Şifalı Sular
ŞİFALI SULAR (crenothrapy)
Yeryüzünde gerek sıcak ve gerekse soğuk olmak üzere pek çok şifalı su vardır. Bu tür şifalı sular her memlekette yaygındır. Memleketimizde ise bu tür suların sayısı bir hayli kabarıktır. Peygamber Aleyhis-Selâm da, alimleri şifalı suya benzeterek: "Şüphesiz ki ilim sahibi kimse yeryüzündeki şifalı suya benzer, uzaktakiler gelip ondan faydalanır, yakındakiler ise faydalanmazlar. Bu sırada ansızın bu su çekilip kaybolur. Böylece bir kısım insanlar bundan faydalanmış, diğer bir kısmı ise faydalanmadıklarından dolayı pişman olurlar" buyurmuştur."1
* Kur'an-ı Kerim'de ise Hz. Eyyüb'dan söz edilirken: "(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyub'u da hatırla. O, Rab-bine niyazda bulunmuş ve: "Ey Rabbim! O şeytan bana vesvese vererek, üzüntülü ve kederli olmamı istiyor, beni nankör olmaya teşvik ediyor ve sabırsızlık yapmam için elinden geleni yapıyor" diye seslenmişti. (Sad 41-42)
* Hz. Eyyub'un hastalığı ve sabrı dillere destan olmuştur. Bir cilt hastalığına yakalanan Hz. Eyyub, bu hastalığı tam onsekizyıl çekmiştir. Vücudu baştan başa sivi kelerle dolu idi. Yine birgün Rabbisine şöyle niyazda bulunmuştu: "(Ey Rabbim!) Bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin (bu hastalığı benden gider) diyerek Rabbine duâ etmişti. Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bununla birlikte bir mislini daha verdik"
(Enbiya 83-84)
Hastalıktan kurtulması için yaptığı duadan sonra, şifa bulmasının sebebi de yine Kur'ân-ı Kerim'de şöyle anlatılmaktadır: Yüce Allah bir gün ona: "Ayağını yere vur!" diye buyurunca, Eyyub Aleyhis-Selam hemen ayağını yere vurdu. Bunun üzerine yerden bir su çıkıverdi, o su ile yıkandı, vücudunda hiç bir hastalık kalmadı, eski gençliğine ve güzelliğine kavuştu. Sonra ayağıyla yere bir daha vurdu, yine yerden bir su daha çıkıverdi, bu sudan da içtiğinde, içerisinde hiç bir hastalığı kalmadı, gerçek sağlığına kavuştu ve elbiselerini giydi"2
* Tefsir-i Kebir'de ise: "Eyyub Aleyhis-Selam sağ ayağı ile yere vurduğunda yerden sıcak bir su çıkmış ve onunla yıkanmış; sol ayağı ile yere vurduğunda ise, yerden soğuk bir su çıkmış, ondan da içmiştir. Böylece içinde ve dışında hastalıktan bir şey kalmıyarak iyileşmiştir." denilmektedir."3
Eyyub Aleyhis-Selam'ın kıssasından anlaşıldığına göre, yer altındaki şifalı sulardan bir kısmı cilt hastalıklarına iyi geldiği gibi, diğer bir kısmı da iç hastalıklarına iyi gelmektedir. Mâdenler arasından kaynayan sular, o mâdenin özelliğini taşırve vücudao mâdenin etkisi gibi etki yapar."4
Bugün Anadolu'da bazı cilt hastalıkları, uyuz, cüzzam, alaca, basur, damar sertliği, zâtülcenp, karaciğer göğüs, mide, bağırsak, felç, romatizma, sinir, siyatik, nikris, böbrek, idrar yolları vs. gibi bir çok hastalıklara karşı şifalı kaplıcalar vardır. Ağız yoluyla içileni veya gusledileni olduğu gibi, hem içilip ve hem de gusledilenleri mevcuttur.
Şifalı Soğuk Sular:
Hz. Aişe (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm'ın hastalığı ağırlaşınca, bize: "Üzerime Medine'deki yedi ayrı kuyudan getirilmiş ve ağızları çözülmemiş, yedi kırba su dökünüz! Ümid ederim ki hastalığım hafifler de cemaate nasihatte bulunabilirim" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm'ı eşi Hafsa'ya ait bakır bir leğene oturttuk, sonra da kırbalardan üzerine su dökmeye başladık. Bize: "Artık yeter" diye işaret etti. Bunun üzerine hastalığı hafifledi, evden çıktı, mescide girdi, namaz kıldırdı ve hutbe okudu"5
* Hz. Aişe'de, kendisine müracaat eden hasta bir kadına: "Üç ayrı kuyudan alınmış su ile guslet! Zira suyun biri diğerini takviye eder" diye tavsiyede bulunmuş, bunun üzerine her kuyudan üçer kırba su alınarak bu sularla hasta guslettirilmiştir."6SOĞUK SU İLE TEDAVİ md. de bak.
Kaynaklar:
[1]- Herevî 1/474; Fäk 1/322; Nihaye 1/445. [2]- Ayni 7/ 388: M. Tefsir-i İbni Kesir 3/204-205: Hılye 3/374-75 [3]-Fahrüddin Râzf 7/208 [4]-İKays432 [5]-Dârimi Mukad. 1/38; İ.Hişam 4/649:ayrıca bak Buhâri mağâzi 5/140: Ayni 1/844: Müsned 6/151. [6]- Nihâye 1/89, 2/444.
Yeryüzünde gerek sıcak ve gerekse soğuk olmak üzere pek çok şifalı su vardır. Bu tür şifalı sular her memlekette yaygındır. Memleketimizde ise bu tür suların sayısı bir hayli kabarıktır. Peygamber Aleyhis-Selâm da, alimleri şifalı suya benzeterek: "Şüphesiz ki ilim sahibi kimse yeryüzündeki şifalı suya benzer, uzaktakiler gelip ondan faydalanır, yakındakiler ise faydalanmazlar. Bu sırada ansızın bu su çekilip kaybolur. Böylece bir kısım insanlar bundan faydalanmış, diğer bir kısmı ise faydalanmadıklarından dolayı pişman olurlar" buyurmuştur."1
* Kur'an-ı Kerim'de ise Hz. Eyyüb'dan söz edilirken: "(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyub'u da hatırla. O, Rab-bine niyazda bulunmuş ve: "Ey Rabbim! O şeytan bana vesvese vererek, üzüntülü ve kederli olmamı istiyor, beni nankör olmaya teşvik ediyor ve sabırsızlık yapmam için elinden geleni yapıyor" diye seslenmişti. (Sad 41-42)
* Hz. Eyyub'un hastalığı ve sabrı dillere destan olmuştur. Bir cilt hastalığına yakalanan Hz. Eyyub, bu hastalığı tam onsekizyıl çekmiştir. Vücudu baştan başa sivi kelerle dolu idi. Yine birgün Rabbisine şöyle niyazda bulunmuştu: "(Ey Rabbim!) Bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin (bu hastalığı benden gider) diyerek Rabbine duâ etmişti. Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bununla birlikte bir mislini daha verdik"
(Enbiya 83-84)
Hastalıktan kurtulması için yaptığı duadan sonra, şifa bulmasının sebebi de yine Kur'ân-ı Kerim'de şöyle anlatılmaktadır: Yüce Allah bir gün ona: "Ayağını yere vur!" diye buyurunca, Eyyub Aleyhis-Selam hemen ayağını yere vurdu. Bunun üzerine yerden bir su çıkıverdi, o su ile yıkandı, vücudunda hiç bir hastalık kalmadı, eski gençliğine ve güzelliğine kavuştu. Sonra ayağıyla yere bir daha vurdu, yine yerden bir su daha çıkıverdi, bu sudan da içtiğinde, içerisinde hiç bir hastalığı kalmadı, gerçek sağlığına kavuştu ve elbiselerini giydi"2
* Tefsir-i Kebir'de ise: "Eyyub Aleyhis-Selam sağ ayağı ile yere vurduğunda yerden sıcak bir su çıkmış ve onunla yıkanmış; sol ayağı ile yere vurduğunda ise, yerden soğuk bir su çıkmış, ondan da içmiştir. Böylece içinde ve dışında hastalıktan bir şey kalmıyarak iyileşmiştir." denilmektedir."3
Eyyub Aleyhis-Selam'ın kıssasından anlaşıldığına göre, yer altındaki şifalı sulardan bir kısmı cilt hastalıklarına iyi geldiği gibi, diğer bir kısmı da iç hastalıklarına iyi gelmektedir. Mâdenler arasından kaynayan sular, o mâdenin özelliğini taşırve vücudao mâdenin etkisi gibi etki yapar."4
Bugün Anadolu'da bazı cilt hastalıkları, uyuz, cüzzam, alaca, basur, damar sertliği, zâtülcenp, karaciğer göğüs, mide, bağırsak, felç, romatizma, sinir, siyatik, nikris, böbrek, idrar yolları vs. gibi bir çok hastalıklara karşı şifalı kaplıcalar vardır. Ağız yoluyla içileni veya gusledileni olduğu gibi, hem içilip ve hem de gusledilenleri mevcuttur.
Şifalı Soğuk Sular:
Hz. Aişe (r.a.) demiştir ki: "Peygamber Aleyhis-Selâm'ın hastalığı ağırlaşınca, bize: "Üzerime Medine'deki yedi ayrı kuyudan getirilmiş ve ağızları çözülmemiş, yedi kırba su dökünüz! Ümid ederim ki hastalığım hafifler de cemaate nasihatte bulunabilirim" dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm'ı eşi Hafsa'ya ait bakır bir leğene oturttuk, sonra da kırbalardan üzerine su dökmeye başladık. Bize: "Artık yeter" diye işaret etti. Bunun üzerine hastalığı hafifledi, evden çıktı, mescide girdi, namaz kıldırdı ve hutbe okudu"5
* Hz. Aişe'de, kendisine müracaat eden hasta bir kadına: "Üç ayrı kuyudan alınmış su ile guslet! Zira suyun biri diğerini takviye eder" diye tavsiyede bulunmuş, bunun üzerine her kuyudan üçer kırba su alınarak bu sularla hasta guslettirilmiştir."6SOĞUK SU İLE TEDAVİ md. de bak.
Kaynaklar:
[1]- Herevî 1/474; Fäk 1/322; Nihaye 1/445. [2]- Ayni 7/ 388: M. Tefsir-i İbni Kesir 3/204-205: Hılye 3/374-75 [3]-Fahrüddin Râzf 7/208 [4]-İKays432 [5]-Dârimi Mukad. 1/38; İ.Hişam 4/649:ayrıca bak Buhâri mağâzi 5/140: Ayni 1/844: Müsned 6/151. [6]- Nihâye 1/89, 2/444.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
