Su İçmek

SU İÇMEK (şürbül-mâ)

Herşeyin bir usul ve âdabı olduğu gibi, su içmenin de usul ve âdabı vardır. Mesela yemekten hemen sonra ve yemek esnasında su içmemelidir. Şayet içecek olursa, az bir miktar içmelidir, bu miktar sindirim için faydalıdır. Aşırı soğukyiyecek ve içeceklerden sakınmalıdır. Çünkü teneffüs organları için zararlıdır. Bilhassa sıcak yemeklerden sonra, aç karına, meyve ve tatlı yedikten sona, hamamdan ve cinsi münasebetten sonra su içmemelidir."1

* Spordan, yorgunluktan sonra, yemekten önce ve sonra, uykudan uyandıktan hemen sonra su içmek sağlığa zararlıdır. Bunların bazısının zararı, diğer bazısının zararından az olabilir. Bunların hepsi, sağlığın korunmasına aykırıdır. Bu konuda ikinci bir tabiat haline gelmiş olan alışkanlığa itibar etmek yoktur."1 Kuyu suyu ile ırmak suyunu karıştırıp içmemelidir."2

Suyu Üç Nefeste İçmek:

Enes İbni Mâlik (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm, her hangi bir şey içtiği zaman, üç nefeste içer ve şöyle derdi: "Bu şekilde içmek daha kandırıcı, sağlık için daha faydalı ve daha afiyetlidir."3

* "Devenin su içtiği gibi, suyu bir nefeste içmeyiniz! Ancak (bardağı her defasında ağızdan uzak tutarak) iki veya üç nefeste içiniz! İçerken besmele çekiniz. İçtikten sonra da "el-Hamdü lillâh" deyiniz!" buyurmuştur."4

* Suyu bir nefeste içmenin zararlarından birisi, içilen suyun çokluğu sebebiyle boğazın tıkanması ve boğulma meydana gelmesinden korkulmasıdır. Eğer yavaşça nefes alınır ve sonra içilirse bundan korunmuş olunur. Faydalarından birisi ise, içen kimsenin ilk yudumunda, soğuk suyun gelişi dolayısıyle kalp ve karaciğerin üstündeki sıcak dumanımsı buharın yükselmesi ve tabiatın bunu dışarı atma hadisesi gerçekleşmektedir. Şayet su bir nefeste içilecek olursa, soğuksuyun inişi ile buharın yükselişi birleştiğinden dolayı karşılıklı bir müdafaa, faydalı veya zararlı olma mücadelesi başlar, bunun sonucu olarak da boğaz tıkanması ve boğaz rahatsızlığı meydana gelir, içen kimse suya doymaz ve kanmaz.

* Tecrübe ile bilinmektedir ki; içilen suyun bir defada mideye inmesi ona zarar verir ve hararetini zayıflatır. Sebebi ise, midenin harareti ile içilen suyun soğukluğu ve çokluğu arasındaki zıddiyettir. Eğer içilen su yavaş yavaş varacak olursa, midenin hararetine ters düşmez ve onu zayıflatmaz, bu tıpkı kaynayan tencereye soğuk su dökmek gibidir, yavaş yavaş dökülürse ona zarar vermez."5

Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Sizden biriniz su içtiği zaman yavaş yavaş içsin! Bir nefeste çabucak içmesin! Çünkü suyu bir nefeste içmek karaciğer iltihabı hastalığı meydana getirir" buyurmuştur."6

Su İçerken Suya Nefes Etmek:

Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Sizden biriniz su içtiği zaman, su kabına üflemesin!" buyurmuştur."7

* Ebû Saîdi'l-Hudrî (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm, her hangi bir şey yerken ve içerken üzerine üflemeyi yasakladı. Bunun üzerine bir kimse: "Kabın içinde çör-çöp görürsem ne yapayım?" diye sordu. Peygamber Aleyhis-Selâm da: "Akıtarak çör-çöpü temizle!" buyurdu. Sonra o kimse: "Bir nefeste kanmıyorum" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm: "O halde su kabını ağzından uzaklaştır ve nefes al!" buyurdu."8

Eğer su içtiği kaba nefes edecek olursa, ağzından çıkacak muhtemel tükürük zerreciklerinin ve ağzından çıkacak kokunun bardağın içine gitmesi gibi, bir durumla karşılaşılmaktadır. Su ise saf ve temiz olduğu için, içine giden bu maddeleri ve kokuları çabucak kendisine çekebilmektedir. Suyu bir nefeste çabucak içmek ve ağzını sudan ayırmadan içtiği su içine burun yoluyla nefes etmek ise, hayvanlar içinde devenin adeti olarak nitelendirilmiştir."9 Su kısa aralıklarla üç nefeste içildiği zaman, suya kanma bakımından daha faydalı, mide için daha hafif, edebe daha uygundur,"10
Ebû Hüreyre (r.a.) bildirdiğine göre; Peygamber Aleyhis-Selâm, bir kimsenin ağzını, kırbanın ağzına dayayarak (içi görünmeyen kaptan) su içmesini de yasaklamıştır."11

* Kırba veya testi ağıza dayanarak su içilecek olursa, önceden kırbanın içine gitmiş olan çör-çöp veya haşerat kişinin ağzına, dolayısıyla boğazına gitmesine vesile olur. Nitekim: "Ağzı kapalı olmayan kaplardan su içmeyiniz!" buyrulmuştur."12

Ayakta Su İçmek:

Ayakta su içmenin birçok zararları vardır. Tam bir şekilde kanma sağlanmaz. Karaciğerin organlara dağıtması için, içilen su mideye tam olarak yerleşmez. Mideye süratlice ve şiddetle iner; Midenin sıcaklığını giderip soğutmasından ve onu bozmasından korkulur. Bütün bunlar içen kimseye zarar verir, fakat pek nadir olarak veya bir ihtiyaçtan dolayı ayakta içmek mecburiyetinde kalarak içerse, devamlı olmadığı için bir zarar vermez. Alışkanlıklar ileri sürülerek buna itiraz edilemez. Zira alışkanlık ikinci bir tabiattır, ayrı hükümleri vardır, fukahâya göre kıyas dışı kalan şeyler gibidir."13

Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm: "Eğer ayakta su içen kimse, midesine verdiği zararı bilseydi, içtiği suyu şüphesiz ki geri kusardı."14

"Sizden biriniz ayakta su içmesin! Her kim unutur da içerse, kusmaya çalışsın!" buyurmuştur."15

Katâde b. Numan, Enes İbni Mâlike ayakta su içmenin hükmünü sormuş o da:"İyi bir şey değildir" demiş. Bunun üzerine Katâde: "Ya ayakta yemek yemeye ne dersin?" diye sorunca, Enes: "O, ayakta su içmekten daha zararlı ve daha kötüdür" demiştir."16

Tabiinden Şa'bî (r.a.) demiştir ki: "Ayakta su içmeyi sevmediğim şunun içindir. Çünkü bu şekilde su içmek hastalığa sebep olabilir."17

İmam Mâlikin bildirdiğine göre; Hz Ömer, Osman ve Hz. Ali ayakta su içmişlerdir. Hz. Aişe, Sâd İbni EbîVakkas ayaktasu içmektedini yönden bir sakınca görmemişlerdir."18

* Yukarıda tercümesini verdiğimiz hadis-i şeriflerden ve sahabenin tatbikatından anlaşıldığına göre, ayaktasu içmenin dini yönden hiç bir sakıncası yoktur. Ancak mesele tıbbîdir. Ayakta su içmek sağlığa zararlı olduğu için Peygamber Aleyhis-Selâm tarafından yasaklanmıştır.

Aç Karına Su İçmek:

Eğer insanlar suyu az içselerdi, şüphesiz vücutları daha sağlıklı olurdu. Nitekim "Aç karına su içmek sağlığa zararladır" denilmiştir."19

* Hz. Ali (r.a.) de şöyle demiştir: "Her kim sağlıklı yaşamak isterse, taze ve temiz gıdalar yesin! Susayınca su içsin, fakat suyu az içsin! Yemekten sonra biraz yatıp uzansın! Akşam yemeğinden sonra biraz yürüsün! Yediği yemeği hazmetmedikçe yatıp uyumasın!"20

Çok Su İçmenin Zararları:

Hz. Fatıma (r.a.) şöyle demiştir: "Bir defasındasusuzluktan dolayı o kadar çok su içtim ki, göksümde bir ağrı meydana geldi."21

* Hz. Ali de: 'Yağlı şeyler yedikten hemen sonra su içmek, sağlığa zararlıdır" demiştir."22

Su Bardağı:

Tıbb-ı Nebevi yazarlarından tabip Abdüllatif Bağdadî der ki: "Su içmek için cam bardak daha iyidir. Hintliler cam bardağı tercih ederler. Kralları, altın ve yakut bardak yerine cam bardak kullanırlar. Çünkü cam, kir ve yağ tutmaz ve yıkanınca da yeni gibi olur, içine konulan şey dışardan görülür. Sâkîler ona zehir katamazlar, çünkü renk verir. İşte Hint Krallarını cam bardak kullanmaya sevk eden sebepler bunlardır."23

Yukarıda açıklandığı üzere, su içmek için kullanılan kapların en üstünü ve en iyisi billur (cam) bardak ve kaplardır. Nitekim Ubeydullah b. Abdullah (r.a.) şöyle demiştir: "Mısır Kralı Mukavkıs,Peygamber Aleyhis-Selâm'a billurdan yapılmış bir bardak hediye etmişti. Peygamber Aleyhis-Selâm da, suyu o bardakla içerdi"24

* Bazan da iki el, bardak vazifesi görmektedir. Nitekim İbni Ömer şöyle demiştir: "Peygamber Aleyhis-Selâm bir göle uğradı da: "Suyundan içiniz, fakat eğilip ağzınızla içmeyiniz! Herkes ellerini yıkasın sonra eliyle alıp içsin! Hangi bardak yıkanmış olan ellerden daha temizdir" buyurdu."25

Sağ El İle İçmek:


Yine Peygamber Aleyhis-Selâm: "Sizden biriniz sol eliyle yemesin, sol eliyle içmesin, (sol eliyle almasın, sol eliyle vermesin). Çünkü şeytan sol eliyle yer, sol eliyle içer" buyurmuştur."26

Kaynaklar:

[1]- Bağdadi s. 20 [2]- I. Kayyim s. 284. [3]- Müslim eşribe H. 123: E. Davud eşribe H. 3727. Tirmîzî eşribe H. 1884: Müsned 3/185. 211: ayrıca bak. Nihaye 5194. [4]- Tirmîzî eşribe H. 1885: ayrıca bak. C. Sağır 2/90: F. Kadir 5/145: E Nuaymvr. 127a. [5]- i. Kayyim s. 290-291. [6]- Abdürrezzak 10/428 H. 19594: S. Kübrâ 7/284: K. Ummâl I S/41074-76: Beyhakî şuabü'l-iman vr. 380a Hadis mürseldir: ayrıca bak. E. Nuaym vr. 64b: i. Sünnîvr. 32ab: Bağdâdîs. 20. [7]- Buhârî vuzû 1/47 [8]. Tirmîzî eşribe H. 1887: Hâkim eşribe 4/139: Müsned 3/57, 69: E. Davudrimî esribe 2/119: ayrıca bak. Nihaye S/90. f9J- Aynî 1/726: Bağdadî s. 20 [10]- i. Mâcelîmü's-Sünen 1/24. [II]- Buhârî esribe 6/250: ayrıca bak. M. Aliye 2/328 H. 2395: Nihaye 2/82: i. Kayyim s. 292: Müsned 2/327. 3/45. 118. 147. 214. [12]- Faik 1/51. [13]- İ. Kayyim s. 288-89 [14]- Abdürrezzak 10/427 H. 19588: S Kübrâ 7/282. [IS]- Müslim esribe H. 116. [16]-Müslim esribe H. 113: Tirmîzî esribe H. 1879: Abdürrezzak 10/427 H. 19590: i. Kuteybe s. 335 [17]- Tahâri 4/274. [18]- Muvatta sıfatün-Nebî 2/925-26: Abdürrezzak 10/ 427. [19]- M. Zevâîd 5/86-87: Râmuz s. 441: K. Hakâyık 2/173: Süyûtîvr. 6a: M Ledüniyye 2/174. [20]- Tabakâtü'l-Etıbbâ 2/17. [21]- Nihaye 2/415. [22]- K. Hakâyık 2/94: Müntehabü't-Tıbbı'n- Nebevi vr. 55b. [23]- Bağdadî s. 23: Şerhu'l-Erbain s. 68 [24]- E. Nuaym vr. 126b: i. Sünnîvr. 60b: ayrıca bak. i. Mâce eşribe H. 3435: K. Hakâyık 2/137: Bağdadî s. 23 [25]- i. Mâce eşribe H. 3433: Abdürrezzak 101428 H. 19596 [26]- Müslim eşribe H. 106.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp