Femur Diyafiz Kırıkları

Femur diyafiz kırıkları çok şiddetli travmalar ile oluşur. Femur kırığının yanısıra oldukça geniş yumuşak doku zedelenmesi vardır. Ortalama 4 ünite civarında kanama olur. Bu kanama miktarı daha fazla da olabilir.Femur diyafiz kırıklarında absorbe edilen enerji miktarı fazla olduğu için, femur boyun kırığı, kalça kırıklı çıkıkları (posterior), diz bağ ve osteokondral lezyonları veya tibia kırıkları gibi travmatik lezyonların olması mümkündür.Femur diyafiz kırıklarının klinik ve radyolojik tanısı genellikle zor değildir. Femur kırığı olan hastalarda diğer sistemlere ait travmatik lezyonların araştırılması gerekir.Winquist ve Hansen femur kırıklarındaki parçalanmayı şu şekilde sınıflarlar :

a) Segmental kırıklar,
b) Tip 1 Kırıklar; küçük bir fragmanı olan stabil kırıklar,
c) Tip 2 Kırıklar; % 50'den fazla sağlam korteks teması olan kırıklar,
d) Tip 3 Kırıklar; % 50'den az sağlam korteks teması olan kın-klar,
e) Tip 4 Kırıklar; sirküler sağlam korteks temasının kaybolduğu kırıklar.

Femur diyafiz kırıkları tedavisinde uygulanabilecek çeşitli yöntemler vardır. Çocuklarda kapalı redüksiyon ve pelvipedal alçı ile immobilizasyon tercih edilen bir tedavi yöntemi iken, femur çevresindeki güçlü kasların ro- tatuar ve angüle edici etkileri nedeni ile eriş- kenlerde kapalı redüksiyon ve alçı immobili- zasyonu geçerli bir yöntem değildir.İskelet traksiyonu uygulamak sureti ile redüksiyon ve immobilizasyon mümkündür.raz bağ yırtığı olduğu halde pivot şift bulgusu negatif olabilir.Diz 20 derece kadar fleksiyonda iken bir elle fémur stabilize edilip diğer elle tibia anteriora kaydırılabilir ise ön çapraz bağ yetmezliğini düşündürür. Bu teste Lachman testi denir.Diz travmaları sonrası direkt radyolojik değerlendirmede temel olarak ön-arka, 30 derece fleksiyonda yan ve diz 45 derece fleksiyonda patella tanjansiyel graflleri çekilir.

Eğer patellofemoral eklemi daha iyi değerlendirmek gerekir ise diz 30, 45, 60 ve 90 derecelerde iken tanjansiyel patella graflleri çekilir. İnterkondiler oluk görüntüsünün akut patolojilerin değerlendirilmesinde serbest fragmanların gösterilmesi dışında önemi yoktur. Stres radyogramları diz instabilitelerinin dokümantasyonu açısından anlamlıdır.Hastanın ifade ettiği yakınmalar da hekimin hastayı muayenesi sırasındaki bulgular da esasen sübjektiftir. Benzeri lezyonlara sahip iki hastanın yakınmaları birbirlerinden tamamen farklı olabileceği gibi, iki hekimin aynı hasta ile ilgili bulgu ve düşünceleri de tamamen farklı olabilir. Direkt optik görüntüleme temeline dayandığı için artroskopi eklem patolojilerinin objektif değerlendirilmesini sağlar. Artroskopinin gelişmesi ile özellikle diz eklemini ilgilendiren patolojilerin değerlendirilmesi, standardize edilmesi ve büyük çoğunluğunun tedavi edilebilmesi mümkün olmuştur. Operatif artroskopi yöntemleri ile serbest osteokondral fragmanlar çıkartılabi- lir, menisküs ve ön ve arka çapraz bağ yırtıklarının onarımı yapılabilir veya patellofemoral eklem sorunlarının değerlendirme ve tedavisi mümkün olabilir. Patella, fémur veya ti- bianın eklemi ilgilendiren kırıklarında eklem açılmadan redüksiyonu kontrol etmek mümkün olabilir.

Kilitli diz kliniği olan hastalarda eğer menisküs lezyonu düşünülüyor ise öncelikle diz fleksiyonda iken rotasyon ve valgus stresi uygulayarak redüksiyon denenir. Redüksiyon sağlanamaz ise tanısal artroskopiye geçilir. Kilitli dizde hastada anestezi sağlanır iken diz sabit bir pozisyonda tutulur. Bu şekilde kilitlenme anındaki patolojinin artroskopide görülebilmesi sağlanır. Eğer küflenmeye menisküs patolojisi neden oluyor ise mümkün olduğu takdirde meniskorafi veya mümkün olmadığı takdirde parsiyel menisektomi yapılır.Kilitlenmeye neden olmayan menisküs yaralanmalarında bir süre semptomatik tedavi yapılmalıdır. Semptomatik tedavi ve rehabilitasyona rağmen yakınmalar devam eder ise artroskopi yapılır.Travmatik diz çıkıkları acil tedavi gerektiren lezyonlardır. Anestezi altında redüksiyon yapılır ve stabilité tekrar değerlendirilir.

Olguların yaklaşık olarak % 50 kadarında nöro- vasküler bulgu vardır. Redüksiyon sonrası vasküler araz devam eder ise anjiyografi yapılır. Damar lezyonu saptanır ise derhal onanını yapılır. Damar onarımı yapılan hastalarda profilaktik fasyotomi eklenir. Ligament lezyonu var ise acil koşullar altında tedavisi gerekir. Ameliyat sonrası 8 hafta alçı immobi- lizasyonu uygulanır. Daha sonraki 6 hafta süresince kısmi ağırlık verdirilir. Bu süre sonunda serbest bırakılır.Dizde travma sonrası stabilité sorunlarına yaklaşım ve tedavi yöntemlerinde son zamanlarda büyük gelişmeler olmaktadır. Oldukça kapsamlı olan bu konu ile ilgili olarak okuyucuya bu konudaki özgün yayınlara başvurmasını öneririz.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp