İhtiyaç Belirlendikten Sonra Renklerin Uygulanması

İhtiyaç Belirlendikten Sonra Renklerin Uygulanması : İhtiyaç Duyulan Renklerin Belirlenmesi



Renklerle çalışırken karşılaşılan en büyük sorun, tedavi için ihtiyaç duyulan renklerin belirlenmesidir. Bu sorun genellikle denemeyanılma tekniğiyle çözülmeye çalışılır. Bunun üstesinden gelmek için ayrıca çeşitli yöntemler de geliştirilmiştir.Bunlardan bir tanesini size geçen bölümde sunmuştuk. Söz konusu teknik, dışa vurulan fiziksel, zihinsel ve duygusal durumlardan faydalanarak o kişinin ihtiyacı olan renkleri ortaya çıkarmayı hedefliyordu. Kitabın şimdiki bölümünde ise, daha değişik iki uygulamayı açıklamaya çalışacağız. Bu üç farklı yöntemi birleştirerek uygulamanız, çalışmalarınızda daha etkili sonuçlar almanızı sağlar. Yani bu teknikleri hem tek başına, hem de diğerleriyle birleştirerek hayatınıza katmak suretiyle daha sağlıklı bir yaşantıya kavuşabilirsiniz.


Renk Terapisinin Radyestezi (Işınlara Duyarlılık) Yoluyla Uygulanması

Radyestezi, bedenimizden yayılan enerji ışınımının çeşitli yöntemlerle ortaya çıkarılmasıdır. Bu yöntemin uygulanmasında sinir sistemimizi etkileyen gizli enerjilerden faydalanılır. Ancak insanlar çoğunlukla bu gizlienerjilerin farkında değildirler. Radyestezi ise, bu görünmez enerjileri gözle görülür hale getirebilen bilimin adıdır. Bu işlemi uygulayabilmek için bir takım a 1 etlerden faydalanmak gerekir, bunların en önemlileri de çatal çubuk ve sarkaçtır.

Radyestezi yönteminin uygulanmasında yararlanılan aletler, sadece tedavi amaçlı olarak kullanılmaz. Örneğin t»ir sarkaç yardımıyla kişideki psişik ve sezgisel duyguların uyanması sağlanabilir ya cia o kişinin düşünce ufku genişletiîebilir. ICişûlerin geçmiş hayatlarını ve rüyalarını gtirx ı sığına çıkarmakta yine sarkaçlardan yararlaramak mümkündür.Sarkaçların temel görevi, kişinin kendi bilinçaltı dünyasıyla irtibat kurmasını sağlamaktır. Bu yüzden, tedavi için ihtiyaç duyulan renklerin sarkaçlarla "belirlenebilmesi biraz güç olur. Bilinçaltı dürayamız, bedenimizin içinde ve dışında yer alan her türlü enerjiye karşı duyarlıdır. Bunla rı alır ve karşı bir tepkide bulunur. Sarkaç gribi basit bir alet sayesinde bizler de, bu enerji alışverişinden haberdar olabiliriz.

Doğru olarak kulları rinasını bilmeyenler için, tek başına bir sarlcaç:, hiç bir anlam taşımaz. İnsanların bilinçaltı d ünyalarıyla haberleşmeleri sinir sistemi "yo lvıyla olur. Sinir sistemi bu haberleşmeyi gerçekleştirebilmek için, uyaranları elektrik, sinyallerine dönüştürür ve çevreye bir takım titreşimler yayar. İşte tam bu noktada, kullanılan sarkaç devreye girerek söz konusu titreşimleri algılar ve ilerigeri sallanmaya başlar. Sarkaçta meydana gelen sallanma, vücudun sinir sistemi tarafından kontrol edilen bilinçdışı bir kas hareketinin sonucudur.Bir "sarkaç" elde edebilmek için özel bir çaba sarfetmenize gerek yoktur. Çünkü çevrenizde bulunan ve rahatlıkla salınmaya müsait olan herhangi bir nesne bu konuda işinize yarayabilir. Ancak yaygın olarak kullanılan dört çeşit sarkaç vardır.

Bir sarkacı sağlıklı olarak kullabilmeniz için, herşeyden önce onun varlığını hissetmeniz gerekir. Sessiz bir ortamda bir masa başına oturun. Ancak ayaklarınızın yere düz olarak basmasına ve dirseklerinizin de masaya değmesine dikkat etmelisiniz. Şimdi sarkacın zincirini başparmağınız ile işaret parmağınız arasında tutarak sarkacı serbest olarak aşağıya doğru sarkıtın.Bir süre bu konumda bekledikten sonra, sarkacı saat yönünde daireler çizecek biçimde hareket ettirin. Bu hareketten sonra sarkacı durdurun ve bu kez de saatin tersi yönünde çevirmeye başlayın. Bu dairesel hareketleri tamamlayınca, sarkacınızı dikey, yatay ve köşegenleri yönünde sallayın. Tüm bu hareketlerin size huzur vermesine gayret edin.

Yapmanız gereken ikinci şey, sarkacı bilinçaltınızla bir etkileşim içine sokabilmektir. Bu noktada elinizdeki sarkacı tıpkı bir bilgisayar gibi programlamalı ve ona, bilinçaltı dünyanızla nasıl bilgi alışverişi yapıldığını öğretmelisiniz. Bunun için ilk önce bir kağıt üzerine sarkacın dairesel ve yatay hareketlerini gösteren şekiller çizin. Ardından sarkacı bunların tam ortalarına hizalayarak elinizle sarkıtın. Sonra sarkacınızdan hareketsel bir cevap alabilmek için, yüksek sesle şu cümleyi tekrarlayın. "Sana (sarkaca) soracağım sorunun cevabı "evet" ise bilinçaltı enerjilerim seni şekildeki "evet" yönüne hareket ettirecek." Sarkacınızı bir bilgisayar gibi programlama işlemi işte bu anda başlamaktadır. Bu işlem için sırasıyla yerine getirmeniz gerekenler şunlardır: Elinizdeki sarkacı yatay ve dikey çizgilerden oluşan şeklin merkezi üzerinde tutun. (Bkz. Şek. 21) Ve şeklin "evet" anlamına gelen dikey çizgisi hizasında aşağıya ve yukarıya doğru hareket ettirin. Böylece sarkacınızı programlamaya başlamış olacaksınız. Sözü edilen bu programlama işlemini bir hafta süreyle günde birkaç dakika olmak üzere tekrarlayın.Daha sonra yapacağınız denemelerde, sarkacın kendi kendine hareket etmesini sağlamaya çalışın. Bu, hiç de düşünüldüğü kadar zor bir şey değildir. Her şeyden önce, huzurlu ve sessiz bir ortamda bulunmak, bunugerçekleştirmenin ilk şartıdır. Böyle bir ortamı sağladıktan sonra, dirseğinizi başında oturduğunuz masaya rahat bir konumda dayayarak sarkacınızı aşağıya doğru sarkıtın.

Bunların hepsini eksiksiz olarak yerine getirdikten sonra, sıra beyninizi devreye sokmaya gelir. Sarkacınız şeklin üzerinde hareketsiz olarak dururken siz de gözlerinizi "evet" anlamına gelen dikey çizgi boyunca aşağıya ve yukarıya doğru hareket ettirin. Bir süre sonra sarkacın hiç bir etki olmaksızın kendi kendine hareket ettiğini göreceksiniz. "Evet" çizgisi hizasında aşağıyayukarıya hareket eden sarkacı durdurmak için tüm benliğinizle "dur" kelimesini düşünmelisiniz. Bu şekilde sarkacı durdurduktan sonra, aynı işlemi "hayır" cevabı için yatay çizgi üzerinde deneyin.
Sarkacınızı hareket ettirme yeteneğinizi geliştirdikten sonra, bilinçaltı enerjinizi ve sezgilerinizi bedeninizin ihtiyaç duyduğu renkleri belirlemek üzere kullanabilirsiniz. Bunun için şekil 22'de size sunduğumuz listenin aynısından bir tane hazırlayın. Sonra sarkacınızı listede yer alan her rengin üzerinde tutarak: "İhtiyaç duyduğu renk bu mu?" diye sorun. Soruda boş bırakılan yere kendi isminizi veya tedaviyi uyguladığınız kişinin ismini koyun. Sarkacın hareket yoluyla size ilettiği cevap "evef'se, dikkat etmeniz gereken nokta hareketin hızıdır. Çünkü hareketin içerdiği güç ve yoğunluk ne kadar çoksa, ilgili renge de o denli çok ihtiyaç duyuluyor demektir.

Bu işlemi, listede yer alan her renk üzerinde ayrı ayrı tekrarlamalısınız. Sarkaç yardımıyla belirlediğiniz rengi, kitap içinde anlatılan terapi çeşitlerinden birini kullanarak, vücudunuzun gerekli yerlerine kazandırmak da, bundan sonraki iştir.Uygulamış olduğunuz terapinin yeterli olup olmadığını anlayabilmek için, sarkacınıza şöyle sorular da yöneltebilirsiniz: "Daha fazla (renk) ihtiyacı var mı?", "terapi için beş dakika yeterli mi?" ve benzerleri. Bu sorulara alacağınız hareketsel cevapların hızına ve yoğunluğuna dayanarak, tedaviyi kesmeniz veya uzatmanız mümkündür. Sarkacınızı bu tür işlemlerde ne kadar sık kullanırsanız, elde ettiğiniz sonuçlar da o kadar sağlıklı olur.

relerine elektrik enerjileri yayarlar. Eğer herhangi bir kas aşırı biçimde çalıştırılmışsa, çevreye yayılan elektrik enerjisi çok yoğun olur. Bu da kişi üzerinde yorgunluk, zayıflık ve bedensel bitkinlik gibi olumsuz etkiler yaratır. Az çalıştırılan bir kas ise, vücutta yüksek miktarda manyetik enerjinin birikmesine yol açar. Sonuçta kas dokuları sağlıksız olarak yumuşamaya başlar ve kas çevresinde yağ tabakaları oluşur.


Renk Terapisinin Kinesiyoloji (Kas Hareketlerinin İncelenmesi) Yoluyla Uygulanması

Kinesiyoloji en kısa şekliyle kas hareketlerinin incelenmesi olarak tanımlanabilir. Bu gibi kas hareketleri kişinin kontrolü altında oluşabileceği gibi, onun iradesi dışında kendiliğinden de ortaya çıkabilir. Ancak kas hareketleri her iki şekliyle de, vücudumuzun diğer enerji sistemleriyle etkileşim içinde bulunurlar. Kinesiyolojinin bir dalı, kas hareketlerinin vücudun elektriksel sistemi üzerindeki etkilerini inceler. Bedenimizin en önemli unsurlarından biri olan kaslar, çalıştıkça çevde ayrı ayrı tekrarlamalısınız. Sarkaç yardımıyla belirlediğiniz rengi, kitap içinde anlatılan terapi çeşitlerinden birini kullanarak, vücudunuzun gerekli yerlerine kazandırmak da, bundan sonraki iştir.

Uygulamış olduğunuz terapinin yeterli olup olmadığını anlayabilmek için, sarkacınıza şöyle sorular da yöneltebilirsiniz: "Daha fazla (renk) ihtiyacı var mı?", "terapi için beş dakika yeterli mi?" ve benzerleri. Bu sorulara alacağınız hareketsel cevapların hızına ve yoğunluğuna dayanarak, tedaviyi kesmeniz veya uzatmanız mümkündür. Sarkacınızı bu tür işlemlerde ne kadar sık kullanırsanız, elde ettiğiniz sonuçlar da o kadar sağlıklı olur. Elektrik enerjileri yayarlar. Eğer herhangi bir kas aşırı biçimde çalıştırılmışsa, çevreye yayılan elektrik enerjisi çok yoğun olur. Bu da kişi üzerinde yorgunluk, zayıflık ve bedensel bitkinlik gibi olumsuz etkiler yaratır. Az çalıştırılan bir kas ise, vücutta yüksek miktarda manyetik enerjinin birikmesine yol açar. Sonuçta kas dokuları sağlıksız olarak yumuşamaya başlar ve kas çevresinde yağ tabakaları oluşur.


Renk Terapisinin Kinesiyoloji (Kas Hareketlerinin İncelenmesi) Yoluyla Uygulanması
Kinesiyoloji en kısa şekliyle kas hareketlerinin incelenmesi olarak tanımlanabilir. Bu gibi kas hareketleri kişinin kontrolü altında oluşabileceği gibi, onun iradesi dışında kendiliğinden de ortaya çıkabilir. Ancak kas hareketleri her iki şekliyle de, vücudumuzun diğer enerji sistemleriyle etkileşim içinde bulunurlar. Kinesiyolojinin bir dalı, kas hareketlerinin vücudun elektriksel sistemi üzerindeki etkilerini inceler. Bedenimizin en önemli unsurlarından biri olan kaslar, çalıştıkça çev

Sarkacı her renk üzerinde sırasıyla sallayarak "ihtiyaç duyduğum renk bu mu?" diye sorun. Sarkacın hareketleri doğru cevabı bulmanıza yardımcı olacaktır.Düşüncelerimiz ve duygularımız faaliyet gösterdikçe, bedenimizden elektromanyetik dalgalar yayılır. Söz konusu ışınımlar vücudun kas ve elektrik sistemini olumsuz yönde etkileyebileceği için oldukça zararlı olabilirler. Zaten kitabın ilk bölümünde, vücutta fonksiyon bozuklukları sonucu oluşan duygusal ve zihinsel tepkileri sıralamamızın sebebi de siz bu konuda tedbirli davranmaya yöneltmekti. İçimizde zihinsel ve duygusal faaliyetler sonucu oluşan elektromanyetik dalgalar, bedenimizin birçok fizyolojik aktivitesine "kısa devre" yaptıracak kadar etkilidir. Bu dalgaların yoğun olarak negatif eneıjiler taşıması halinde, kaslar kuvvetten düşerler. Dengesiz çalışan ve görevlerini yerine getirmeyen bir chakra, ilgili olduğu vücut bölgelerini ve organlarını da etkiler ve onların çalışmasını engeller. Bu tür rahatsızlıkların ortadan kaldırılması için, bir takım renk enerjilerinden ve titreşimlerden faydalanmak gerekir.

Bedenimizde yer alan enerjilerin nitelikleri ve sağlıkları konusunda en hızlı verileri "Kas Testi" adıyla geliştirilen bir yöntem yardımıyla elde etmek mümkündür. Sözü edilen yöntemin hiç kusursuz olduğunu söylemek tabii ki imkânsızdır, ancak bunun kişinin kendine güveni için bir başlangıç olduğu da bir gerçektir.

Kas Testi adını taşıyan metodu uygulamak oldukça basittir. Hatta bunun için vücudun kas sistemi konusunda ayrıntılı bir bilgiye bile ihtiyacınız yoktur. Bilmeniz gerekenler sadece chakraların nerelerde bulunduğudur. Kas Testi'ni gerçekleştirebilmek için izlemeniz gereken yol yedi aşamalıdır:

1 Denemek üzere herhangi bir chakrayı belirleyin. Gerçi tüm chakraları aynı anda kontrolden geçirmeniz de mümkündür, ancak yöntemin nasıl işlediğini görmek açısından işe tek chakrayla başlamanız daha doğru olur.

2 Testten geçirdiğiniz kişinin bir kolunu yana doğru açmasını sağlayınız. Deneğin öteki eli ise, eliyle denenecek chakrayı örtmelidir. ("Renklerin Kas Testi Yoluyla Belirlenmesi" şek. 22)

3 Elinizi elinizle diğer kişinin uzatılmış kol bileğinin üzerine koyun. Ve biraz baskı uygulayarak, aşağıya doğru itin. Bu esnada deneğin bu müdahaleye karşı koyması gerekmektedir. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta ise, kolun üzerine çok hafif ve dengeli bir biçimde yüklenmenizdir. Denemenin ilk bölümünde, sizin basıncınıza karşı güçlü bir kas tepkisiyle karşılaşabilirsiniz. Fakat zamanla kaslar ortama alışacak ve oradaki dengeyi sağlayacaklardır.

4 Yukarıda anlatılanları uygulayarak, chakranın sahip olduğu gücü öğrenmiş oluruz. Ardından ortaya çıkarmamız gereken nokta, deneğin, bizim düşüncelerimiz ve duygularımız yüzünden "kısa devre" yoluyla ne tür zararlar görebileceğidir. Çünkü sağlık terapileri boyunca hastalar, duygu dünyalarını o anda oluşan sonuçlar doğrultusunda ayarlamaktadırlar. Eğer chakrada bir fonksiyon bozukluğu varsa, bunun ortadan kaldırılması için, kitabın birinci bölümündeki açıklamaları göz önünde bulundurun.

5 Eğer kişinin hayatî dengeleri fizyolojik olarak değil de, zihinsel olarak bozulmalar gösteriyorsa, Kas Testi'nin ilk üç adımı tekrarlanmalıdır. Hatta üçüncü adımdaki basınç uygulama denemesi esnasında, bu tür kişilerin oldukça zayıf tepkiler göstereceklerini fark edebilirsiniz. Bu da bize, zihinsel ve duygusal rahatsızlıkların, insanları fizyolojik olarak etkileyebildiğini göstermektedir.


Gün boyunca yaşadığınız olayların, duyguların ve tepkilerin ne denli önem taşıdığı da böylelikle daha kolay anlaşılmaktadır. Eğer her günün sonunda chakralarınızı dengelemek üzere bir girişimde bulunmazsanız, fiziksel rahatsızlıklara yakalanmanızı kolaylaştırmış olursunuz.
6 Fiziksel ve ruhsal açıdan size zararı dokunabilecek olan chakra dengesizliklerinin ortaya çıkarılmasından sonra, size hangi rengin faydalı olabileceğini bulmalısınız. Bu, özellikle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çünkü doğru olarak yapılan renk seçimi, renk terapisi boyunca hastaya büyük kolaylıklar sağlar.

7 Renk terapisini uygularken, dengesiz işleyen chakrayı ortalama 1530 saniye kadar ihtiyaç duyulan renge maruz bırakın. Ardından Kas Testi denilen mukavemet denemesini uygulayın. Eğer her işlemi tam olarak gerçekleştirirseniz, iyileşme yönünde gözle görülür bir ilerleme olduğunu farkedeceksiniz.

Kas Testi'ni kendinize de uygulayabilirsiniz. Bunun için vücudunuzun herhangi bir bölgesindeki kası kullanmanız mümkündür. Çünkü vücutta bulunan elektrik sistemi ve chakralar, kaslarla yakından bağlantılıdır. Kendi üzerinizde uygulayacağınız Kas Testi'ni, vücudunuzdaki enerji dengesizliklerini ortadan kaldırmak üzere her gün tekrarlamalısınız.

Kendinize Kas Testi uygulamak için en uygun olan uzuvlar parmaklardır. Chakranızın üzerini bir elinizle örtmenize gerek yoktur.Bu işlemi (tek başınıza olduğunuz için) elinizin yerine, zihninizi kullanarak gerçekleştirin. Söz konusu chakra üzerinde zihinsel olarak yoğunlaştıktan sonra, sol elinizin işaret ve baş parmaklarını sıkıca bir araya getirerek, dairesel bir şekil oluşturun. Ardından öteki elinizin işaret parmağıyla, bu elinizin iki parmağını birbirinden ayırmaya çalışın. Üzerinde yoğunlaştığınız chakra zayıfsa, sol elinizin parmakları birbirinden kolayca ayrılacaktır. Eğer sözü edilen enerji merkezi her açıdan güçlüyse, parmaklarınızla oluşturduğunuz şekil her türlü zorlamaya rağmen bozulmayacaktır.

Kendi kendine denemeyi sağlıklı bir biçimde uygulayabilmek için, herşeyden önce chakra sisteminizin bütünüyle dengelenmiş olması gerekir. Böylece bireysel Kas Testi'ni rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Unutmamanız gereken bir başka nokta ise, Kas Testi'ni gün boyunca periyodik olarak tekrarlamanız gerektiğidir. Bu şekilde değişik şartlar altında kaslarınızın ne türlü tepkiler göstereceğini görmüş olursunuz.
Bedeninizin ihtiyaç duyduğu renkleri belirlemeniz de, bu işlemlerden alacağınız sonuçlara bağlıdır.

İhtiyaç duyulan renklerin belirlenmesi fazla zaman olmaz. Ondan sonra sıra bu renklerin uygulanmasına gelir. Bu kitapta size çeşitli renk uygulama teknikleri gösterilecektir. Örneğin ikinci bölümde ellerinizi ve zihninizi kullanarak bir başkasına veya kendinize renk enerjisi yükleme tekniği anlatılmıştı. Bu ve başka teknikler, bundan sonraki bölümlerde daha da ayrıntılı olarak işlenecektir.
İhtiyaç duyulan renkleri belirledikten sonra, yapmanız gereken şey, bu renk enerjilerini vücudunuza kazandırmanın en etkin yollarını bulmaktır.

Chakra gerçekten rahatsızsa, parmaklarınızla oluşturduğunuz halka kolaylıkla çözülür.


Aşağıda sıralanmış olan yöntemlerden birini kendi üzerinizde uygulamak suretiyle iyi bir sonuç elde etmeniz mümkündür. (Bu yöntemleri size kitap boyunca daha detaylı olarak açıklayacağız.)
• Chakranın görev alanı içine giren fizyolojik bölgeyi etkilemek için, chakrayı renk enerjisine maruz bırakmak,
• Vücudunuzun dengesini kaybetmiş bölgesine, ellerinizin yardımıyla renk yansıtmak,
• Vücudunuzun uygun renk enerjisiyle dolması için "renk soluması" yöntemini uygulamak,
• Renk enerjisi ile şarj edilmiş sular içmek,
• Vücudunuzdaki chakraların veya hasta bölgenin üzerine renkli kumaş parçaları koymak,
• Renk terapisi için bir slayt projektörü kullanmak,
• Terapiye yardımcı olması amacıyla, renkli mumlan kullanmak.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp