Nazar Değmesi

Buna "göz değmesi" de denir. Gösterişli, güzel çocukların olduğu gibi ağaçların, ekinlerin, ev hayvanlarının gerilemesi, hastalanması sonucu ortaya. çıkan bozukluklara karşı iyileştirici yollar aranır.

Göz değmesi uğursuz, kıskanç sayılan bir kimsenin ba kışından doğarmış. Böyle bir durumda tedirgin olan çocuk hocaya, cinciye götürülür, okutulur, üflenir, muska ya da hamayıl, nazarlık takınır.

Göz değmesine uğrayan kimsenin başına kurşun dökülür. Bu işlem yapılırken de dualar, Kur'an sureleri okunur.

Kurşun dökme şöyle olur, çocuk bu işi bilen kimseye götürülür. Kurşuncu çocuğu beslemeyle alır okur, üfler. Sonra bir kaba su koyup çocuğun başının üstünde tutar. Suyun içine, biraz yüksekten, eritilmiş kurşun döker. kurşun suya düşerken birtakım çıtırtılı sesler çıkarır. Bu sesler ne denli çok, yüksek olursa o oranda "uğurlu" sayılır. Suda oluşan kurşun yuvarlakçıklannın sayısı da önemlidir. Kurşun döken kimsenin bu işte yeterli, "izinli" olması gerekir. Bu işi yapacak kimsenin halk arasında özel bir inanca göre, Tanrın sevgili kullarından olması gerekir. halkın "izinli" dediği budur. " İzinli" Tanrının bir kimseye bağışladığı özel "yetki" anlamına gelir.

Kurşun dökme yalnız çocuklara uygulanmaz, büyükler ıçın de yapılır. Gerek kurşun döktürerıin, gerekse (kurşun dökülen çocuksa) ailesinin bu işe inanması, "izinli'ye gönülden güvenç beslemesi gerekir.

Ağaçlara, hayvanlara kurşun dökülmez. Göz değdiğine mavi boncuk bağlanır, okunmuş, üflenmiş yamalar asılır, at nalı, geyik ya da öküz boynuzu asılır.

Göz değmesinden korunmak için evlerinin giriş kaplanının üstüne at nalı, geyik boynuzU, öküz boynuzu, mavi boncuklar asılır, üzerinde "Ya hafız", "Ya Malikü'l-mülk" yazılı levhalar asılır. "Ya Hafız" Tanrının adlaırndan biri olup "koruyucu" ya "Malikü'l-mülk" ise "ey mülkün yöneticisi" demektir.

Bu göz değmesi inancı bu gün Anadolu'nun bütün yörelerinde vardır.