Akupunktur Bilinç Sorunu

Akupunktur Bilinç Sorunu :

Ameliyatın tüm aşamalarında bilinç yitiminin, hasta için en iyi durum olduğu açıkça ortadadır. Uyutucu ilaçları "kokteyller''e karıştıran genel anestezi, bu beklentileri karşılar. Bir nöroleptikle (yani bilinci zayıflatan bir ürün) düzenlenen güçlü bir analjezikten yararlanan bir başka anestezi şekli olan nörolept analjezi de aynı amaca ulaşır.

Akupunktur uzmanı da hastasını sakinleştirebilir, yatıştırabilir. Bu çok iyi bilinen bir kavramdır. Anestezi doktorunun ikinci bir rolü de, yöntemi yoluyla hastayı, belirli ölçüler çerçevesinde hoşnut etmektir. Ancak akupunkturun bu özelliği çoğu zaman önemsenmez ve telkinden, güdülemeden, sosyokültürel etkiden söz edilir. Büyük önemi olmakla birlikte küçümsemeyle karşılanan bu kavramlara, ustaca uygulandığı zaman telkinin tek başına, başka hiçbir anestezi tekniği gerektirmeden istenen etkiyi sağladığını ekleyelim.

Bilimsel anestezi çağından önce, binlerce hasta hipnoz altında ameliyat edilebiliyordu; çok yakınlarda sofronizasyon adıyla anılan benzer deneyler, Fransa'da ve İspanya'da gerçekleştirildi. Bu fenomenleri küçümsemenin bir yanılgı olanağını düşünüyoruz. Anılan mekanizmanın akupunkturla anestezi sırasında bir ölçüde Sözkonusu olması olasıdır. Gerçekten de, burada sofronizasyon sürecinden gelen unsurlar bulunur: .

- Güdüleme: Hasta acı çekmek istemez ve işlemin etkili olacağını umar;

- Aktarma ya da sofronik bağlaşma. Hastanın bilincinin doktoruna ya da bir düşünceye uygun olmasıdır;

- Belirti-iğne belirtisi: Hastaya telkin yoluyla, uygulanan iğnelerin birkaç dakika sonunda analjezik etki yapacağı benimsetilir. Günlük tedavilerde doktorun hastaya bilinçsizce verdiği telkinler genellikle tehlikelidir. Bu fenomenlerden henüz plasebo kullanımı sırasından yararlanılmaktadır ve tehlikelerini bilmemek korkunç bir yanlışa yol açabilir. Ancak, akupunkturun etkilerini sofronizasyon yoluyla potansiyel hale getirmek, çok istenen bir olaydır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp