Epilepside İlaç Kan Düzeyi

Epilepside İlaç Kan Düzeyi :

Bir keresinde EEG normal olmasına rağmen, doktorun ilaca devam etmekte ısrar etmesini bir türlü kabullenememiş ve ilacı kesmiştim.

Çocuğumun EEG’si de düzelmişti işte. Eh, son zamanlarda nöbet de geçirmiyordu. Peki, bu doktor neden hala ilaç vermekte ısrar ediyordu ki. Ben de ilacı kestim!Son zamanlarda iyi bir kontrol sağlanmış olan oğlum ilacı kestiğim ilk 3 gün nöbet de geçirmedi. İşte bakın, ben haklı çıkmıştım. İyi ki doktoru dinlememiş ve ilacı kesmiştim. Ancak 4- günün sabahı ciddi bir nöbet ile uyandık.Doğal olarak ilaç kan düzeyi ile ilgili bir kavramdan haberim yoktu. Bu sefer doktora da sinirlenip rahatlayamazdım. Kendi kendime sinirlenip yetersizlik ve çaresizlik duyguları ile birkaç geceyi uykusuz geçirdim.EEG’nin normale dönmesi ile çocuğun iyileşmesi birebir aynı anlama gelmiyordu. Doktorun ilacı kesmesi için, nöbet geçirmeme süresi, çocuğun davranışları ve hatta uykuları gibi pek çok özellik birlikte değerlendiriliyordu.

Ben EEG’yi normal görünce doktordan hemen ilaçları kesmesini istemiştim.

Eğer böyle olsaydı, zaten doktora ne gerek vardı. Bizler EEG’yi alır, ilacı keser ya da başlardık.Ben ilacı kestikten sonraki üç gün nöbet olmamasının da bir hikmeti vardı. İlaçlar, vücudu belli bir zaman içinde terk ediyorlardı. İlaç oğlumun bünyesini üç günde terk etmiş ve dördüncü günün sabahı nöbeti yaşamıştık. İlaçların etkisinin çıkması için de, vücuttaki etkilerinin kaybolması için de belli bir süreye ihtiyaç vardı. Üstelik bir epilepsi ilacına başlamak da kesmek de özen istiyordu. Böyle bir ilaca yavaş yavaş başlanıyor yavaş yavaş kesiliyordu.Doktorumuz zaman zaman ilaç kan düzeyi istiyordu. Bu şekilde ilacın kandaki ıniktarını takip ediyordu. Bir ilaç ağızdan alındığmda hemen kana geçmiyordu. Bir kısmı bağırsaktan dışkı ile atılıyor, geri kalanı karaciğere gidiyordu. Orada da bir kısmı parçalanıp idrarla atılıyordu. Bundan arta kalan da kana karışıyordu. Kana karışanın da yine bir kısmı proteinlere bağlı olarak kanda dolaşıyordu. Serbest dolaşan çok az miktardaki ilaç, beyin zarlarını aşıp beyne ulaşıyordu. İşte çocuğumuzun nöbetlerini durdurmasını beklediğimiz, beyne ulaşan çok az miktardaki bu serbest ilaçtı.dirmesi yapıyorduk.

Oysa doktor bunu ilacın kandaki seviyesini ölçerek yapıyordu.

Hatta doktor için ilacın kan seviyesi bile yeterli değildi. Çünkü bazen kan seviyesi normalse bile ilacı arttırabiliyor, bazen düşükse bile ilacı yükseltmiyordu. Çünkü az önce de söylediğim gibi kan seviyesi ilacın beyindeki seviyesi ile birebir ilgili değildi. Kandaki ilacın sadece bir kısmı beyne ulaşıyordu. Doktor, çocuğumuzun beynindeki ilaç seviyesini beyni açıp ölçemeyeceğine göre, ilacın kan seviyesine bakarak tahmin yürütmeye çalışıyordu.Bizler bazen EEG’yi, ilaç kan seviyesini ya da başka bir tahlil sonucunu alıp doktora götürene kadar kendimiz yorumlamaya çalışırız. Genellikle de kendimize göre olumsuz sonuçlar çıkarır boşuna üzülürüz.

Ya da benim yaptığım gibi olumlu sonuç çıkarır ilacı keseriz.
En doğrusu sevinmek için de üzülmek için de doktorun yorumunu duyana kadar sabretmesini öğrenmemizdir.Epilepsi ilaçlarına başlamanın da kesmenin de bir usulü vardı. Başladıktan sonra etkilerinin ortaya çıkması için belli bir süre beklenmesi gerekiyordu.