Akupunktur Kaynakları

Akupunktur Kaynakları :

Akupunkturun kökenleri tarihöncesine çıkar. İlk Çinliler, bedeni kaplayan deride, bazı organik rahatsızlıklara eşlik eden ve çoğunlukla belirli bir nokta biçiminde kendini gösteren ağrılı bölgeleşme olgusunu saptamışlardı. Hastalan, bu noktalara sivri çakmaktaşları sokarak tedavi ediyorlardı. Bu, amacı kötücül ağrı cinini öldürmek olan boşanmaya dayalı bir davranış mıydı ya da önemi süreç içinde ortaya çıkan karmaşık mekanizmaların başlangıç açıklaması mıydı?

Sorunun yanıtı ne olursa olsun, adlan çevresinde söylenceler yaratılmış ustalara yaşama gücü veren köklü bir geleneğin' varlığı kesinlikle yadsınamaz. Bu ustalardan üçü, Fou Hi, Zhen Nong,Huang Di, 'ardılları yoluyla Çin felsefesine ve tıbbına ilişkin tüm verileri aktarmışlardır.Fou Hi ustaların ilkidir. Çinlilerdeki evren kavramların oluşturulması ona dayandırılır. Fou Hi'ye göre, doğayla yakın ilişkideki canlı, onun destekleriyle kuşatılmıştır. Bu görüşünü açıklayan aşamalar şöyle sıralanır:

- Yufkanda gökyüzünü gözlemledi. Her zaman görülebilen yıldız kümeleri gök kubbenin tavanında bulunuyordu. Çevresindekilerle kuşatılmış Kutup Yıldızı, onu bir eksen bölgesi belirlemeye yöneltti:"Göğün Merkez Sarayı", Eğrilerini ufuk çizgisi üstünde çizen öteki yıldızlar, yalnızca dönem görülüyorlardı. Gökyüzündeki görünüşleri ve konumlan Güneş'in hareketleriyle, mevsimlerin çevrimiyle belirlenebiliyordu. Bu gözlem ona dört Saray düşündürdü: İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve on iki aylık ilk ay-güneş takvimi.

- Aşağıda Dünya'yı gözlemledi. Dünya'da, zamanda ve uzayda geçenlerin yansımasını buldu: gündüz ve gecenin ardışıklığı; sıcak ve güneşli dönemler ile soğuk ve karanlık dönemler; gür bitki örtüsü, sonra toprağın kabuğunu çıkarması; dağdaki güneşli sağ yamaç v~ karanlık sol yamaç arasındaki benzemezlik. Sonuçta evinin çevresindeki sabit yerde Güneş'in gözle görülen hareketi: dört yönle çevrilmiş Dünya'nın Merkez Sarayı ve batı, güney, doğu, kuzey.

Bu evren gözlemi Fou Hi'yi önce bir gücün varlığı sonucuna ulaştırdı: gezegenlerin hareketlerini ve yersel yaşamın gözle görülebilen çevrimlerini yöneten enerji (Qi). Sonra büyük ilkelerin temellerini ortaya attı: Çin felsefesinin temel doğması olan ikili ve beşli. İkili ilkesi, evrendeki her şeyin karşıtlıklarla dolu ve bütünleyici iki öğe arasında bölüşülen uyumu ve ardışıklığı olgusundan doğar: Yang ve Yin.

Bu terimlerin Çin düşünce yazılarına göre tam karşılığı "güneşi sergileyen taraf' (sağ) ve "karanlığı sergileyen taraf' (sol)'dur. İlk genel sınıflandırma ikili ilkesinden çıkmıştır:

- Yang olan her şey sıcaklık, etkinlik, aydınlık, sağlamlık, sertlik, hızlılık, basınç ve erkekliktir;

- Yin olan her şey soğukluk, edilgenlik, karanlık, dayanıksızlık, esneklik, akışkanlık, yavaşlık,

yayılma ve dişiliktir. Gökyüzünde gezegenlerin çevrimlerinin belirli bir düzene göre gerçekleştiği gibi, Dünya'da da Yin ve Yang birbirinin içine sızarak, birbirinin ardı sıra gelir. Hiçbir şey tümüyle Yang değildir; hiçbir şey tümüyle Yin değildir. Her zaman Yin'de Yang ve Yangıda Yin vardır. Bir bütün halinde tüm bu karşıtlıkları ve ardışıkları, bu evrensel sağınımı içeren Tao (tam çevirisi Yol) bir simgeyle somutlaştırılmıştır. Bu ünlü simge şöyle açıklanır: bir bölümü Yan‘ı bir bölümü İn‘i belirtirken S şekliyle ikiye bölünmüş bir daire; bunların içinde de Yangıda Yin'i, Yin'de Yang'ı gösteren küçük birer daire. Beşli ilkesi ya da Beş Eleman Yasası, Çin düşüncesinin besini olan, ancak bizim hala tartıştığımız, uygunluk kavramından türemiştir. Bu yasa bir çözümlemenin değil, canlılarla cansızlar arasındaki görünen ya da öz ilişkileri kadar yakınlıklarla benzerliklerin de incelenmesinin sonucudur. Değişmezliğini sürdüren ikinci sınıflandırma, kaynağını bu yasadan alır. Temel öğeleri şunlardır:

_ Gökyüzünün Merkez Sarayı ve Dünya'nın Merkez Sarayı (başlangıçta yalnızca şefin kulübesidir, daha sonra saray ya da kent-devlet olacaktır): yılın ortası (yaz sonu), Toprak elemanı, sarı renkli (Toprağın orta Çin'de olduğu gibi sarı renkte);

- İlkbahar Sarayı: doğu yönü; Odun elemanı: yeşil renkli (yeniden yeşeren bitki örtüsünün simgesi);

- Yaz Sarayı: güney yönü; Ateş elemanı; kırmızı renkli (sıcaklık ve aydınlığın simgesi);

- Sonbahar Sarayı: batı yönü; Metal elemanı; beyaz renkli (karla kaplı Batı Dağlarının simgesi);

- Kış Sarayı: kuzey yönü; Su elemanı; siyah renkli (soğuğun ve karanlığın simgesi) Gökyüzü ve Dünya arasında insan bu kozmogo niye katılır; fiziksel etkinlikleri ve organik işlevi aynı evrensel uyumu izler. Bu, Çi1'. İmparatorlarını, kendilerinin ve uyruklarının yaşamını söz konusu ilkelerin ışığında yürütmeye; saraylarını, kent devletlerini, imparatorluklarını Beş Eleman Yasası'na göre kurmaya götürmüştür.

Fou Hi ayrıca, evrensel sentezi simgeleyen 'sekiz trigram (Pa-Goua) ya da Logos Çubukları ile de tanınır. Pa-goua'lar ya da Logos Çubukları, Yin ile Yang'ın büyümesinin ve küçülmesinin, kesiksiz açık (Yang) ve kesikli koyu (Yin) çizgilerle gösterildiği soyut bir sistemdir. Üç çizgiden ilki gökyüzünü, 'sonuncusu Dünya'yı, ortadaki ise insanla Ay'ın evreleri gibi her fenomene uygulanabilen mutasyonları ve soyut anlatırında parçadan tüme, tümden parçaya geçişi gösterir. Bu sistemin bilgisayar, mors ve özellikle Georges Boole'nin (değişimlerin modern matematik analizinin babası sayılır) matematiksel mantık dilleri gibi, modern dilleri e olan benzerliklerini belirir neden geçmeyelim. Üç çeşit bir araya gelme olasıdır:

- 4 olasılık veren ve 4 ana yön gösteren biramlar;

- 8 olasılık ve rüzgârgülü veren trigramlar;

- Hektogramlar: 6 çizginin bir araya gelmesi 64 farklı olasılık sağlar. Mutasyonları yoluyla nesnelerin ve evrenin toplam evrim sentezini temsil ederler. Ayrıca Goua'ların ayrıntısını açıklayan en eski Çin kitabı, Yi. Jing ya da Mutasyonlar Kitabı, hemen hemen birçok buluşun kaynağı gibi görünür. (Bu kitabı Leibnitz de incelemiştir. Çinlilerin atom bilimlerindeki gecikmeyi Yi Jing sayesinde kapattıkları söylenir.

Zhan Nong (çiftçi ruhu), söylencelere konu olmuş ikinci ustadır. Tarımın gizlerine ilişkin yazıları kadar, beş tahıl ve tedavi edici bitkiler üstüne yazdıklarıyla da tanınır. Huang Di, ününü hala koruyan bir fermanda saray hekimlerine, o güne dek kullanılan çakmak taşından iğneler yerine metal iğneleri öğütleyerek. Çin tıbbına özerkliğini, akupunktura ise atılımını kazandırmıştır. Gerçekte bu dönem, bakırın ve öteki metallerin bulunduğu dönemdir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp