Epilepsinin Geçmişi

Epilepsinin Geçmişi :

Epilepsi

Şimşek çarpmış, yıldırım düşmüşçesine aniden krize giren birinin bir süre sonra kaldığı yerden yaşantısına devam ediyor olması, yüzyıllar boyunca doğaüstü güçlerle açıklanmaya çalışılmış. Bu insanların kötü ruhların etkisi altında olduğuna, lanetlendiğine inanılmış. Bu kişilerin evlenip çoluk çocuğa karışmalarına engel olunmuş. Hatta toplum dışına itilmişler.Eski medeniyetler de epilepsiyi Tanrı’dan gelen, ilahi bir ceza olarak yorumlamışlar. Bu yomm, beyin ile ilgili çalışmalar arttıkça yerini bilimsel gerçeklere bırakmış. Ancak, batıl itikatların gölgesi halen insanları terk etmiyor. Bu batıl itikatlardan medet umanlar yardımcı olmak istedikleri epilepsili yakınlarına istemeyerek de olsa zarar veriyorlar.Roma İmparatoru Sezar da epileptikmiş. Senatoda bayılır, ayıldığında kaldığı yerden güçlü komutanlığına ve hükümranlığına devam edermiş. O çok başarılı olduğu için,onun nöbetlerinin kötü ruhlardan değil, yüce ruhlardan olduğuna inanılırmış. Yüce Sezar’ın gücüne güç katan ruhların varlığından bahsedilirmiş.Demek ki, insanlar bir olaya nasıl bakıyorlarsa, öyle görüyorlar.

Gerçeği görmek için gerçeği aramak gerekiyor.

İnsanların epilepsi nedenlerini asırlarca doğaüstü güçlere bağlamaları, bu hastalıkla ilgili gerçeklerin de ortaya çıkmasını geciktirmiş. MO 175’ten beri bilinip tanınan bu hastalığın bilimsel olarak aydınlatılması, sırf bu nedenle son yüzyıla kadar gecikmiş. İnsanlar epilepsi gerçeğine ulaşamayınca da çareyi doğaüstü, gerçekdışı yerlerde aramışlar.Epilepsili yakınımızın çaresini batıl itikatlarda ararsak, bu inanış sistemini besleriz. Epilepsili kişi, tedavi olursa iş sahibi olabilir, evlenip çoluk çocuğa karışabilir. Oysa 1940’lara kadar Amerika’da bile, ecinnilere karıştığı sanılan epilepsili kişilere evlenme izni verilmez, epilepsili çocuklar okullara kabul edilmezlerdi. Ne zamanki, Amerikan halkı, batıl itikatlara yüz vermedi ve çareyi hastanelerde aramaya başladı, epilepsi bilimsel ilerlemesine kavuştu.Gelişmiş ülkeler, epilepsili kişilerin yaşamlarını iyileştirmek amacı ile demekler, tıbbi tedavileri için vakıflar kurdular. Hastanelerine EEG cihazları aldılar, laboratuvarlar açtılar.Basının da desteğini alarak özel eğitim okulları için sorunu parlamentolarına taşıdılar ve bu amaçla kanunlarını değiştirdiler.

Epilepsi ilaçlarının yaygınlaştırılması için sağlık bakanlıklarına baskı yaptılar.

Amerikan Epilepsi Demeği, bakanlar, profesörler, profesyonel sporcular, iş kadınları, anneler, çalışkan öğrenciler gibi toplumun en üst seviyelerine çıkmış epilepsi hastalarıyla TV programları hazırladılar. Bunun gibi çalışmalar ile epilepsi konusunda toplumu bilgilendirdiler. Epilepsi konusundaki bilimsel araştırmalar da bu uğraşılara tüm hızıyla eşlik etti.Bu ülkelerde, bugünün epilepsili insanları ve onların yakınları, onlar için yıllarca çalışan bu ileri görüşlü insanlara şükran duymaktalar.

Epilepsi demeklerine üye oluyor ve kendilerine düşen görevleri üstleniyorlar.
Böylece, gelecek kuşakların sağlığını da garanti etmek yolunda ilerliyorlar.