domuz ahırları; giysiler ve yatak takımları; yollar, evler ve avlular;

- Beş yok etme: sinekler, sivrisinekler, pireler, fareler, bitler. Bu büyük kampanya hayvan sağlığını da, özellikle ahırlarda beslenen domuzların bakımını kapsıyordu. Ülkenin duvarlarını çok sayıda afiş ve basit desenler kapladı. Kimileri hayvanların tutulabileceği çeşitli hastalıkları ve tedavi biçimlerini, kimileri de evcil hayvanlardaki, özellikle sığır, domuz ile atta bulunan, hatta ördek ve tavuk gibi kümes hayvanlarındaki bazı akupunktur noktalarını gösteriyordu.

Hayvanlarda bu noktaların varlığı, yetersiz bilgi sahibi doktorların kanısına karşıt olarak akupunkturun. Basit bir telkin hekimliği olmadığını gösterir. Psikosomatikten daha öte etkiye sahip bir tıp dalıdır. Böyle olmasaydı, bir kümes hayvanı kolayca, psikolojiye karşı duyarsız olmakla sıçlanabilirdi (!)

Fransa'da Fransız Akupunktur Birliği'nde (1946) ve Uluslararası Akupunktur Derneği'nde, kuruluşlarından beri Dr. Millin tarafından yönetilen bir veteriner kolu oluşturuldu. Dr. Millin Maisons-Alfort Ulusal Veteriner Okulu'nda ve muayenehanede, atlarla köpeklerdeki akupunktur noktalarının yerlerini bulmak amacıyla sayısız araştırma yaptı. Birçok hayvan incelendi ve genç köpeklerdeki Carre hastalığının(*) 'sekellerinde eklemlere ilişkin çok iyi sonuçlar elde edildi.

Akupunktur atlarda, özellikle yarış atlarındaki tendinit olaylarında başarılı sonuçlar verir. Kimi zaman uyarıcı amacıyla kullanılmıştır. Dahası, yarış kuruluşları tarafından kabul edilmiş ilaç dışı uyarıcı olduğunu da söyleyelim. Bu bilim dalı için veteriner çalışmalarının önemi, çok sayıda yayın ve tez aracığıyla ortaya konmuştur. Sözkonusu çalışmalar akupunkturla alınan başarılı sonuçların kanıtlarını oluşturmakla kalmaz, fizyolojik araştırmaların amacını da oluşturur. Bu arada şu tezleri belirtmeden geçmeyelim: 1950'de Lepetit'den Essaisd'acupuncture sur les animaux (Hayvanlar Üstünde Akupunktur Denemeleri), 1954'te J. Bernard'dan Conctribution ii l'etude de l'acupuncture chez lescarniuores (Etoburlarda Akupunktur AraştırmasınaKatkı) ve çok yakınlarda- Dr. Frederic Molinier tarafından hazırlanan Contribution ii l'etude des potentiels du tissu conjonctif sous-cutane et relationsavec acupüncture (Derialtı Bağdokusunun Potansiyelleri Ve Akupunkturla ilişkileri AraştırmasınaKatkı).

Ayrıca son zamanlarda, akupunkturun tavşanlar üstündeki analjezi etkisi Fransa'da, Çin'de ve Japonya'da sürdürülen deneylere araştırıldı. Özellikle Showa Üniversitesi'nden (Japonya) Chifuya Tageshige, çapraz dolaşıma bağlanmış iki tavşanda akupunkturla analjeziyi gerçekleştirdi. Biri iğneleniyor, öteki aynı belirtileri gösteriyordu; bu, kan yoluyla bir özün salınmasını düşündürüyordu.

Benzer deneyler Çin 'de gerçekleştirildi. Uluslararası Akupunktur Birlikleri'nin temsilcisi Dr.Roustan, biri at üstünde olmak üzere, çok sayıda akupunkturla veteriner anestezisi çalışmalarına tanık‘oldu. Bilgisayara yüklenmiş klinik verilerin istatistik incelemeler, akupunkturla ya da akupunktursuz tedavi edilmiş birçok hasta grubu üstünde yürütülmüş alıştırmalar (Lariboisiere Hastanesi) akupunktur yönteminin, düşüncesinin ve bilimsel değerinin anlaşılmasına katkıda bulundu.

Tüm bu çalışmalar uygulama yönünden noktaları saptayan tıp aygıtlarının üretilmesine yol açtı. Bu aygıtlar, enerji değişikliklerini sesli ya da optik sistemler aracılığıyla büyüterek, noktaların yerini belirlemeyi kolaylaştırdılar ve böylece daha kesin bir tedaviye olanak sağladılar. Moral yönden ise akupunkturun bir gerçek, çağdaş bilimlere dayanan bir gerçek bir tedavi olmasına yol açtı. "Yaşamanın sınırları var" ise de bilginin yoktur. Sözü bitirtme 'den önce, uzmanların şu sıralardaki güncel çalışmalarını belirtelim ve keşiflerini saygıyla analım.

- Fransa'da: Çok sayıda araştırmacıdan, Uzay Tıbbı Araştırmaları Merkezi eski başkanı Cantoni ve arkadaşları Borsarello, .Seris, Roche-Bren nabızları kaydetme ve uygulamalı biyoloji sorunlarını incelediler ve Becker'ın çalışmalarını açıkladılar. Nabız parametrelerine göre iğne batmayacak noktaları veren bir akupunktur bilgisayarı yaptılar.

Roche-Bruyn de aynı şekilde akupunkturla tedavi konusunu araştırdı. Moindre reistance electricite de surfaces puncturees et de trajets cutanescorrespondant aux points et aux meridiens (İğnelenen Yüzeylerdeki En Küçük Elektrik Direnci Ve Noktalara Ve Meridyenlere Karşılık Gelen Deri Kanalları) adlı bir bilimsel doktora tezinin sahibi boyat, derinin Çin noktaları düzeyindeki elektrik özellikleri üstüne elde edilmiş bilgileri destekledi. Grall, 1962'de Cezayir kentinde hazırladığı Contribution etude de la conductibilite electriquede la peau (Derinin Elektriksel İletkenliğinin Araştırılmasına Katkı) başlıklı tezinin ardından, Paris

Tıp Fakültesi Biyofizik Laboratuarı‘nda asistan olarak, deri empedansı hakkındaki çalışmalarını sürdürdü ve empedans haritaları çıkarttı, Vincent, de Tymowski, Lapeyronie, akupunkturun biyoelektrik ve biyomanyetizma ile ilişkilerini incelediler. Pellin, çeşitli çalışmalardan sonra, piyasada birçok modeli bulunan nokta detektörleri geliştirdi. Limoge, Fransız Akupunktur Birliği'nden bir araştırma grubuyla (Monnier, Darras, Kespi, Mussat) birlikte, özellikle elektriksel analjezi sorununu inceledi.

Lyon Nöroloji Hastanesi elektroansefalografi servisinden Antonietti, Nei Goann gibi, belirli noktalara iğne batırıldıktan sonra beyinsel kan akışının genlik değişimlerini inceledi ve bu değişimleri pletizmografa kaydetti.

- Romanya'da: Akupunktura çok büyük ilgi vardı, Bükreş'teki Coltzea Hastanesi Deney Merkezi'nde Gheorghiu, Gracium, Patiu, Gluk gibi profesörlerce kan, dolaşım aygıtı, sindirim aygıtı, dölyatağının dinamiği ve içsalgılar üstüne araştırmalar gerçekleştirildi, Dr. Ionescu-Tirgoviste'nin ekibi, hipofiz-beyin kabuğu-böbreküstü eksen bölgesinin eozinofıli ve Thorn testi ile ilişkisinde iğnelerin etkisini araştırdı.

- SSCB'de: Leningrad Nöroloji Enstitüsü'nden Bn. Dr. Tikkoçinskaya da, sonuncusu çocuklardaki astım tedavisi olmak üzere, çok sayıda kuramsal ve uygulamalı araştırma yaptı.

- ABD'de: Akupunktur tıp çevresine güçlükle girdi. Ülkedeki Çin kolonisi arasında, ancak tek tük uygulama görülüyordu; hatta Amerikalı Çinliler bile bu yöntemden pek az yararlanıyorlardı. Bununla birlikte sanat çevrelerinde, seçkin ortamlarda biliniyordu. Avrupa'ya, Asya'ya yolculuk yapan Aldous Huxley, Kennedyailesi, California sinema çevresinden ünlüler, tedavilerini düzenli olarak bu yöntemle yaptmyorlardı. Vietnam Savaşı Çin 'in önemini artırdı ve Batı dünyasına girişi çok sayıda makalenin yazılmasına yol açtı. Sonuçta Amerikan kamuoyu Uzakdoğu"

Çin tıbbı ve aynı derecede anesteziyle ilgilenmeye başladı. Başkan Nixon'ın Çin'e hareketinden önce Amerikan hükümeti, hem yöntem hakkında bilgi edinmek hem de ABD'de uygulanmasına izin verme kararı almak üzere bir anket yaptı. 6-7 Aralık 1971'de Uluslararası Akupunktur Derneğinin üç üyesi, Paris'ten Dr. de Tymowski, Viyana'dan Dr. Bischko, Londra'dan Dr. Mann, konuyu yetkililer ve Amerikan doktorlarıyla tartışmak için Bethesda'daki Ulusal Sağlık Enstitüsü'ne çağrıldı.

Bu konferanstan sonra akupunktur bir tedavi olarak kabul edildi. Ancak resmi çevrelerdeki kuşku sürüyordu: Uygulama yalnızca tıp doktorlarını bırakılacaktı ya da para medikal çevreler ve Uzakdoğu'dan gelen akupunktur uzmanlarınca mı yapılacaktı? 11 Şubat 1973'te New York'ta düzenlenen 167.Tıp Birliği Konvansiyonu'nda bütün bir gün akupunktura ayrıldı ve 2000 Amerikalı doktor çözüm olasılıklarını tartıştı.

New York Üniversitesi Down Tıp Merkezi'nden Dr. Fox, sonradan ilk akupunktur birliklerinden birini kuracak olan Dt. Gao ile bağlantı kurdu ve yöntemle ilgilenen Amerikan doktorlarının çekirdek topluluğunun oluşturulmasında etkili oldu. Amerikalılar çabuk yoğaldılar; birkaç ay içinde konuya ilişkin iki Amerika dergisi yayımlanmaya başladı. Tüm bu çabaların yanı sıra akupunkturun gelişmesi isteniyorsa, iyi akupunkturcuların yetişmesi için dikkati Atlantik-ötesinden ayırmamak gerekir.

Son dönemlerde alınan bir karar, akupunkturculara büyük ümit verdi. Merkezi Cenevre'de bulunan Dünya Sağlık örgütü (WHO), Temmuz 1979'da Paris'te toplanan VI. Dünya Akupunktur Kongresi ne bir gözlemci, M. Torfs'u gönderdi. Üçüncü dünya ülkeleri kadar, sağlık harcamalarının aşırı boyutlara ulaştığı zengin ülkeler için de akupunkturun etkili ve ekonomik bir yöntem olarak getirilebileceği tüm yararları dikkatle incelendi. Dokuz dilde hazırlanan yayın organı Sante du Monde'un Aralık 1979 sayısını tümüyle akupunktura ayırdı. Bu tedaviye yanıt verebilecek 44 bozuklukla hastalığın listesini yayımladı. Örgütün bu tutumu akupunkturu benimsemesinin bir göstergesidir. WHO akupunktura ve geleneksel doğu hekimliğine verdiği desteği 5-8 Aralık 1980 tarihinde Paris'te düzenlenen son Dünya Akupunktur Kongresi'nde de sürdürdü.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp